3. Bölüm | Güven Bana

8.2K 479 194
                                    

Ormandaki Avcının üçüncü bölümüne hoşgeldiniz. Umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim 💫

"Acımasız olan diğerleri değil, hayatın ta kendisidir."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Zaman durabilir mi? Gerçeklik algısı yitirilebilir mi? Kalp atışlarımız durabilir mi? Tek bir ses vücudumuzu titretebilir mi? Bunlar olabilir mi?

Hayatımın şokunu yaşıyordum. Karşımdaki kara gözler bana çok şey anlatıyordu. O kimdi hiç bilmiyordum. Ben şuan nerede, ne yapıyordum unutmuştum. Zaman kavramını yitirmiştim. Belki saniyeler geçmişti yabancının sesini duymamın üzerinden. Belki saatler.
Bilemiyordum. Zihnim karışıktı. Burnuma gelen muhteşem koku zihnimi daha çok bulandırırken gözlerimi kapatıp kısa süreliğine yaşadıklarımı düşündüm. Bana koşan birileri, beni ağaç ile kendi arasında sıkıştıran ve ağzımı kapatan bir adam. Çiçeğimi bulmak için ülkeden çıkan ben bunları düşünmemiştim.

Karşımdaki adamın sesi kulaklarımı doldurmuştu ve ben şok içinde kalmıştım. O kalın erkeksi sesi sanki bir ok gibi saplanmıştı bana. Vücudum buz gibi olmuştu. Tüylerim diken dikendi. Sanki ensemden aşağı soğuk su akıyormuş gibi hissettim.

"Sadece beni takip et tamam mı?" Korkuyla başımı sallayınca dudaklarımın üzerindeki elini çekti. Siyahın en güzel tonuna sahip gözleri üzerimde dolaştığı esnada kolumdaki eli parmaklarıma değdi. Elime dokunuşu ile anında donup kalırken kaşlarını çatıp arkama baktı. Dikkatle etrafı inceleyip yana doğru adım attı. Bende onunla birlikte yürümeye başlayınca birlikte koşmaya başladık. O sıkıca elimi tutmuştu. Benim boşta kalan elim ise kalbime gitti. Tanrım neden kalbim bu kadar hızlı atıyor?

Önümdeki adamın saçları bana doğru savrulurken arkamı dönüp etrafa baktım. Az önceki adamlar görünürde yoktu. Etraftan bizim adım seslerimiz dışında bir seste gelmiyordu.

Tekrar önüme dönünce ağaçların arasından koşarak geçtik. Devasa bir kaya gördüm. Dikkatli adımlarla kayanın arkasına yerleştik. Elimi hiç bırakmak istemiyormuş gibi bırakınca sırtımı kayaya yaslayıp derin nefes aldım. Dikkatle etrafı incelediği esnada çenesi kasıldı. Korkulu gözlerimle ona bakıyordum. Şuan tek umudum bu adamdı. Bana yardım ediyordu. Görmezden gelip yoluna devam edebilirdi ama o bana yardım etmişti. Bu lanet şeyden kurtulunca ona teşekkür edecektim.

O dikkatle etrafı süzerken dudaklarımı araladım. Bakışları bana dönünce tam konuşacaktım ancak birşey duymuş olacak ki işaret parmağını dudağıma yerleştirdi. Dudaklarım alev alırken konuştu. "Kendini koru." dedi ve saniyeler içerisinde kılıcını çıkarıp sağ tarafıma atıldı. Kayanın yanından uzun boylu bir adam çıkıp ona kılıcını uzatınca derin nefes alarak etrafıma baktım. Havaya kılıç sesleri yayılırken sol tarafımdan bana doğru gelen adamı gördüm. O da bir vampirdi. Ne yapacağımı bilemez halde etrafımı tararken adam çoktan bana ulaşmıştı.

Kayadan sırtımı ayırıp koşmaya başladım ancak kısa süre içerisinde biri beni kolumdan yakaladı. Dudaklarımdan küçük bir inilti koptu. Boştaki elimi arkama savurup arkamdaki adamın yüzüne tırnaklarımı geçirdim. Adam inlerken ayağımı kaldırdım ve topuğuma değen dizine tekmemi geçirdim. Kolumu bırakınca hızla ona döndüm. Yüzünde büyük bir yara açmıştım uzun tırnaklarım sayesinde. Yüzünden kanlar akıyordu. Sinirle yüzüme baktı. Tam ona yumruk atmak için elimi kaldırmıştım ki bileğimi yakalayıp sıkıca tuttu. Dudaklarımdan küçük bir çığlık koptuğu sırada elini kaldırdı. Gözlerimi sıkıca yumacaktım ki yüzüme yemeyi beklediğim yumruk gelmedi.

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin