0.5 -Beni Kurtaran Adam-

6.4K 410 104
                                    

Ormandaki Avcı'nın beşinci bölümüne hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim 💫

Bazen zamanın durduğunu hissederiz. Ama sadece hissederiz. Zaman sadece bizim için durmuş olur. Diğerleri için zaman kum saati gibi akmaya devam eder. İşte bu gece onun gözlerine bakınca zamanın durduğunu hissettim. Gözlerine bakınca korku,heyecan ve endişe hissettim. Hangisi baskındı anlayamadım. Ama tek bir gerçek vardı. O da zamanın benim için birkaç saniyelik durduğuydu.

Ona şok olmuş bir şekilde bakarken ikinci bir şimşek ile arkamı dönüp kaleye girdim. Bana içeri gir diye bağırmıştı değil mi? Bir anda bağırması beni kırmıştı. Bu zamana kadar kimse bana bağırmamıştı. Annem bazen kızardı ama asla bağırmazdı.

Uzun koridordan geçerek salona geldim. Koltuğa oturup ellerimi dizlerime koyup düşüncelere daldım. Ağlamak istiyordum çünkü bana bağırmıştı. Ama ağlamak şımarıklık olurdu. Kendimi aşağılık hissetmek istemiyordum. Zaten herşeye ağlamıştım bir de buna ağlamak istemiyordum. Belki özel bir şeyi vardı. Belki şimşek çaktığı için kötü hissetmişti. Yada kandan korkuyordu. Bunların tek cevabı ondaydı. Buraya geleli saatler olmuştu. Sanki yıllardır burada yaşıyormuş gibi hissediyordum.

Saçma düşünceleri bir kenara bıraktım. Acaba şuan ne haldeydi? Dışarı çıkıp bakabilirdim ama korkuyordum. Bana bağırırken çok korkunçtu. Hiç korkmadığım kadar korkmuş olabilirdim.

Adım sesleri duyunca sesin geldiği yere baktım. Salver dik yürüyüşü ile yanıma geliyordu. Tam karşımda durunca sert bakışları yumuşadı..

"Özür dilerim Altıncık. " Dedi. Kaşlarımı çattım. "Neden öyle davrandın?" Koltuğa oturdu. Derin nefes alıp konuşmaya başladı. "Böyle havalarda kötü olurum. "Yutkundu. "Kendimi kaybederim. Bu yüzden sana zarar vermemek için içeri girmeni istedim. " Dedi mahçup bir ses ile. Gülümsedim. Nedensizce şuanki hali çok masum ve tatlıydı.

"Sorun değil. Herkesin özel birşeyi vardır. " Deyince yüzünü geniş bir gülümseme aldı. "Anlayışlı olman çok güzel Altıncık. " Başımı salladığım esnada gelen esneme ile dudaklarımı elimle kapatıp esnedim.

"Uykun mu var? " Diye sordu. Başımı salladım. Dün gece uyumadığım için epey yorgundum ve çok uykum vardı.

"Üst kattaki odalardan birinde uyuyabilirsin. Gel göstereyim. " Diyerek ayağa kalktı. Bende ayağa kalkıp arkasından ilerledim.

Merdiven boyunca tepeden salona bakma peşindeydim. Kale aslında çok güzeldi. Ancak fazla eksiği vardı. Bir kere dekor olarak renkli çiçekler kullanılsa çok güzel olurdu. Bu kale benim olsa bahçesinin her yerine çiçek ekerdim. Hayallerimden biri de küçük veya büyük bir bahçeme çiçekler ekmekti. Kendi evimin bahçesine ekemiyordum çünkü toprak verimli değildi.

"Şu iki oda hariç diğer bütün odalarda kalabilirsin. " Dediğinde gösterdiği iki odaya baktım. Sadece ikisinin kapısı kapalıydı. İçinde ne olduğunu merak etmiştim. Ama odanın içine bakacak kadar yüzsüz değildim. Hayır hayır kesinlikle bakmayacağım. Merakım gururuma daha baskın olsa bile bakmazdım.

Kapısı açık bir odaya gelince durdum. "Burada kalabilirim. Diğer odalara bakmamıza gerek yok. " Başını sallayıp bana döndü. "Nasıl istersen. Sabahın erken saatlerinde yola çıkmalıyız. Anca varırız." Başımı sallayıp odaya girdim. "İyi uykular." Dedim gülümseyerek. "İyi uykular Altıncık." Dedi ve gitti. O gittikten sonra kapımı kapattım. Odayı incelemeye başladım. Yuvarlak bir camı vardı. Camın hemen kenarında yatak ve onun hemen çarprazında küçük bir dolap vardı. Camın kenarında ince bir vazoda siyah gül vardı. Sanırım siyah güller Salver için değerliydi.

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin