BENDEN KAÇAMAZSSIN!

Acıtıyor...

Acıdı.Yemin ederim çok acıdı.
Böyle sola yakın bi taraf, önce acıdı, sonra yandı...

Hani derler ya hayatı bize en çok güvendiğimiz insanların ihaneti öğretir. Düşünsenize birlikte gülüp, birlikte ağladığınız,beraber çokça vakit geçirdiğiniz,içinizi döktüğünüz, ailem dediğiniz, insan ve ya insanlar tarafından ihanete uğruyorsunuz. Ne kadar acıtıyor değilmi?

Ben bu gün bunu yaşadım, ben bu gün hem kalbimden hem sırtımdan bıçaklandım. Sırtımı delip geçen hançeri saplayan kişi "kardeşim" dediğim kızdı, kalbimi delen oku'n yayı da "Evim" dediğim adamın elindeydi. Tam kalbime isabet etmişti zehirli oku.

Acıtıyor, sol yanım, çok acıyor.

Ah, doktor...

Söylesene kalbimdeki okun zehrini geçirecek bi panzehir varmı?
Sırtımdaki hançerin deldiği yeri dikiş tutarmı?

Gözlerimdeki donuk ifadeyle yere çöktüm.
Neydi o?
Ne görmüştüm ben az önce?

Flashback(geşmiş)...

" dikkatli ol Alp, düşeceğim"

32 diş sırıtıyordum. Şen kahkahalar atarak Alp'in bana aldığı bisikleti kullanıyordum, ah daha doğrusu alp bana öğretmeye çalışıyordu. Bi eli belimi sararken diğer eliyle bsikleti kullanıyordu.

"Merak etme beni dinlersen düşmezssin sevgilim, hem düştüğünde seni hep ben kaldıracağım. Ama ben olduğum müddetce sen asla düşmezssin."

"Ah iyice romantik erkek tiplerine bağladın sen de"

Diyip sırıttım,

Alpin yandan kullandığı bsikletle birlikte en sevdiğim göl kenarına gelmiştik, ilkbahar aylarındaydık, giydiğim hafif çiçek desenli elbisemin uçları hafif rüzgardan sallanıyordu.

(Sare'nin elbisesi)

Kiraz ağacının dibine geçip oturduk. Esen rüzgar saçlarımı uçuşturuyordu.
Yüzüme gelen bi tutam saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Saçlarının rüzgarda dans edişini izlemeyi seviyorum"

Alp'in dediği şeyle yanaklarım yanmaya başladı. Bu halimi gördükten sonra hafif tebessüm edip:

"Kokusu her yere yayılıyor, ve bu koku beni mest ediyor..."

Utanmıştım, böyle iltifat etmesi hoşuma gidiyordu.
Elleriyle saçımı okşarken ekledi: