11.Bölüm- Son Pişmanlık

28 4 0
                                    

Günümüz...

Yiğit'le kafe de yaptığımız konuşmanın üzerinden 3 gün geçmişti.Kafam çok karışıktı bir şeyler gizlediğini anlıyordum ama bu neyin gizemiydi bunu anlamıyordum işte...

Lavin ve Neva'yla da konuşmam lazımdı Deniz abi hakkında çünkü o akşam masaya geldiğinde sadece şaşıran ben ve yiğit'dim diğerleri şaşırmadığına göre geleceğinden haberleri de vardı. Lavin ve Neva benim çok eski arkadaşlarım olduğu için ablamla olan hayatıma da dahillerdi ve Deniz abiyle tanışıyorlardı.Ablamın ölümünden sonra ben ablamla bağı olan çoğu kişiyle ilişki mi kesmiştim fakat Lavin ve Neva daha önce üstü kapalı bir şekilde Deniz abiyle hala görüştüklerini söylemişlerdi ama bir kaç defa kızınca da bir daha konusu hiç açılmamak üzere kapanmıştı.

Neden böyle bir şey yaptığımı da bilmiyordum,Deniz abinin bana ve ablama çok yardımı faydası dokunmuştu ve bana karşı her zaman bir abi edasıyla yaklaşmıştı ve ablam ölse de ben onunla ne olursa olsun iletişi mi koparmamalıydım.Şimdi düşününce aslında pişmanlık duyuyorum ama son pişmanlık neye yarar,her şeyin bir bedeli var...

Böyle olmuştu.Pişman da olsam artık geçti 5 Senemiz gitmişti ve bedeli de buydu koskoca 5 sene 1825 günümüz gitmişti bundan sonrasında artık önüme bakacaktım ve ne olursa olsun Deniz abi istemediği sürece artık onunla iletişi mi koparmak istemiyordum o Meriç'in en güzel yıllarıydı ve ondan bana kalan tek şeydi.

O'nun hakkında da çok merak ettiğim şey vardı... Mesela bu 5 sene de neler yapmıştı uzun uzun oturup abi kardeş gibi sohbet etmeyeli uzun zaman olmuştu ve bunu bile özlemiştim.Ben özlemiştim... Geçmişe dair her şeyi özlemiştim çünkü benim hayatımda güzel olan ne varsa geçmişte kalmıştı...
Gelecek dediğimiz aslında geçmişin yansıması değil midir? Peki benim geçmişim de ne vardı da geleceğime bu kadar acılı yansımıştı benim geçmişimin geleceğime yansıttığı tek şey acı olmuştu.
Acı.
Hüzün.
Özlem.
Göz yaşı.
Benim geçmişimin geleceğime yansıttığı tek şey bunlardı.
Annem çocukluğumda kalmıştı. O evden çıktıktan sonra bir daha onu görmemiştim bazen buna da pişmanlık duyardım kendimi kurtarmıştım Ama aynı zamanda da kendimi çok büyük bir ateşe atmıştım.Ablam yine geçmişimde kalmıştı çünkü o evden çıktıktan sonra onu da görmemiştim.Gerçi o yıllar sonra beni buldu ama o da ayrı bir trajedi çünkü ablam ÖLDÜ. Ve bende onun katilini bulmak için polis oldum.Yigit geçmişte kaldı çünkü yetimhaneye gittiğimde onu da bir daha göremedim.
Deniz abi geçmişimde kaldı çünkü ben tam bir aptal gibi ablamın ölümünden sonra herkes ve onunla ilişkimi kestim.Neden yaptım bunları bilmiyorum ya da neden bu kadar acıyı yaşadım bilmiyordum ne vardı benim geçmişimde niye geriye dair hatırladığım mutlu anım yoktu bu kadar göz yaşı olmak zorunda mıydı?

Sabah sabah yine kendimle iç hesaplaşma mı da yaptıktan sonra evden çıkmak için giyindim ve sadece rimel sürüp evden çıktım.Genelde makyaj yapmıyordum çünkü zaten benim üzerime yapışmış ve hiç düşmeyen makyajım vardı.
Sahte bir tebessüm.
Her gün,her sabah evden çıkmadan bunu yüzüme yapıştırıyordum.Çünkü yapmak zorundaydım insanlar içimdeki harabeyi bilmemeliydi,ruhumdaki döküntüyü görmemeliydi ve bu makyaj öyle ağırdı ki bana ruhum altında eziliyordu belki gerçekten gülümsediğim zamanları bile anlamıyordum artık benliğim ve sahtelik o kadar birbirine karışmıştı ki. Artık bunu ayırmak istiyordum kendi benliğimi özlüyordum ve benim karakterimde kesinlikle bunlar yoktu.
Sahte bir tebessüm yoktu.
Yalan yoktu.
Ve ne olursa olsun benim ruhumda polislik yoktu her gün belimde taşımak zorunda kaldığım silah yoktu. VE KARARLIYDIM. Ablamın katilini bulduktan sonra bırakacaktım.Her şeyi bırakacaktım ve tekrar hayallerim için çabalayacaktım. Eminim ki ablam da bunu isterdi...
Evden çıktıktan sonra Lavin ve Neva'ya mesaj attım buluşmak istediğim için.1 saat sonra sahil de buluşmak üzere onlardan onay aldıktan sonra hem o 1 saati doldurmak için hem de biraz Özlem gidermek istediğim için mezarlığa gitmeye karar verdim. Ne kadar garip...Özlem gidermek diyorum ama benim Özlem duyduğum kişi hayatta değil ki ve benim Özlem gidermekten kastım. Belki bazen yaptığım gibi soğuk mermere sırtımı yaslayıp çökmek.Belki kafamı mezar taşına yaslamak ya da belki de toprağı sevmek...

Merminin UcundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin