Bölüm - 6 | Hiçlik

601 18 8
                                    

Multimedya: Deniz Sarıhan 18. Yaş Fotoğrafı

Ben damarlarımda dolaşan bütün siniri bir anlığına dindirmeye çalışırken birinin dokunuşu ile irkildim. Deniz, eteğimin üstünde duran ellerimi kendi eli ile kapatarak vücut sıcaklıklarımızı dengeledi.

"İyi misin?"

Elimi çektim ve cevap verdim. "Bunu gerçekten soruyor musun?"

"Üzgünüm Açelya, gerçekten çok üzgünüm. Böyle olsun istemezdim."

Yanından kalktım. Ellerimi saçlarımdan geçirerek bir süre odanın içinde bir ileri bir geri yürüyerek kontrolümü sağlamaya çalıştım.

İçimden her ne kadar haykırarak ağlamak, durmaksızın her saniye bana eziyet ederek büyüyen bu zehri, bu öfkeyi akıtmak gelse de şimdilik sakin kalmam gerektiğini biliyordum.

Görünüşe göre kendimi hâli hazırda çoktan bu intikam ateşinin içine atmıştım. Artık geri dönüşü yok. Köz olacağın günü bekliyorum Sarıhan!

Bir anlığına telefonumun çalmasıyla kendi iç çatışmamdan sıyrıldım. Çantamdan telefonu çıkararak olabildiğince hızlı susturmaya çalıştım. Bir ara utançtan kızardığımı bile hissettim.

Arayan kişi: "ERKEĞİM"

Sen bu Dünya'da gördüğüm en adî adamsın Demir! Telefonun ayarlarıyla oynamakta geç kalmamış, ondan beklenen de buydu. Ayar oynamaya bayılır kendisi çünkü.

Deniz'in bu rezilliği görmesini engellemek için telefonu ondan uzak tutup meşgule attım fakat bir faydası olmayacaktı çünkü belli etmeden, belirsiz sırıtıyor gibi bir hâli vardı.

"Lanet olsun!"

O sırada Deniz devam etti.

"Demir mi? Hadi git sen, fazla tuttum seni."

Ben artık küçük adımlar ile odanın çıkışına doğru ilerleyip vedalaşacak son cümlelerimi düşünürken oturmuş olduğu yerden kalkan Deniz'in bana doğru yaklaşan ayak seslerini duydum.

Kapıyı açtığım sırada Deniz, eliyle kapıyı bastırmış beni kapıyla arasına almıştı. Dip dibeyken arkamda Deniz'in nefesini hissettim.

Aramızdaki mesafe yok denilebilecek kadar azdı. Arkamı döndüğüm an yine olacaklardan korkuyordum. Yine aynı şeyi yapıyor, tuhaf davranıyordu.

"Yapma..."

Seslerimiz artık fısıldar duruma gelmişti.

"Şş... Bana bak Açelya, gözlerime bak."

Beni kendine çevirdiğinde tekrar gözlerimiz buluştu, daha yakından. Dudakları tam da göz hizâmdaydı. Odaklanabildiğim tek şey bu olmuştu artık.

"Söyle bana, bana karşı yine eskisi gibi olabilecek misin?"

Yüzüme dokundu. Parmaklarının hareketi tenimi gıdıklıyordu.

Başımı yukarı aşağı olacak bir biçimde salladım. Sanki bütün bu el oyunlarına hipnoz olmuş gibiydim. Beni kendine çekti. Kollarını belime doladı. Burnuma bir öpücük kondurdu, daha sonra sırayla yanaklarıma. Sanki beni gerçekten bir yere uğurluyor gibi bir hali vardı. Tüm hücreleri ile... Şimdi gözlerini dudaklarıma sabitledi. Aklımdaki şeyi gerçekleştirecekti.

Tam o sırada Demir'i hatırladım. Eğer bu yaşanırsa onun canı çok yanacaktı. Ben de bunu istiyordum. Ama neden... Neden karşı koyuyorum? Neden bunu ona yapamıyorum?

Aklım fazla karışıktı. Zamanın, mekanın ancak o zaman farkına varabildim. Hızla geri çekildim ve sertçe Deniz'in kollarının arasından ayrıldım.

BEDEL (Mafya Zoraki Evlilik)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin