Küçük Prens

230 31 95
                                    


Okunmalar azaldi o kdr dediniz fic fic die okumuyosunuz cok kirici...
Okuyan kurban vereneleri burdwn opuyorum.
İyi okumalarr😻😽💋

...

Chan hyungun dediği gibi sevgilisinin evinin önünde bekliyordum.Bir süre sonra evin dış kapası açıldı ve kahverengi saçlı,beyaz gömlekli,kahverengi bol pantalonlu,bej renk ayakkabısı ile oldukça şık duran Seungmin çıktı.Kapıyı açıp oturdu ve kemerini bağlarken "Beni aldığın için sağol Changbin hyung.Zahmet oldu kusura bakma." diyince motoru çalıştırıp kafamı sallayarak "Sorun yok Seungmin rahatına bak." dedikten sonra yola odaklandım.

Yaklaşık 40 dakikalık yol sonunda Chan hyungun evine gelmiştik.Arabadan inip Seung için kapıyı açtım.Beraber eve yürümeye başladık.Kapıyı çalıp beklemeye başladım.Bir kaç dakika sonra Chan hyung kapıyı açtı.Seung'un dudağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra gülümseyerek bana sarıldı."Hoşgeldiniz hadi içeri geçelim." dediğinde beni bırakıp içeri geçmemiz için yana çekildi.Salona geçip tekli kırmızı koltuğa oturdum ve bacak bacak üstüne attım.Seung ve Chan hyungta büyük koltuğa oturdu.Chan hyung masada ki küçük kırmızı takip cihazını bana uzattı.Uzanıp elinden alıp incelemeye başladım.Gerçekten tam istediğim gibiydi,ustalıkla yapılmıştı.Chan hyunga dönüp "çok sağol hyung tam istediğim gibi olmuş.Benim bir sürü işim var ben kalkayım." dediğimde Chan hyung anlayışla kafasını salladı."Önemli değil umarım katili çabucak bulursunuz,iyi şanslar." diyince gülümsedim ve teşekkür anlamında kafamı salladım."Hiç ayağa kalkma hyung,Changbin kaçar görüşürüz!" diyip hızla evden çıkıp arabama binip karakola doğru yol aldım.

Karakola varınca Soojin' in yanına gitmek için odasına yöneldim.Odasının kapısını açtığımda Shuhua kucağında öpüşüyorlardı.Beni fark etmedikleri için boğazımı temizler gibi ses çıkarttım ve anında bana döndüler.Shuhua hemen Soojin'in kucağından kalkıp kapıdan çıkarken "ben şey yapayım dosya vardı ondan." diyip hızlıca çıktı.Soojin bana bakıp göz devirdi ve ne var der gibi kafasını salladı.Yanına gidip konuşmaya başladım "Sevgilinle yiyişmekten Jeongin'in bindiği helikopteri bulabildin mi emin değilim ama." dediğimde sert bir bakış atıp "Ya abicim neden dalıyorsun odama insan bi kapıyı çalar.Ayrıca helikopterde çalıntı,hiç bir sik çıkmadı." dediğinde gözümü devirip saçımı kariştırdım.Başımı sallayıp odadan çıktım ve kendi odama yöneldim.Sandalyeme oturdum ve Jeongin'in dosyasını açtım.Bir şekilde hakkında bir şeyler öğrenmemiz gerekiyordu,en azından ailesini.Dosyaları incelerken bir kişinin ifadesine rastladım.Park Misu,Jeongin hakkında bir şeyler söylüyordu.Tabi bu davayı bir çok kişi incelediği için bu kadını biz sorgulamamıştık.

İfadesinde şunları söylüyordu"Jeongin'i aldığımızda daha 9 yaşındaydı.Sürekli gülüyordu ve biz gülmediğimizde korkuyla gülmemiz gerektiğini,gülmezsek onun geleceğini söylüyordu.O kim dediğimizde hiç bir şey söylemeden kaçıyordu.Jeongin'i yetimhaneden almadık.Sokakta baygın bir halde bulduk.Bizde 1-2 hafta kaldıktan sonra yetimhaneye gitti.Onun yanından hiç ayırmadığı bir kağıttan kuğ vardı.Almaya çalıştığımızda resmen bambaşka birine dönüşüyordu.Kuğunun üstünde daha koyu kan lekeleri vardı.Onun hakkında bildiklerim bu kadar,umarım yardımı dokunur."
İfade burada bitiyordu.Kuğuyu cebimden çıkardım.Üstündeki kuğunun rengine göre daha koyu olan lekelere baktım.Kan örneklerini almıştık fakat karşılaştıracağımız biri olmadığı için kim olduğu bulunamamıştı.Ve tek bir kan tek bir kişiye ait değildi.En az 4 kişiye ait olduğu kesinleşmişti.Aklıma gelen şey ile hemen Ryujin'in yanına gittim.Ryujin adli tıp uzmanıydı,yanına geldiğimde bir ayakkabıyı inceliyordu.Beni fark edip gözlüğünü ve eldivenini çıkartıp yanıma geldi."Ne oldu Changbin?" dediğinde hızlıca anlatmaya başladim "Ryu şu Jeongin'in kuğusundan çikan DNA örnekleri,Jeongin ile eşleşiyor mu bakabilir misin lütfen ,en geç akşama hazır olsun ben kaçtım!" diyip koşarak karakoldan çıktım.

Psycho Killer~ChanginOù les histoires vivent. Découvrez maintenant