(:21:)

4.6K 224 79
                                    

Helloooo tekradan selamlar aslında bölüm dün gelecekti ama teknik hata yaptım diğer kitabımda o yüzden onu tekrardan yazdım çok sinirlenmiştim o yüzden buna bölüm gelmedi kusura bakmayın. Neyse hayde bölüme
________________________

Alez'den

Yine odanın içinde dönüp duruyordum. Dünü hatırladıkça utancımdan yerin dibine girecektim.

Yani kendimi kaybetmem Kai'nin bana bakarak inlemesi ve istekli bakışı, babacıklarımın karşımızda öpüşmesi ve en önemlisi herşeyi bilmeleri yani bizim her öpüşmelerimizi bilmeleri beni şoke etmişti.

Nasıl olurda bilirlerdi. Tamam evde kamera olduğunu biliyordum ama sadece dış cephede olduğunu düşünmüştüm asla evin içinde düşünmemiştim.
Peki şimdi ne olucaktı.

Dediğim gibi çok kızmamışlardı ya da birazdan kızacaklardı. Dün ceza verdikleri için yarın kızarlar diye düşünüyordum.

Ne yapmalıyım ve ya nasıl cevaplar vermeliyim bilmiyorum ama utanıyordum ve nasıl bir daha bakacaktık birbirimize ben kesin bakamazdım büyük ihtimalle Kai de.

Kapıya yaklaştım ve sessizce açıp kafamı çıkardım. Etrafı kolaçan ettim kimse yoktu. Kimseye yakalanmak istemiyordum ama şimdi kahvaltıya inmem gerekiyordu. İlk defa kahvaltı kuralından nefret ettim.

Odadan çıkıp kapıyı kapattım. Yavaş adamlarla aşağı iniyordum. Kahvaltı masasına yaklaştıkça içimdeki korku, heyecan ve endişe çıkıyordu ortaya.

Masaya yaklaştım başım eğik şekilde ve sandalyemi çekip oturdum. Bakmak istemiyordum ama birazdan Ecevit babamın konuşacağını biliyordum.

Hafiften kafamı kaldırdım ve çaprazım da oturan Kai'ye baktım. Onunda kafası eğikti ve kahvaltısını yapmaya başlamıştı.
Anlaşılan o da dünün etkisindeydi. Yoksa normalde olsa yani öpüşmemizin ardından bana sırıtarak bakar olurdu.

"Kai ve Alez." Dedi Ecevit babam ben ve Kai kafamızı tabağımızdan yavaça kaldırıp babacığıma baktık. Asla bakamam dediğim halim bu.
Ama Ecevit babam ne yapıp eder sözünü dinlettirirdi.

İkimize bakıp konuşmaya başladı.
"Siz bizden habersiz ve izinsiz ya da her neyse nasıl öpüşürsünüz." Dedi.

Öpüşme kelimesi geçince oturduğum sandalye de utancımdan daha da siniyordum.

Bu soruya ve ya söze ne diyecektim ben şimdi ya da Kai ne diyecekti. Galiba şey dimiyecektik 'babacığım öpmek istedim.' Diyemezdik değil mi kesin baya sinirlenirdi.

"Babacığım öpmek istedim." Dedi Kai. Ne ne ne! Ah Kai! Kesin babam bizi öldürecekti.

Ecevit Babacığıma baktığımda kaşları çatılmış bir vaziyette Kai'ye bakıyordu.
"Nasıl öpmek istedin bizden habersiz bunu size kim yapabilirsiniz dedi." Dedi. Ecevit babam Kai'nin sözüne sinirlenmişti. Ama ayrıca yüzünde ifade edemediğim bir surat ifadesi de vardı.

"Babacığı-"
"Kes Kai."
Kai'nin sesini kesti Ecevit babam ve bana döndü. Bana bakışları döndüğü an afallamıştım ama bende ona bakıyordum.

"Ya sen Alez! Sen Kai evde diye kaç kere ona kötü davrandın biz sana 'o öyle bir çocuk değil', 'aranı iyi tut' diye kaç kere söyledik. Ama bakıyorum siz aranızı baya iyi tutmuşsunuz ne oldu birden." Dedi. Evet bütün bu anlattıkları doğruydu. Bende yalan söylemeyerek anlattım kısa keserek.

"Babacığım doğru söylüyorsun Kai'yi ilk başlarda sevmiyordum ve evden gitsin istiyordum sizi ondan kıskandığım için sizi paylaşamıyordum onla ama sonradan ona kötü davrandığımı ve onun suçsuz olduğunu anladım onun bana birşey yapmadan benim sadece ona birşey yapmam bana gerçekleri gösterdi. Ve ona bunları yapmamam gerektiğini anladım. Ama artık onu seviyorum ve..." Dedim. Derin nefes alarak gerisini getirdim.

DIŞLANMAK BxBxbxbWhere stories live. Discover now