22: Kill

1.1K 85 12
                                    



"Sadece bir demet."

"Yalnızca bir, öyle mi?"

"Evet, evet."

İksir malzemeleri için Reinhard ile Hogsmeade'de bir dükkana girmiştik.
Kapının önünde Reinhard'ı beklerken etrafı öylesine inceliyordum.

"İşte, bir demet defne.Buradalar."

Elindeki kese kağıdını aldım.
Defnelerin güzel kokusu burnuma geliyordu.

"Aslında biraz da yeşil çay alsam iyi olacak.."

"O hangi iksir için?!"

"Ah...O iksir için değil. Benim için, çok tüketiyorum..."

"Peki, bekliyorum."

"Beklemene gerek yok, gidebilirsin."

"Pekala, okulda görüşürüz."

"Hm hm..görüşürüz."

Hogsmeade'deki alışverişimin ardından Domuz Kafası'nda biraz kaymak birası içtim.
İlkbahar gelmişti. Kuşlar ötüyor, çiçekler açıyordu.
Aynı zamanda sınavlarımız da başlıyordu.

"Merhaba..."

Bu Marget'ın sesiydi.
Çekingen ve temkinli yaklaştı.
Yüzüne bakmadım, cevap vermedim.

"Şey..Nasıl başkaya..."

Hızlı olması için ona dündüm.

"Ağızında geveleyip durma da ne söyleyeceksen söyle."

"Tamam, tamam..Sakin ol.
Sen önceden böyle değildin..Agresifleşmişsin.."

"Sana ne? Seni ne ilgilendirir?"

"Tamam bir şey demedim..
İstersen bize katılabilirsin.
Bunu söylemek istedim."

Eliyle yan masayı gösterdi.
Masada Çapulcular, Marget ve Liliy vardı.
Bir göz attıktan sonra biraz duraksadım.
Sirius manidar bir şekilde bana baktı.
'Neden?' dercesine..
Aynı soruyu kendime de soruyorum.
Neden?

"Hayır, istemiyorum."

Önüme dönerek biradan bir yudum aldım.
Onların yanına gidemezdim.
Artık eski ben yoktu. Onlara tanıttığım Evadne değildim artık.
Bir yabancıydım. Onlar da yabancıydı.
Yabancı insanların yanında rahat edemem..

Marget başka bir şey söylemeden kalktı ve onların yanına döndü.
Benim hakkımda konuşmaya başlayacaklardı elbette.
Bu duruma katlanamazdım, o nedenle yarım kalan biramın parasını ödeyip çıktım.

İstemsiz kollarımı kavuşturarak Hogwarts Express'e doğru gittim.
Kendi kompartman'ıma giderken oldukça sessiz olan vagonun bir köşesinden, sadece iki erkek sesi duydum.
Hararetli ama sessizce tartışıyorlardı.

"....Merak etme, fazla dayanamaz."

"Gittikçe güçleniyor, güçlendikçe daha fazla inatlaşıyor."

"Her şey benim kontrolümde. "

Bir anda sessizleştiler.
Erkeklerden birinin ayağa kalkma sesini duydum.
Kompartmanın kapısına yaklaşıyordu.
Direkt kendimi sakladım, nefes bile almadım.
Bir şeylerden işkillenmiş gibi kapıyı kapattı.
Zaten güçlükle duyulan konuşmalarını artık hiç duyamadım.

Kitabımı alarak cam kenarı bir yere yerleştim.
Cadılar aralarında kıkırdıyor, büyücüler kendi aralarında tartışıyordu.
Kitabı bırakıp yeşermiş otları; bulutsuz,açık gökyüzünü izledim.

*

Okula vardığımızda ılık bir duşun ardından sınavlar için çalışmaya başladım.
İlk sınavımız büyü tarihiydi.
Dolayısıyla ansiklopedi tarzı kitapları okumam ve ezberlemem gerekliydi.

Serpent  [𝐓𝐨𝐦 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin