-Love In Your Eyes-

257 14 7
                                    


Eve ilk girdiğimizde american tipi bir mutfak karşıladı bizi. Sağ tarafta mutfak ve bir ada, sol tarafta ise salonumsu bir yer duruyordu. Salondaki büyük, gri L koltuğun karşısında fazlasıyla büyük bir televizyon vardı. Televizyonun alt tarafındaki ünitede de çeşit çeşit oyun konsolları, oyun kameraları, sanal gerçeklik gözlüğü gibi şeyler duruyordu. Mutfaktaki dolapların beyaz olup, kulplarının siyah ve gri olması mutfağa ayrı bir hava katmıştı. Adanın ise tezgah kısmı gri alt tarafları ise beyazdı. Adada duran beyaz musluk da yeterince aesthetic duruyordu. Önümüzdeki tarafta yukarı çıkan beyaz-şeffaf bir merdiven vardı. Merdivenin sağında ve solunda toplam iki oda var gibi gözüküyordu. 

Evin genel olarak siyah-gri-beyaz ağırlıklı olması nedense tam Toji'likmiş gibi geldi açıkçası.

Megumi'yi alan Toji, yavaş adımlarla merdivenin sol tarafında kalan kapıyı açtı ve Megumi'yi koltuğa yatırdı. Tam geri döneceği sırada aklına bir şey gelmiş gibi durdu ve arkasına döndü. İlk başta yere bir minder, sonrasında da Megumi'nin yanına bir yastık koydu. Bunu yaptıktan sonra son kez bakındı ve odadan çıkarak bana seslendi.

T: Evindeymiş gibi davran Emiko. Tam şurada soldan ikinci kapı lavabo. 

Bunu derken merdivenin sağını işaret ediyordu.

E: Tamam. Teşekkürler:)

T: Bir şey değil:)

T: Bu arada aç mısın? 

E: Açlıktan çok susuzluğum var gibi:d

T: Tabii ya. Gel bak burada bardaklar var. Buradan da su alıp içebilirsin.

Bunları söylerken de bana su dolduruyordu.

T: Acıkırsan dolapta bir şeyler olmalı. Eğer atıştırmalık istersen şu çekmecede var.

Bana suyumu getirdi. Bardağı aldım.

E: Toji...

T: Hm?  (yazarcık: ABİ ÖLÜYORUM ŞU HM ŞEYSİNE OFFFFF:DDDD)

E: Teşekkür ederim:) Her şey için.

T: Her zaman:)

Ardından merdivenlerden yukarı çıktı. 

Tek başıma koca katta duruyordum. Ve üstümdeki kıyafetler beni rahatsız hissettirmeye başlamıştı. (yazarcık: evet bunu yaptıracağım hehe:D) Yanımdaki bebek çantasında sadece Megumi'nin bezleri, kıyafetleri vb. olduğu için giyecek hiçbir şey yoktu yanımda. Ben bunları düşünürken yukarıdan ayak sesleri geldi. İlk başta bakış alanıma ayaklar girdi. Yavaşça tamamen Toji'yi gördüm. Üstüne lacivert, bol bir eşofman altı giymişti. Üstünde ise beyaz oversize bir t-shirt vardı. Cidden iri olan vücuduna kıyafetler yakışmıştı. Sonra dikkatimi ellerindeki kıyafetler çekti. 

T: Kıyafetinin olmayacağını düşündüm. Elimde en küçük bunlar vardı.

Elini ensesine götürürken söyledi bunları. (yine bir yazarcık fetişi ölürüm ölürüm) Hafif yüzü kızarmıştı. 

E: Teşekkürler... 

Elindekileri almam için elini uzattı. Utanarak elindekileri aldım. Sonra lavaboya gittim. 

Gri eşofman altının belindeki ipleri sıkarak güzelce bağladım. Olabildiğince yukardan bağlamaya çalışsam bile hala paçaları ayaklarımın altında kalıyordu. Sonra kırmızı MARVEL'lı t-shirtü giydim. Onun da kolları dirseklerimin bir iki parmak üstündeydi. Boyu da tam baldırlarıma geliyordu. Önümdeki aynadan kendime baktım. Cidden komik duruyordum. İçimden aman ne olacak diye geçirdim ve kıyafetlerimle tuvaletten çıktım. Ben kıyafetleri koyarken mutfaktaki tıkırtılar kesilince kıyafetlerimi koyup mutfakta bana tip tip bakan Toji'yi gördüm. Yüzünde gülememeye çalışıyor gibi bir ifade vardı. Ben de ne var dercesine bakış atınca kendini tutamayıp gülmeye başladı. 

𝙏𝙤𝙟𝙞 𝙁𝙪𝙨𝙝𝙞𝙜𝙪𝙧𝙤 𝙭 𝙍𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧Where stories live. Discover now