Kızıl Gece iki kitap uzunluğunda bir kitap olduğunda fiyatı biraz fazla. En uygun olarak Amazon ya da Bkmkitap sitesindem temin edebilirsiniz.
Keyifle okuyun.
🖤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah olmuştu.
Bir dakika bile uyumamıştık.
Oysa sızıp kalacağımdan neredeyse emindim. Sarhoş zihnim ne zaman kendini kapatmaya çalışsa, Biran beni çıkardığı zirveden aşağı bırakarak bedenime müthiş bir enerji bağışlıyor ve uyanık kalmamı sağlıyordu.
Bu kusursuz bir histi.
Bu gerçekten kusursuz bir histi.
"Öldüreceksin beni." Kendini sırt üstü yatağa bıraktı, nefes nefeseydi. Ondan farklı değildim.
Bedenimde yorulmayan tek bir kısım bile kalmamıştı ve yatakla bütünleşmiştim. Ancak spatulaylakazındığımdakalkabilirim gibi hissediyordum
"Bunu bir saat önce de söylemiştin." Sesindeki alay bile yorgundu. "Sanırım iki saat önce de..."
"Edepsizsin." Ona sırtımı dönmek üzereyken beni yakalayıp göğsüne yatırdı. "Bırak beni. Uyuyacağım. Bu kez kararlıyım."
Gülümsemesinin erkeksi tınısı kulaklarıma ulaştı. Hoş bir ninni gibiydi. "Burada uyu." Beni göğsüne daha fazla bastırdı. Bir eliyle belimi diğeri ile kolumu örtmüştü. Bedeninin sıcaklığı ruhumu usulca uykuya iterken, burnuma gömdüğü nefesi bana eşlik edeceğini mırıldanıyordu. "İyi uykular, güzel kraliçe."
Kapalı gözlerimle birlikte sonsuz karanlığa çekildiğim saniyelerde gülümsedim. "İyi uykular, tanıdığım en yakışıklı yabancı."
*
Kızılın büyüleyici tonu yüzüme vururken, kapının vurulma sesini duydum. Uykunun tatlı ve sıcak kollarından ayrılmak zordu ama hissettiğim eksiklik gözlerimi açmam konusunda yardımcı olmuştu. O eksikliğin açılımı Biran'ın yokluğuydu. Çarşafı üzerime çekerek doğruldum ve odada göz gezdirdim. Burada değildi. Banyodan da su sesi gelmiyordu.