•Umudun Esiri•

733 100 94
                                    

Bölüm müziği: Salvatore // Lana Del Rey

Becky bir anlığına her şeyin bittiğini düşündü, muhtemelen ceza alacak ve yapmayı sevdiği her şeye kısıtlama gelecekti... Herkesten azar işitip tüm yetimhaneye rezil olacaktı...
Köşede bekleyen üçlüyse işi batırdını gidip İzana'ya söyleyecek ve Izana da hayatı ona dar edecekti...

Birkaç saniye içinde küçük kızın aklından geçen tüm bu felaket senaryoları kendini sakinleştirmeye çalışmasıyla son buldu, derin bir nefes alıp kendini toparladı.

Bu ufacık süre içerisinde Aida meraklı gözlerini ondan ayırmadan içeri girmiş ve ardından kapıyı kapatmıştı.
Elini ışığı açmak için uzattığı sırada endişeyle karşısındaki ufaklığa bakıyordu, korkmuş ve tedirgin hissettiği açıktı.

-Becky, güzelim benim, iyi misi- (Aida)

O daha lafını bitirmeden Becky yavaşça ona sokulup kadının ince beline sarıldı ve gözlerini sıkıca yumdu.
Aida bir anlığına şaşırsa da yüzüne burkuk bir gülümse yayıldı ve kollarını ona sardı. Becky'nin ipek gibi yumuşak, gece gibi siyah, uzun saçlarını okşadı...

-Sorun yok... Merak etme... (Aida)

Genç kadının sesi öylesine yumuşak ve sakindi ki duyanı dinlendiriyordu adeta...

Becky fısıltı gibi titrek bir sesle kelimelerin dudaklarından dökülmesine izin verdi.

-Korkuyorum... (Becky)

Genç kadın yavaşça eğilip tek dizinin üzerine çöktü ve onu omuzlarından tuttu...
Küçük kızın yanağını avcunun içine alıp okşadı.

-Ondan uzak dur tamam mı Becky? (Aida)

Becky burkuk bir tavırla itiraz etti.

-A- ama ben bir şey yapmadım ki o peşimden geldi... (Becky)

Her ne kadar kendini bu durumdan kurtarmak için konuyu değiştirmiş olsa da bu dediklerinde dürüsttü...

Aida hüzünlü bir tavırla iç çekti, Becky için endişeleniyordu
"Onun da derdi neyse?.. Şuncacık canı var zaten kızın.. Ne yaptı ki bu kız sana?"

Üzüntülü ve aynı zamanda sinirli bir yüz ifadesiyle onun saçlarını okşayıp düzeltirken hâlâ içinden söyleniyordu...

"Başımın belası o dördü... Ne yaparsam yapayım yola getiremiyorum... Kendi hallerine bıraktım yine yaramadı..."

Becky sessiz sakin Aida'nın saçlarını okşamasına izin verirken içinden Izana'ya enjekte ettikleri şeyin ne olduğunu sormak geldi ama bundan hemen vazgeçti. Öğrenmek istiyor bile olsa kendileri riski atamazdı...

Genç kadın nazikçe iki eliyle onun yanaklarını tuttu ve kendine baktırdı. Becky'nin son zamanlarda yaşadıklarının kolay olmadığını biliyordu ve onun yanında olmak istedi.

-Biraz konuşmak ister misin? (Aida)

Aslında Becky'nin gerçekten buna ihtiyacı vardı, ama şu anda sadece bir an önce buradan çıkması ve cebindeki şırıngadan kurtulması gerekiyordu...

-Şuan çok yorgunum... Yarın gelsem olur mu?.. (Becky)

Aida şevkatle gülümsedi ve yanağına bir öpücük kondurdu.

-Pekala öyleyse, ne zaman konuşmak istersen ben hep buradayım tatlım... Yarın gelirsin yanıma. (Aida)

Becky kendini ağlayacak gibi hissediyordu, bir bıraksa gözlerinden yaşlar süzülüp gidecekti...
Berbat bir histi bu, suçluluk duygusu...
Yarın böyle bir konuşma yapamayacaklarını biliyor olduğu hâlde bunları söylemek yüzsüzlük değil de neydi?

I was a child, Izana x reader Tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin