60. BÖLÜM: "Anne"

18.1K 2.6K 1.1K
                                    

Selam.

Peşpeşe 2 bölüm yayınlanmıştır. Lütfen bir önceki bölümü okuyup okumadığınızı kontrol edin!

Bolca yorum ve oy ile bir sonraki sefer yine ve yeniden peşpeşe iki bölüm için beni motive edebilirsiniz :)

Sermest~ Kayıp

Keyifle okuyun.

🖤

Anne.

Hasret ruhumu hınçla tekmelerken, üç yıla dağılan her bir gün bu sözü oğlumun dudaklarından duymayı hayal etmiştim. En kötü kabuslarımın ortasında bile bir kapı aralığından Alaz'ın anne, diyen sesi kulaklarıma doğru süzülmüştü. Ve sonunda duymuştum.

Oğlum anne, diyordu.

Oğlum, yıllar önce kendi ellerimle nefesini kestiğim Diana'ya anne diyordu...

Bu nasıl olabilirdi?

Diana, beni görmesiyle bembeyaz kesilen yüzünü kollarındaki oğlumun boynuna gömdü ve ona daha sıkı sarıldı.

"Alaz..." Oğlum adını dudaklarımdan duyduğunda, başını omzumun üzerinden bana doğru çevirdi. Küçük ama atikti. Uzun bacakları, yaşıtı bir çocuğun sahip olamayacağı geniş omuzları ve alnına dökülen siyah, kalın bukleleri vardı. Tıpkı babası gibi... Tanrım... Onu son gördüğümde küçücüktü. Şimdi ise... Bu kez olmadı. Bu kez gözyaşlarıma karşı koymayı başaramadım. "Bebeğim, benim, ann-"

"Onu tanımıyoruz." Diana, oğlumun çenesinden yakalayarak başını kendine çevirdi. "... ve biz tanımadığımız insanlarla konuşmuyoruz, öyle değil mi oğlum?"

Alaz hızlıca başını salladı. "Evet annecim."

Oğlumun dudaklarından dökülenler ikinci kez içimi yakarken, Diana'nın işaret vermesiyle hizmetli kadınlardan biri yaklaştı ve Alaz'ı kucakladı ve ben tek kelime daha etmeye cesaret edemeden oğlumu uzaklaştırdı. Diana bir süre arkalarından baktı. Bizi duyamayacak kadar uzaklaştığına emin olduktan sonra bana çevirdiği bakışları sonu olmayan bir tehdit barındırıyordu.

"Bir gün geri döneceğini tahmin ediyordum." derken ağır adımlarla yaklaşmaya başladı. "Yalnızca bu kadar erken olacağını tahmin etmiyordum."

Bakışlarımdaki pustan kurtulmak için avuçlarımı gözlerime bastırıp yavaşça kaydırdım. İçimde tarumar olmuş duyguları Diana'dan saklayamayacak kadar kötü durumdaydım.

"Diana, oğlum-"

Kaldırdığı eli dudaklarıma mühür vurmak içindi. "Orada dur. Ona oğlum, diyemezsin. O senin değil, benim oğlum." İnce dudaklarında yangi dolu bir tebessüm can buldu. "Az önce bana nasıl seslendiğini duydun, öyle değil mi?"

Duymuştum. Ne yazık. "Neden?"

"Neden mi?"

KIZIL GECE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin