8

8.1K 366 44
                                    

yaklaşık bir hafta olmuştu.

elzem hocanın evine taşınalı bir hafta, bana verdiği odadan çok çıkmıyordum, geceleri gelip üzerimi örtüyor istersem saçlarımı örüyordu ve genel olarak beni izliyordu, gözleri daima üzerimdeydi.

ve bir hafta olmuştu.
annem beni aramayalı bir hafta.

bu kadar kolay vazgeçmesini beklemiyordum, elinin tersi ile itmişti beni resmen. düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyordum. ve düşündükçe anlatılan derse odaklanamıyordum. zil çalana kadar bomboş önümde ki matematik kitabını izlemiştim.

"şşht defne, lan duymuyor musun beni? aloo!! hangi alemdesin kızım sen?"

daldığım yerden çıkıp başımı kaldırdığımda gözde'nin bana seslendiğini gördüm. kırmızı saçlarını yukarı da dağınık bir topuz yapmıştı, gözlükleri ise burnunun ucuna düşmüştü, koşmuş gibi duruyordu.

"üzgünüm dalmışım, bir şey mi oldu?"

sırıtıp yanıma oturdu ve yanağımı okşadı, ani temasıyla irkilip geriye çekilince daha çok sırıttı. "çok güzelmişsin sen, ben niye bunu yeni fark ettim?"

boğazımı temizleyip bakışlarımı kaçırdığımda kıkırdadı "elzem hoca seni arıyordu sana haber vermek için gelmiştim-"

sözü kesildi, ikimiz de beklemesek de sözünü kesen elzem hocaydı. "gerek kalmadı gözde, teşekkür ederim yine de. defne, benimle gelir misin?"

usulca başımı sallayıp ayaklandığımda da gözde de sıramdan kalkmış ve yanağımdan makas alarak kendi sırasına ilerlemişti, garip bir kızdı. ölsem de tanımadığım birine bu kadar kolay kolay dokunamazdım.

elzem hocayı takip ederken giydiği kıyafetlere baktım, siyah kumaş pantolon ve siyah saten bir gömlek giymişti. siyah botları ile hem uyumlu hemde uyumsuz görünüyordu. gözleri ve saçları da bu siyahlığına tamamen uyum sağlamıştı.

öğretmenler odasından girdiğimiz de içeride kimsenin olmadığını fark ettim, bana dönüp kapıya ilerledi ve hafifçe kapıyı kapattı. ben ufak bir şaşkınlıkla onu izlerken o hemen yanımda duran askılığa gelmiş ve oradan bir alışveriş paketini alıp bana uzatmıştı.

keskin gözlerinde gördüğüm ifade karnımın kasılmasını sağlarken bakışlarımı kaçırıp elinde ki paketi aldım, beni izliyordu fakat ben sesimi çıkartamıyordum. boğazını temizlediğinde ona dönmüştü gözlerim.

"sana ödev yaptırmak istedim" dedi, kaşlarım çatılırken elimi poşetin içine koydum ve içinden üç tane farklı okuma kitabı çıkarttım. gözlerim şaşkınlıkla büyürken ona baktım, gülümsüyordu.

"hepsi içen birer hafta süre vereceğim ve bana sözlü bir şekilde evimizde anlatacaksın kitapları tamam mı?"

dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı elimde olmadan sordum "evimiz mi?"

tıpkı benim gibi gülümseyip bana yaklaştı, bir kolu uzanıp belimi sardığında diğer eli ile saçlarımı okşamıştı "evimiz" demişti "bizim evimiz."

yutkundum, yüreğime bulaşan huzurla kıpırdandım, ellerim uyuşmaya başlamıştı, ona sarılmak için yerimde kıpırdandığımda güldü, kısık kahkahası kulağıma iliştiğinde uzanıp belimi sardı ve beni kendine çekip başımı omzuna yasladı.

kollarımı sımsıkı beline sarıp yanağımı omzuna sürttüm "hocam" dedim mayışmış sesimle "hm?" diye karşılık verdi.

"çok güzel kokuyorsunuz, kokunuzu aldıkça sakinleşiyorum." dedim, hafifçe geri çekildi, santimler vardı yüzlerimizin arasında, sıcak nefesi yüzüme çarparken iç çekti, yüzüme gelen saçlarımı geriye yatırıp alnımı öptü.

"bu kokuyu sende bilmiyorsun bende" dedi, anlamadığım için kaşlarım çatılmıştı, işaret parmağı ile kaşlarımın ortasına dokunduğunda istemsizce eski düz haline gelmişti kaşlarım.

"anne şefkatinin kokusu bu, sevginin kokusu, bir sevgilinin sevdiği kişiye hissettiği aşkın kokusu bu."

kalbim tekledi, bedenlerimiz bir olduğu için duydu bu teklemeyi. gülümsedi tekrardan, benim ise maratona koşmuş gibi hızla atan kalbim daha da hızlandı. neye uğradığımı şaşırdım, anne demek geldi içimden, anneciğim.

son kez şakaklarımı öpüp çekildiğinde bende mecbur bir iki adım gerilemiştim. son kez ona bakıp odadan çıkacakken duraksadım ve ona çekingen bir bakış attım, kalın dudakları yukarı kıvrılmış tek kaşını kaldırmıştı, benim konuşmamı bekliyordu.

"akşam, saçlarımı örmek ister misiniz?"

dudaklarını ısırdı gülümsemesini bastırmak için "isterim" dedi "hemde çok isterim."

yüzüme yayılan neşeyle alelacele odadan çıktım, yüreğimde bir kuş sevinçle kanat çırpıyordu. bedenim ilk defa bu kadar canlı hissediyordu ve ilk defa baş ağrım dinmişti, ilk defa yüreğimde ki ateşin sebebi farklıydı.

sınıfıma doğru yürürken iç çektim

ruhu revan'ım.

bir kere bana böyle seslenmişti
artık kendimi geri çekemezdim, ona kapılırken bunu gizleyemezdim, tıpkı onun gizleyemediği gibi.

...

bu fic.. beni yaralıyor bu fic
hergün yb atıyorum resmen bence takdire şayan bir durum bu, aman nazar değdirmeyeyim kendime oahsoabxkdn

ruhu revan'ı bırakıyorum buraya
anlamı çok güzel

ruhu revan'ı bırakıyorum burayaanlamı çok güzel

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mommy İssues | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin