Gülümseyin hemşire hanım

439 43 62
                                    


Seleme cenemelerrr wwowowow
Bu benim ilk ficim bu yuzden yanlislar olursa lutfen affedin🙏🏻🙏🏻
Buyuk ihtimalle yayinlamam ama yayinlarsam 30 kere uyardim bi daha uyaricam agir bir fic olucak lutfen bana sovmeyin 🥰
Neyse bb stayler ve gayler(ayni sey ama olsun)

...

"Jennie,Jeongin'in ilaç saati geldi lütfen yanına gider misin?" Jisoo unnieyi başımla onaylayıp yavaşça siyah deri koltuktan kalktım.İlaçları almak için uzun loş ışıklı kolidorda yürümeye başladım.Bu hastane tüylerimin diken diken olmasını sağlıyordu.Dalgın bir şekilde yürürken birisine sert bir şekilde çarpıp yere düştüm."Çok özür dilerim lütfen bana zarar verme!" bunu diyen paranoid şizofreni hastası Nayeon'du."Nayeon burda ne arıyorsun tatlım hadi gel odana gidelim." diyip onun elinden tuttum ve odasına yürümeye başladım.Kapısını açıp onu yatırdıktan sonra geri dönüp ilaçlari aldım.Tepsiye toz ve sıvı ilaçlari koyduktan sonra bir bardak su koyup odadan çıktım. Elimdeki tepsiyle beraber Jeongin'in odasına ilerliyordum.Aslında ondan tırsmıyor değildim.Yaklaşık 3 haftadır bizimleydi.58 insanı katletmiş bir seri katil...Her kurbanını aynı yöntemle öldürüyordu.Ağızlarını gülümser gibi kesip karınlarını deşerek.Cesetlerin fotoğraflarını görünce içim acımıştı.Garip bir şekilde gülümsemeye takıntılı birisi.Ben gülümsemediğim zaman benimle konuşmuyor.Ayrıca her zaman gülümsüyor. Acaba yanakları ağrımıyor mu?

Düşünceleri bir kenara bırakıp kapısını gülümseyerek açtım."Merhaba Jeongin ilaçlarını getirdim." dediğimdi gülümseyerek bana baktı.Rutin sorularımı sormam gerekiyordu.Bu yüzden önündeki tekli koltuğa oturup defterimi çıkardım.
"Evet Jeongin, güzel uyuyabildin mi bakalım?" dediğimde gülümsemesi daha çok büyüdü ve heyecanla konuşmaya başladı."Ayyy evet Hemşire hanım.Çok güzel rüyalar gördüm." dedi.Bende buna karşılık gülümseyerek;"Bana rüyanı anlatabilir misin?" dedim.Tekrar heyecanla koltuğunda hareketlendi."Tabii ki anlatırım hemşire hanım.Ben küçük bir evdeydim,evde bir sürü kişi vardı.Bir parti yapıyorduk.Ama hepsi somurtuyordu.O yüzden bende onların gülmesini sağladım!" diyince ifademi bozmadan sordum."Nasıl gülmelerini sağladın peki?" yavaşça tatlı gülüşü sinsi bir hale büründü,gözleri ise o kadar korkunçtu ki...

Yavaşça korkudan gülmeyi bıraktım.Jeongin dudaklarıma baktı.Öksürüp soruma geçtim."bugün kendini nasıl hissediyorsun?" gözlerime bakıp gülümsemeye devam etti fakat cevap vermedi.İç çekip tekrar sordum "Jeongin sana diyorum?" Gülümsemesi dahada korkunç bir hale gelerek "Gülümseyin hemşire hanım!" dedi.Artık çok bunalmış ve yorulmuştum.Bu saçmalığa daha fazla katlanamazdım.

Sessizce "Ah yine aynı şey..." fiye mırıldanıp defteri kapadım.İç çekip "bugünlük burda bitirelim." diyip yavaşça ayağa kalktım.

Tepsiden iğneyi alıp ilacı içine yerleştirdim ve iki kere vurdum.Jeongin'in kolunu sıyırıp ona baktım.O gülmüyordu...Hayatımda gördüğüm en korkunç ve donuk ifadesiyle bana bakarak "Hemşire hanım gülümseyin." dedi.Fakat ben korkudan ne yapacağımı bilemez halde dona kalmıştım.Jeongin yavaşça ayağa kalktı.Her adımında geriye ilerliyordum,en son sırtım soğuk duvarla buluşunca irkildim.Jeongin ne zaman aldığını bilmediğim neşteri yüzüme doğruttu.Dudaklarımın hizzasında havaya gülümseme şekli çizer gibi yaptı.Ellerim tir tir titriyordu bedenim beni taşıyamıyordu ve midem bulanıyordu.Gözlerimi korkudan aşağı indirdim.Soğuk ellerini çeneme getirdi ve ona bakmamı sağladı.Bağırmak istiyordum fakat sesim çıkmıyordu.Donuk ifadesi bir anda gülen bir yüze çevrildi.Gülümseyerek "neden gülmüyorsun Jennie,biri canını mı sıktı?İstersen bende onları sıkabilirim." dediğinde nefesimi tuttum.Benden cevap istercesine gülümsemeye devam ederek kaşlarını kaldırdı.Zorlada olsa konuşmaya çalıştım "H-hayır ben sadece..."

Soğuk neşteri karnımda hisettim.Yüzüne tekrar baktığımda artık gülümsemiyordu.Elleriyle ağzımı kapadı.Gözlerimden akan yaşlarla ona yalvaran gözlerle baktım.Kafamı salladım ve elini çekmeye çalıştım.Fakat o benden çokça güçlüydü.Karnımda hisettiğim yoğun acıyla inledim.Gözlerimiz buluştuğunda o anın son anım olduğunu anladım.Karnımda hisettiğim her darbeyle Jisoo unniemin ne kadar üzüleceği geliyordu aklıma.Çaresizce debelensemde naafile.En sonunda beni bıraktığında sarsılarak yere yığıldım.Yanıma eğildi ve şarkı söylemeye başladı."iyi ki doğdun Jeongin,iyi ki doğdun iyi ki doğdun...Mutlu yıllar sana." Diyerek bıçağı sertçe karnıma sapladı.Etraf kan gölüne dönüyordu.Bıçağı içimde çevirince acıyla inledim.Yavaş yavaş bilincim kapanıyordu.Gözlerimden akan acı gözyaşlarıyla birlikte sonsuzluğa yummadan önce son duyduğum şey "Mutlu yıllar Jennie..." olmuştu.

.
.
.

"Başkomiserim!" Hyunjin'in seslenmesiyle kafamı yavaşça başımı bilgisayar ekranından kaldırarak sorgular gözlerle karşımda endişeli olan bedene baktım."Ne oldu,ne bu telaş?" dediğimdi heyecanlı bir şekilde apar topar önümdeki koltuğa oturup uzun siyah saçlarını geriye tarayıp bana baktı."Şimdi şöyle...Yakalandığınız Jeongin var ya hani şu sürekli gülan psikopat." meraklı gözlerle konuştum "Ee ne olmuş ona?".Saçıyla oynayarak yere baktıktan bir süre sonra konuşmaya devam etti "O akıl hastanesinde 5 kişiyi öldürüp kaçmış 3 yaralı var." dediğinde dehşetle ona bakıp ayaklandım.2 yıl yakalamaya uğraştığım adam kaçmış mıydı yani?Sinirden elim ayağım titriyordu odada turluyordum.Hyunjin'e sinirle döndüm "ulan amına koduğumun katilini yakalayalı daha 3 hafta oldu ve onu elimizden mi kaçırdınız?" Hyunjin ayağa kalkıp yavaşça yanıma gelip ellerini önünde birleştirdi."Başkomiserim artık olan olmuş.Adam 5 kişiyi öldürmüş diyorum.Ayrıca hastanenin müdürünün karısının kardeşini de öldürmüş.Bayan Kim acayip sinirli ve üzgün.Derhal harekete geçmemizi istiyor.Bohyun onun kendisine zarar vereceğinden korkuyormuş." diyince gerçekten çok sinirlenmiştim ama bir yandan da üzülmüştüm.Jennie'yi yıllardır tanıyordum,çok kibar ve iyi bir insandı.Jisoo'da yakın arkadaşımdı.Hyunjin koluma dokunup rahatlatıcı bir ses tonuyla "Yarın cenazesi olacakmış.Diğer vefat edenler doktor Jeongyu,hasta Nayeon,psikolog Jin ve temizlikçi Seojun.Hepsi yine aynı şekilde öldürülmüş.Yaralı olan 3 kişininde sadece ağzı kesilmiş birisinin karnı bıçaklanmış.Şuan Soojin güvenlik kameralarını kontrol ediyor ve Minho'da görgü tanıklarını sorgulamak için sizi bekliyor." kafamı sallayıp yavaşça masama doğru ilerledim.Az kalan kahvemi tepeme dikip odadan çıkıp sorgu odasına doğru yol aldım.

Kapıyı açıp içeriye girdim.Karşımda perişan halde olan Doktor Kim vardı.Yavaşça sandalyeyi çekip dosyaları inceleyen Minho'nun yanına oturdum.Ellerimi önümde birleştirip üzgün bir ses tonuyla "başınız sağolsun Bayan Kim.Gerçekten çok üzüldüm kardeşiniz adına ama içiniz rahat olsun,o yavşağı bizzat yakalayıp en ağır cezayı almasını sağlayacağım." Jisoo gözleri dolu bir şekilde ayağı kalktı ve bende onun ardından koltuğumdan kalktım.Ağlayarak bana sarıldı,bende ellerimi onun sırtına koyarak sıvazladım.Boğuk ve kısık bir sesle "Jennie'm bunları hak etmedi o çok temiz,saf,iyi birisiydi.Daima bana ve diğerlerine yardımcı olurdu.Mükemmel bir kızdı.Dışarıdan soğuk görünsede samimi ve çokça iyi biriydi.Keşke onu göndermeseydim,hepsi benim suçum.Ben eğer o-onu oraya..." yavaşça omzundan tutup bana bakmasını sağladım.Jisoo'yu ilk kez ağlarken görüyordum.Üzgün ama bir o kadar emin bir ses tonuyla "Senin bir suçun yok unnie,bunun olacağını bilemezdin.Lütfen kendini suçlama,tek suç o şerefsizde.Sen hiç merak etme.O piç çok büyük bir hata yaptı." Jisoo azda olsa rahatlamış bir şekilde sol elini yanağıma koyup şevkatle okşadı."İyi ki varsınız,siz olmasanız...Changbin lütfen onu yakalayacağım diye kendini çok hırpalama bebeğim.Ben ne olursa olsun sana minnet duyacağım.Sizi çok seviyorum kendinize çok dikkat edin canlarım." diyince gözlerim dolu bir şekilde son kez güzeller güzeli noonama sarıldım.İkimizde tekrar koltuklarımıza geçtik.Minho elini omzuma atıp patpatladı.Defteri açıp kalemini çıkardı.Jisoo unnieye bakarak "hazır mısın noona?Eğer değilse-" sözümü keserek "Hazırım Binnie başlayabiliriz?" diyince derin bir nefes aldım.Ve sorguya başlamadan önce ses kaydını açtım."O gün olanları en baştan anlatabilir misiniz bayan Kim?" Jisoo kesik kesik nefesler alarak tereddütle konuşmaya başladı.


...

Bi kere guler misin? Kurban oldugum ne guzel guluyorsun 😍😍
Diger bolumu yazmaya baslarim hic kontrol etmeden attim yazin hatalari fln varsa kusura bakmayin ballarim.
Yakinda butun karakterleri ve psikolojileeini anlayacaksiniz.Hadi bb 🏃🏻‍♀️🏃🏻‍♀️

Psycho Killer~ChanginWhere stories live. Discover now