18. bölüm

649 42 27
                                    

Çınar( iç ses): Ah songül acaba ne zaman akıllanacaksın tam bir aptal aşıksın gözün hiçbir şey görmüyor ama bu sefer üzülmene izin vermeyeceğim kardeşim ne olursa
olsun...
...Sizin mutlu olmanız için elimden geleni yapacağım...

Ertesi sabah

Sabah saat daha erken olmasına rağmen uyanmama sebep olan seslere anlam veremediğim için Emin'i uyandırmadan yataktan kalkıp içeri geçtiğimde abimin büyük ihtimalle kahvaltı hazırlamaya çalışırken verdiği savaşı görüp gülerek yanına gittim;

"Abicim günaydın."

"Günaydın güzelim."

"Sanki bugün biraz erken mi aydı gün, bu saatte niye kalktın sen uyuyamadın mı?"

"Sanki huyumu bilmiyorsun Songül uyuyamadım tabi, benim bu ev işini çabuk halletmem lazım."

"Hallederiz abicim merak etme hadi sen geç ben hazırlarım kahvaltıyı, sonra Emin'i uyandırırım şimdi bir saat uyanmaz o."

"Öyle mi sen burayı hallet ben uyandırayım o zaman Emin'i."

"Hiç uğraşma uyandıramazsın abi onu."

"Yinede deneyeyim şansımı hadi sen çayı demle."

"Peki sen bilirsin."

Abimin odaya gitmesiyle bende hızlıca çayı demleyip arkasından gittim. Abim odaya girer girmez "KOĞUŞ KALK!" diye bağırmasıyla ben bile yerimden sıçrarken Emin'de tık yoktu.

"La oğlum kalksana akşam oldu!"
Diyerek dürttüğünde Emin "noluyo ya" diyerek açtı gözlerini.

"Günaydın uyuyan güzel."
Abimin kinayesiyle emin gözlerini devirerek Çınar'a bakıyordu;

"Sanada günaydın Çınar noldu sabah sabah beni mi özledin?"

"Evet o kadar özledim ki hasretine dayanamayıp Songül'e bırakmadan ben uyandırayım dedim."

"Bana olan sevgin gözlerimi yaşartıyor Çınar ama ben kardeşini seviyorum."

"Nayır, nolamaz" diye birbirleri ile dalga geçerken bende kapıda ikisinin sohbetine gülmeye daha fazla dayanamayıp yanlarına geldim;

"Abicim nişanlımdan uzak dur lütfen." dedim gülerek.

Çınar daha fazla sürdürmeyip "aman yemedik nişanlını al senin olsun." dediğinde hepimiz güldük.

Tekrar kahvaltı hazırlamak için odadan çıktığımda Çınar 'da Emin'i odada tek bırakarak arkamdan gelmişti, (kesin tekrar uyuyacak neyse birazdan abimi yollarım uyursa) diye içimden geçirip mutfağın yolunu tuttum. Abim masayı hazırlarken bende onun en sevdiği otlu omleti yapmak için malzemeleri çıkardım dolaptan. Şahsen ben hiç sevmem ama ne tesadüf ki abimde, Emin'de bayılıyor bu omlete o yüzden onlar için kolları sıvadım. Herşeyi hazırladıktan sonra abime sofraya geçmesini söyleyip tekrar Emin'in yanına gittim ve evet tahmin ettiğim gibi yine uyumuştu. Bu adam bu kadar uykucu değildi halbuki neyse bu sefer abimin yöntemiyle değil kendi yöntemlerimle uyandırmak istedim ve yatağın kenarına oturarak seslendim;

"Emiiin hadi aşkım uyan bak işe geç kalıcaz."

"Songül 5 dakika daha."

"Aşkım ne 5 dakikası yarım saat önce uyandırdı Çınar seni sen tekrar uyudun ya."

"O rüya değil miydi ya? Bende diyorum niye Çınar beni uyandırıyor rüyamda bilinçaltımda hep sen varsın çünkü."

"Yaa çok tatlısın ama evet rüya değildi biraz önce uyandın konuştuk sonra biz çıktık odadan hani? Nasıl bir uyku seninki anlamadım hala."

Aşkın DevrimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin