Bölüm 30

103 11 69
                                    

özel bölümü sayıp 31'e geçmek yerine otuz yazmışım anlık özel bölüm 'ırkçılık yapmayın hepimiz aynıyız kdkdkdkkd'
Herneyse şimdi herşey yolunda olduğuna göre bir haltlar yaşanması gerek dimi sj xd böyle giderse birinizden dayak yicem ama neyse iyi okumalar✨

Medya; hikaye taslağını yazıp durduğum defterim.

Bir salı günü okul sonrası ran gene nahoyalara kalmaya gittiğinden rğndou da souyu kaptığı gibi beraber rinlerin evine yola çıktılar (bi bitmedi şu kalmalar. Ama napim smut için bu gerek sokakta yapmalarını istememskkdjd)

Souyanın üzerinde yolda yürürken karşılarına çıkan ve ikisini de dakikalarca kovalayan komşu köpeği yüzünden büyük bir yorgunluk vardı. Yorgun vücudunu salondaki büyük kanepeye yüzüstü bırakırken;

-o köpeğin ben amk yani koşmaktan dizlerim iflas etti. Sahibi ayrı bi göt minnoş diye isimmi olur lan.

-harbi... Ne biçim yayılmışın toparlan biraz yoksa götünü pandiklerim.

Sou koltuktan doğrulup otururken;

- hoşt lan.

Rindou da sounun yanına oturur ve sounun başını tutup kendi omzuna yaslayarak;

- çen çokmu yoyuldun he gayiban

-kes lan köpek havlayınca hıyar görmüş kedi gibi sıçrayan nenem miydi

-ivit.

Sonra konuşmaya devam ederek;

-sana birşey söylicem. Hazır baş başayken-

Sou rinin amacını anlamış olacakki başını öbür yana çevirerek;

-Hayır!

-ama dinlemeden tepki verme!?

Eliyle sonunun yüzünü avuçlar ve kendisine döndürerek;

- son zamanlarda kendin gibi değilsin çok dalgınsın adam akıllı yemek yemiyosun. Bende erkek arkadaşın olarak bunu önemsiyorum o yüzden düşündüm ki, bu akşam biraz daha seni rahatlatmak için çok abartmadan güzel şeyler yaşatmak istiyorum.

Souya birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra;

-hevesini kırmak istemem ama gerçekten hiç isteğim yok..

-istemediğin hiçbirşeyi yapmayacağıma söz veriyorum. Sadece benden utanmadan içinden geçen herşeyi anlatmanı istiyorum.

Derin bir iç çekti. Onu ikna etmek kesinlikle çok zordu.

-tamam. Ama beni zorla soymaya çalışma. Yada daha ileriye gitmek gibi birşey.

-tabii güzelim seni mi kırıcam.

Souyanın saçlarından öptü ve gülümseyerek;

-o zaman benim odama geçelim.

Kanepeden kalkıp birkaç adım uzaklıktaki rindou'nun odasına geçtiler. Kapıyı kapattı ve ışıkları açmadan perdeyi dışarıdaki ay ve sokak ışığının girmesi için biraz açtı. Şimdi oda karanlıktı ama göremeyecek kadar değil. Yatakta bağdaj kurmuş şekilde oturan souya;

-peki buna ne gerek var bay çok bilmiş?

-hiiç fantezi.. Herneyse. Başlayalım mı?

-

(time skip) *evet çok şerefsizim hahahhshhahsh.*

Ertesi sabah rindou'nun inadı yüzünden zar zor kalkmış ve okula vaktinde ancak yetişebilmişlerdi. Okulun bahçesi tıkış tıkış dolmuş, herkez geşecek servisleri bekliyordu. Tam tepede güneş olmasına rağmen hava serindi. Bir süre kaptıkları bankta oturup bekledikten sonra gelen servislerden birisine binip yola çıktılar.

Enemies | rinsouWhere stories live. Discover now