Bölüm 2 - İftira

80 10 1
                                    

Hemen kalkıp müdür yardımcısının odasına gittim . Odasının önüne gelince telaşlandım . Nefes alış verişlerim hızlanırken derin bir nefes alıp bıraktım ve kapıyı çaldım . " Gir " sesini duyunca içeri girdim . " Beni çağırmışsınız hocam " dedim . Beni ilk önce baştan aşağı süzdü. Sonrada sandalyeyi eliyle göstererek " otur " dedi . Yavaş adımlarla sandalyeye yanına gelince oturdum . Çekmecesini açtı . Çekmeceden bir kutu çıkardı ve masaya koydu . Ne olduğunu bir türlü anlamıyordum . Kutuyu açtı . Kutunun içinde değerli olduğu çok belli olan kolye ve küpe vardı . Bunlarla benim ne alakam vardı? Niye çağırdı diye düşünürken derin bir nefes alıp verdi . Bana bakıp " bu mücevherleri en son ne zaman gördün?" Diye sordu . Biraz duraksadım . Düşündüm ama düşünmem bile hataydı çünkü ben böyle şeylerin yanından bile geçemezdim.  " Bu mücevherleri ilk defa görüyorum ama bunu bana niye soruyorsunuz ?" Dedim . Bana kaşlarını çatıp " yalan söylemeye utanmıyor musun?" Dedi şuanda çok şaşkındım . Hiçbir şey anlamıyordum . " Hocam yalan söylemiyorum ki " dedim . Bi of çektikten sonra bana döndü " Ama bu mücevherlere sahip olan kişi öyle demiyor" dedi . NE ben iftiraya mı uğradım şimdi . Niye bunu bana yapıyorlar ki . Normal kendi halinde takılan burslu bir öğrenciydim . Ama bu insanlar diğer insanlarla dalga geçip onu üzmek için ellerinden geleni yaparlar . Beni de maddi durumum yüzümden dalga geçiyorlar . " Hocam böyle birşey yok iftiraya uğruyorum şuan" dedim ama müdür yardımcısına ne kadar yalvarsam da bana inanmayacak . Çünkü ben fakirim ve onlar zengin . Zengin bir öğrencilerini kaybetseler iyi mi olur ? Tabiki burslu olanı kötüliyecek ve ona inanmayacak . Çok sinirliydim ve sinirden gözümden bir dalma yaş aktı. Kapı çaldı . İçeri giren Eylül Kevser Şengül' dü . Bize doğru yürüyüp önümdeki sandalyeye oturdu . Ağlamaklı gözler ile " buldunuz mu mücevherlerimi?" Dedi . Bir şoka daha uğradım . Bu kolye ile küpeler Eylül'ün müydü? Bir kere daha konuştu bu sefer bana bakarak konuştu ve beni parmakla göstererek " bu hırsızdan aldınız mı ?" Dedi . Şimdi düşüp bayılacaktım . Bildiğimiz numara yapıyordu . Kesin İrem pardon kraliçemiz söylemiştir yapması gerektiğini . " Bulduk Eylül ' cüm bulduk . Onun dolabından bulduk haklıymışsın " dedi . Şimdi bir kere daha yaş aktı . Ayağa kalkarak " NE " diye bağırdım . " Benim dolabımdan çıkmış olamaz çıktıysa da bu yapmıştır " dedim Eylül' ü göstererek . "Çık dışarı HEMEN . Bakalım güvenlik kameralarında da çaldığın ortaya çıkarsa ne diyeceksin ?" Dedi . Koşar adımlarla dışarı çıkıp kapıyı kapattım . Kapıya yaslanarak yere oturdum . O kadar çalışıp kazandığım bursumun bu aptallar yüzünden gitmesini istemiyordum . Sinirden ağlıyordum . Bunu istiyorlardı zaten . Kalkıp lavaboya girdim . Elimi yüzümü yıkadım . Sonrada sınıfa gitmek için aşağı indim

...

Sınıfa girdiğimde biri " hırsız burya gelsene " dedi . Tabiki İrem idi . Ona doğru döndüm . Bana doğru yaklaştı . Benden uzun olduğu için biraz eğildi . Üzülmüş yüzü yaparak ve yüzümü iki eline alarak " oyu sen ağladın mı hırsızzz. Kıyamam ama ben" dedi ve güldü . " Bence hırsız bizi özledi o yüzden ağladı dimi hırsız " dedi Yaren . İrem beni çok sert bir şekilde ittirdi . Sırtım duvara vurdu . " Melisa kapıyı kapat " dedi İrem . Tabiki kraliçe ne derse o hemen kapattı . Ben şuanda İrem ile duvar arasındaydım . " Sen kimsin de benim arkadaşımın eşyasını çalarsın " diyip saçımı çekti . Çok sert bir şekilde çektiği için bir sürü " bırak " diye bağırmak zorunda kaldım . En sonunda saçımı bıraktı . Ve benden uzaklaştı . Yaren " ama benim içim rahat değil hırsızı bir saç çekme ile bırakacak mıyız ? Bu bize yakışır mı ?" Dedi . " Dimi ya " dedi Melisa . " Haklısınız kızlar . Ben düşünücem " dedi İrem . Bakalım ne yapıcak yine bana . 

ZORBA OKULUWhere stories live. Discover now