20

242 20 10
                                    

Uzun zamandır not bölümü yapmıyormuşum. arkadaşlar Eliz'in önce hayat kurmasını istiyorum daha sonra Einar mevzuya dahil olacak. belirtmek istedim. 

__________________________________________

Birkaç dakikadır eğildiği sandalyenin önünde cevap alamayan Timun, en sonunda kalkıp, şoka girmiş halimi kenara bıraktı.

'Şimdi ne olacak?' diye soruyu soran başından beri olayları takip etme yeteneğinin zayıflığını gösteren Atre'ydi.

Bakışım hala kucağımda birleştirdiğim ellerime odaklı olduğu için kime sorulduğunu anlamadımsa da üstüme alınmamayı tercih ettim.

Prens, muhatap almış olacak ki yanıtladı.

'Gelen muhafızı duydunuz. Onu saklayamayız... Halkımın güvenliğini de göz önünde bulundurmam gerektiğini de kabul edersiniz ki, dışarıya da salamayız.'

Aniden atan sinirlerimle, ayağa kalktım.

'Ben senin kapının önüne bağladığın it miyim de sen benim adıma karar vereceksin?' dediğimde hırçın bir halde masaya doğru bir adım atmıştım ki, Atre önümü kesti. Nazikçe kollarımı tutmaya çalışırken, kafasını da yapma der gibi iki yana sallıyordu.

Silkinerek ellerinden kurtuldum ama ortamı daha da ateşlendirmemek için de bir şey söylemedim.

O sırada Timun konuştu.

'Düşündüğüm şeyi yapmayacağını söyle.'

'Düşündüğün şeyi yapmayacağım.'

Derin bir nefes alan Timun, hızlıca nefesi geri verdi. Elini saçlarının arasından geçirmek istedi galiba ama saçları yeterince uzun değildi ne yazık ki.

'Bir an gerçekten onu Mavera'ya göndereceksin sandım.'

'Ha onu mu düşünüyordun? O zaman düşündüğün şeyi yapacakmışım.' Diyen Prens tahtı andıran koltuğuna biraz daha yaslandı. Kafasında dönen tilkilerin sesini duyabiliyordum.

Timun konuşmadan ben konuştum.

'Mavera kim?' diyerek hakkımda alınan kararlara dahil olmaya karar verdim. Kimsenin beni siklediği yoktu.

Timun, sebebi olmadığım öfkesini bana dönerek çıkardı.

'Doğru soru -Mavera neresi?- Seni begzelienlerin eğitim aldığı yere göndermek istiyor.' Dedi.

Ben daha konuşmadan Prens'e döndü.

' Pars, rica ediyorum saçmalama. Eliz'i orada yerler. Arenayı bile görmeden ölür. Başka bir yolu daha olmalı.'

Odada ileri geri yürüyen bu adam, beni küçümsüyordu belki ama önemli olan o değildi. Beni düşünüyordu. Timun, başka bir evrenden gelen beni, önemsiyordu.

Adının Pars olduğunu öğrendiğim Prens, kollarını göğsünde bağlayıp eğlenir bir ifade ile odada oradan oraya ürüyen Timun'a bakıyordu.

'Sıradaki Arena'ya kadar önümüzde 4 yıl var, sadece 1 yıl geriden başlayacak. Başka evrenden gelen begzelieni halkıma karıştıracağımı düşünüyorsan yanılıyorsun. Halkası bile yok. Başka bir krallığın problemi olması için elimden bırakacağımı düşünüyorsan daha büyük yanılıyorsun.'

Timun, sanki bu duydukları bir şakaymış gibi güldüğünde tüylerim ayağa kalktı.

Timun, kontrolü kaybetmeye çok yakındı. Çiğ güç ağzımda ekşi bir tat aldı.

Ciddi bir zararın önüne geçmek için ortaya atılmam gerekiyordu galiba. Başkası için yapmayacağım bu hareketi sırf bana ne olacağını önemsediği için kendisine karşı borçlu hissettiğim Timun'u korumak için yapıyordum.

NOUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin