4.BÖLÜM: KARANLIKTAN KAÇIŞ

251 193 194
                                    

Kitabıma hoş geldiniz, oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli Okumalar.

Dedublüman & Mavzer Tabancas Rüya Gibi

4.BÖLÜM: KARANLIKTAN KAÇIŞ

"Hayat karanlık bir tünel gibidir, ışığı görmedikçe korkarsın ve tünelden çıkmaya çalışırsın. Işığı bulmak için çabalarsın ama ışığı bulamazsın çünkü karanlıktan kaçtıkça ışığı bulman imkansızdır güzel kadınım. "

18 Şubat 2010

Kar taneleri cama adeta bir taş etkisiyle çarparken ortaya serdiği bembeyaz görüntü birbirlerine tezattı. Genç kadın kucağındaki kızının saçlarını okşarken bir yandan da oğlunu yatırdığı beşiği kontrol ediyordu.

Bu hayatın verdiği ödülleri tutuyordu genç kadın, evlat bu dünyanın bir ödülüydü. Ve genç kadın bunu çok iyi biliyordu, evlatlarına olan sevgisi gün geçtikçe artıyordu.

Kucağındaki güzeller güzeli kızı mışıl mışıl uyurken yüzündeki o masumluk ancak bir çocukta olabilirdi. Genç kadının yüzündeki gülümse de acı ve mutluluk vardı. Çocukları genç kadının önüne adeta bir duvar gibi sinmişti, kimse o duvarı kolay bir şekilde yıkamazdı, genç kadın bunu biliyordu. Genç kadının bakışları oğluna döndüğünde alnına dökülen saçları ve huzurlu yüz ifadesiyle çok güzel bir çocuktu. Ve genç kadın biliyordu ki büyüyünce bu güzel çocuk kardeşine çok iyi bir abi olacaktı.

Genç kadın kucağındaki kızının saçlarını öptü ve onu abisinin yanındaki beşiğe koydu. Genç kadın oğlunu da öptü ve kapıyı açıp sessizce odadan çıktı. İki katlı yalının parklerinden çıkan ses genç kadını rahatsız etmedi çünkü bu evde her zaman bir se gürültü vardı en çokta ağlayan bir kadın vardı. Genç üzerindeki hırkasına daha çok sarıldı ve merdivenlerden inip salonun yolunu tuttu. Salonun içerisine vuran ışıkla korkan genç kadın hızlıca uzun ve geniş koltuğun yanına çöktü.

Lastik sesleri arabanın geldiğini gösterirken genç kadın kocasının geldiğini anlayarak hızlıca salondan çıktı ve mutfağa doğru ilerledi. Dış kapının sert sesiyle genç kadın sıçrarken aklına çocukları gelmişti onlar yüksek seslerden korkarlardı. Genç kadın mutfak kapısının arkasına saklandı ve karanlık koridorda ilerleyen kocasının bedenini izledi.

Sevdiği adam son iki yıldır o kadar değişmişti ki genç kadın anlayamıyordu. İnsanın sevdiği ve değer verdiği biri nasıl olurudu da bu kadar değişebilirdi?

Genç kadın sertçe yutkundu ve mutfaktan tam çıkacakken duyduğu sesle olduğu yerde durdu.

"Cihan'ı yukardaki odaya götürün ve Hale'nin uyuduğundan emin olun." Kocasının sesi bir demir kadat sert ölüm kadar soğuktu.

Genç kadın hızlıca mutfaktan çıktı ve odasına girdi. Çocukları huzurla uyurken genç kadının içinde bir huzursuzluk vardı, içindeki ses bugün bir ölüm çağrıştırıyordu. Genç kadın odasının kapısını kilitledi ve hemen telefonunu eline aldı. Ne yapacağını bilmiyordu, kocasının Cihan'ı neden evlerine getirdiğini de bilmiyordu. Kapının tıklatılmasıyla kadın kendine gelirken kalbinin atışlar fazla hızlıydı.

"Hale hayatım, uyudun mu?" Genç kadın duyduğu sesle bozguna uğrarken kalbi hâlâ deli gibi atıyordu.

Genç kadın sertçe yutkundu tam ağzını açıp konuşacakken yan taraftan duyduğu sesle hemen kızının yanına koştu "Anne, neden uyumadın?"Dedi kız çocuğu tabii ki kelimeleri tam söyleyememişti.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin