sozunun eri

267 33 47
                                    

*yeniden uyarimi yapacagim bu spor hocaligi hakkinda pek bi bilgim yok o yuzden sallamasyon ilerleyecegim ve burada kullandigim yeni isim tamamen uydurma kimseyi yansitmiyor❤️❤️ bir de bölüm biraz rahatsız edici olabilir uyarayim simdiden ben yazarken cok sinirlendim*

+x+

Bu işin sonunun iyi bitmeyeceği kesindi, ya Soobin ilerisinde gördüğü adamı çok fena dövecekti ya da sakin bir şekilde onu salonundan kovacaktı.

Adam resmen Yeonjun'a yürüyordu ve Yeonjun da gülümseyerek rahatsız olmamış gibi konuşuyordu adamla. Soobin ne kadar dikkatini başka bir şeylere vererek kafasını dağıtmaya çalışsa da sinirlenmeden edemiyordu. Bu his nerden geliyordu ve neden umursuyordu hiçbir fikri yoktu lakin sakin karşılayamayacak kadar sinirliydi.

Yeonjun deneyimli olduğunu söylerken ciddi olduğunu kanıtlamıştı. Gerçekten doğru hareketleri yaptırıyordu fakat tek sorun bu Kim Min-soo denen adam Yeonjun'a yaklaşıp hiç olmayacak hareketler yapmasıydı.

Yeonjun ona yardım etmeye, duruşunu düzeltmeye çalışırken adam elini Yeonjun'un elinin üstüne koyuyordu, eğer Yeonjun arkasındayla Yeonjun'un dibine girmeye çalışıyordu ve çok flörtöz konuşuyordu.

Yeonjun'un özel hayatıyla ilgili sormaması gereken sorular soruyor ve çok yaklaşıyordu. Yeonjun her seferinde gülümseyerek kibarca cevap vermeye çalışsa da karşısındaki adam iyiliğini suistimal ederek özel alanına girmeye çalışıyordu. Mesafe denen şeyden bi haberdi büyük ihtimal çünkü aralarında minicik mesafe bile bırakmamaya çalışıyor, uzaktan bakınca da bi hocaya ihtiyacı varmış gibi durmuyordu hiç.

"Söylesene Yeonjun, sevgilin var mı?"

Duyduğu soruyla artık kim bilir kaçıncı defa ikiliye doğru dönmüştü Soobin, saymayı bırakmıştı artık

"Hayır, yok Min-soo bey. Şimdi yerdeki minderin üstüne uzanın lütfen, öbür hareketi yapmanızda yardımcı olacağım."

Duyduğu cevapla sırıtan adam minderin üzerine uzanmıştı, Yeonjun karşısındaki adama hareketinde yardımcı olmaya çalışıyordu fakat adam işleri özellikle zorlaştırıyordu sanki. Tam Yeonjun adamın bacağının duruşunu düzeltecekti ki kolunun tutulup çekilmesiyle dengesini kaybetti ve düştü.

Min-soo resmen Yeonjun'u kucağına düşürmüştü. Soobin gördüğü şeyle kendine hakim olamayıp ayağa fırladığı gibi onlara doğru yaklaşmaya başladı.

"Min-soo bey, kolumu bırakır mısınız lütfen? Kalkmamda hiç yardımcı olmuyorsunuz ve canım acıyor." Yeonjun kalkmaya çalışıyordu fakat adam kolunu çok sıkı tuttuğu için başaramıyordu. 'Hani önceden hiç spor yapmamıştı bu? neredeyse kolumu çıkartacak' diye düşündü Yeonjun.

"Bırak artık, kolumu ağrıtıyorsun!" Sesini yükseltmişti Yeonjun, çok kötü hissediyordu ve evine gitmek istiyordu. Gözleri dolmuştu ve ağlamak istiyordu. Yeniden bağıracaktı ki kolundaki elin gevşediğini ve birinin onu havaya kaldırdığını hissetti.

Gözlerini açtığında karşısında Soobin'i görmesiyle rahatlamıştı Yeonjun, gözünde biriken damlalar akmaya başlamıştı. Bunu farkeden Soobin elinden geldiğince gülümsemeye çalışarak Yeonjun'u bir koltuğa oturttu ve ardından yerdeki kızgın bakan adama doğru ilerledi.

"Ben seni yerle bir etmeden önce siktir git ve bir daha adımını basma buraya." Sinirli bir şekilde konuştu Soobin, karşısındaki adamı boğmak istiyordu.

Duyduklarına sırıtan Min-soo kalktı ve Soobin'in karşısına geçti. "Sen mi beni yerle bir edeceksin? Komik adamsın Soobin, çekil karşımdan."

Soobin duyduklarıyla daha çok sinirlenmişti. Karşısındaki adama karşı sırıttı ve tam çekiliyormuş gibi yapıyordu ki anında yumruğu adamın yüzüne geçirdi. Soobin adamı döverken içeri Beomgyu ile Taehyun girmişti. Soobin'i fark edip tam ona doğru koşacaklardı ki San onları durdurdu. Olanları izlemişti ve adamın dayağı hak ettiğini düşündüğü için hiç karışmamıştı. Herkes ağzı açık bir şekilde Soobin'i izliyordu.

Anın şaşkınlığıyla sendelenen adam dengesini sağlayamadan ikinci yumruğunu yemişti, kendini savunamıyordu. Yediği darbeyle kendisini yerde bulan Min-soo üstüne binen ağırlığın ardından üçüncü ve dördüncü yumruğunu da yedikten sonra burnu kanamaya başlamıştı.

"Seni bir daha Yeonjun'un yakınında görürsem iki üç yumrukla kurtulamazsın, anladın mı? Ben seni daha fazla dövmeden önce git."

Soobin'e korkarak bakıp titrek bir sesle tamam dedi adam.

Soobin adamın üstünden kalktı ve onu tişörtünden tutarak kaldırdı. Ardından salonun kapısına doğru ilerleyip adamı dışarıya ittirdi ve kapıyı da üstüne kapattı.

Arkasına döndüğü gibi Yeonjun'un yanında bitmişti, anında oraya koşmuştu. Yeonjun ağzı 'o' şeklinde açık Soobin'i izliyordu. Ne kadar kollarının ağrısı dayanılmaz olsa ve kendini iğrenç hissetse de Soobin orada çok etkileyiciydi ve Yeonjun gözlerini Soobin'den alamamıştı.

"İyi misin, özür dilerim daha erken davranmalıydım. Ne bok olduğu baştan belliydi, maymun herif. Çok üzgünüm."

Yeonjun'la ilgileniyordu, her yerini kontrol ediyordu. Pek bir şeyi yok gibiydi kolları morarmıştı sadece biraz.

Soobin tam krem getirmek için kalkacaktı ki Yeonjun Soobin'i tişörtünün ucundan tutmuştu. Gözleri hala doluydu ve üzgün görünüyordu. Soobin ne kadar krem getirmesi gerektiğini bilse de dayanamamış ve geri oturmuştu.

"Teşekkür ederim." Dedi Yeonjun dolu gözleriyle gülümseyerek.

Onun bu haline üzülen Soobin elini Yeonjun'un saçına götürdü ve saçını kulağının arkasına attı.

"Ne teşekkürü, kim olsa aynı şeyi yapardı. Ayrıca sana bir şey olsaydı başıma kalacaktın, napsaydım öylece izlese miydim? Hiç uğraşamazdım."

Soobin'in şaka yaptığını fark eden Yeonjun kıkırdayarak Soobin'e gülümsemişti. Tam konuşacağı sırada küçük ve hızlı adım sesleri duymuşlardı. Ha-ri koşarak onlara doğru geliyordu, arkasında da Beomgyu ile Taehyun vardı.

"Junnie!! hani işin bittiği an beni çağıracaktın!" Dedi küçük kız dudağını büzerek.

"Çok üzgünüm fıstık, yorulmuş olmalıyım işim bittiği gibi buraya oturmaya geldim."

Yeonjun'un yorulduğunu öğrenen küçük kız çok üzülmüş ve Yeonjun'a sarılmıştı kucağına çıkarak.

"Junnie iyice dinlen tamam mı? Junnie iyileşmeden dondurma yemeye gidemeyiz!"

Duyduğu şeye gülen Yeonjun konuştu "Tamam prenses, dinleneceğim teşekkür ederim."

"Neler olduğunu anlatacak mısınız, yoksa ben zorla mı öğreneyim?" Beomgyu'nun sesini duymalarıyla kafalarını kaldırmışlardı.

"Size de merhaba..." Gülümsemeye çalışarak konuşmuştu Yeonjun. Onun halini gören Beomgyu üzülerek öbür yanına oturmuştu.

"O adamı buraya bir daha sokarsanız bu sefer ben sizi döveceğim." Beomgyu'nun dediğiyle gülen Yeonjun kucağındaki Ha-ri'ye bakmıştı. Küçük kız kucağında oturmuş Yeonjun'un tişörtüyle oynuyordu.

"Ben temizleneyim siz de hazırlanın hep beraber dondurma yemeye gidelim, olur mu?"

Soobin Yeonjun'un dediğini duymasıyla tam reddedecekti ki Yeonjun onun sözünü böldü.

"Ben iyiyim Soobin, canım gerçekten dondurma istiyor. Ayrıca bu küçük fıstığa bir sözüm var, ben sözümün eri bir adamım!"

Duyduklarına gülen Soobin dayanamayıp olumlu manada kafasını sallamış ve beşi beraber hazırlanıp dondurma yemeye gitmişlerdi.

...

ay cok tuhaf ve rahatsız edici bi bölümdü 🤕

Gym | yeonbinWhere stories live. Discover now