Ring

112 8 30
                                    

Önce taehyungu sonra da kırmızı donumu cehennemin dibine göndermenin vakti gelmişti.

Sinirle yanına adımladim ve kolundan tuttuğum gibi sürüklemeye başladım. Sinir şey nasıl da keyif alıyordu beni utandırmaktan it gibi sırıtıyordu. Onu kapıya kadar sürükledim ve

"Adı herif bir daha karşıma çıkma "dedim sınırlı bir sesle tanrı aşkına bildiğimiz mafyalar böyle dingil gibi sırıtmıyordur.
Yüzüm alev alıyor gibiydi.

O ise hala sırıtıyordu bu haline daha da sinir olup kapıyı yüzüne kapatmaya karar verdim ama tam uygulayacağım sırada ayağını uzattı ve kapatmama engel oldu koluyla da kapıyı itekleyince kolaylıkla içeri adımladı . Tam gözlerimin içine bakarak bana doğru adımlamaya başladı.
O bana doğru adımladıkça bende adımlarına oranla geri geri gidiyordum sakince yaklaşmaya devam ediyordu.

Bir adım daha attığım da ise sırtım duvarla buluştu ve ısrarla üzerime geliyordu . Kaçacak bir yer bulma umuduyla sağıma soluma baktım ama çoktan dibime kadar girmişti. Daha fazla yaklaşmasını önlemek için ellerimi önümde siper ettim ama nafile burun buruna gelene kadar yaklaştı. Kalbim küt küt atıyordu.
Bu kadar yakınlaşınca önüme siper etigim ellerime göğüsleri geliyordu şimdi. Vücudunun kasıldığını hissettim yüzünü yana doğru eğerek bana bakmaya başladı bir eli ise duvarda başımın kenarındaydı . Anın heyecanıyla ne zamandır tuttuğum nefesimi yavaşça verdim. Göz kontagimizi asla bozmadan

"Kızardın mı sen?" Dedi,
Alaycı bir sesle. Ve ellerini yanağımın üstüne koydu refleks ile hemen elini tutup çektim yüzünden.

"Ne kızarması be ! Hem kizardiysam da bu sinirdendir beni daha fazla delirtmeden çık evimden" dedim ve sinirle gözlerimi açtım.

Sıcak solukları dudaklarıma ve boynuma geliyordu. Bakışları saniyelik dudaklarıma kaydı ve

"Sen hiç iltifat almadım sanırım jeon baksana kıpkırmızı oldun utancından" dedi dudaklarımda ki bakislarini gözlerime çıkararak ve şöyle ekledi;

" Utanmana gerek yok çünkü utanmana değecek daha farklı şeyler yaşaticam sana " dedi ve yanağımdan makas alıp kapıdan çıkıp gitti .

Sik gibi kalmıştım o an Tanrım gerizekalıyım, ben kocaman bir aptalım şuan bugün bu saniye yok olmak istiyorum. Hayır niye ağzımı açıp tek kelime cevap veremedim beni en çok deli eden nokta bu. Benimle hem dalga geçti hemde ahhşşş domuz herif
Olduğum duvarı yumruklayip odama katurdugum gibi yatağa zıpladım . Çığlıklar attım,küfürler ettim kendime ve daha nicesi evin altını üstüne getirdim. Hala o dingile laf veremediğim için kuduruyordum.
Aklıma o anlar doldukça dudaklarımı kemiriyordum. Dudaklarımı izleyişi de neydi öyle....

" Dur bu dakika o bana en son 'utanmana değecek şeyler mi yasaticam demişti" .

Evde kendi kendime yeni anladığım şey ile " sikeyim senin gibi topu jungkook " nasıl fark edemedim resmen adam yaklaştıkça hipnoz olmuştum. Dagi taşı sikesim vardı. Yavsak herif .

Sinir sağa sola doğru adımladimlarken telefonumu elime alip patronun numarasini tuşladim. Telefon 2.calışınca açıldı bende o sırada sert soluklar alıp veriyordum.

"Ooo jungkook nerdesin sen aslanım"
Adamın sesinden bile gıcık alıyordum.
"Bu akşam uğrayacağım haberin olsun olsun en dişlisini çıkarın ring'e" dedim.

İki adam pataklamak istiyordum. Hem bayadır gitmiyordum hemde sinirimi onca böyle atardım. Kıkırtısını duydum ve

" Sen gel de ben istersen mağaradan ayı bile çıkartırım şuranın tozunu dumana kat biraz, özlettin." Dedi.

Star RingWhere stories live. Discover now