When you lost in the darkness

473 29 7
                                    


Öncelikle merhaba bu ilk kurgum bu yüzdem bolca hata olacak lütfen beni düzeltmeden uygulayın. Bu kitapta herhangi bir zaman diliminde geçmiyor yani tamamen alternatif bir evren, Bucky, wanda ve pietro bir avenger. 2014 yılında geçiyor. Bu hikayede Wanda'nın güçlerini mor yaptım çünkü ana karakterimizin güçlerinin kırmızı. Wanda Scarlet witch olduğu kadar güçlü değil. Şimdilik bu kadar iyi okumalar :)

Yine Merhaba üstteki metni 2023 yılının sonunda yazdım ve hikayemi 14 bölüm olacak şekilde yayınladım ve hikayem henüz bitmemişti. Ancak teknik bir hata yüzünden 14 mayıs 2024 tarihinde hikayem yayından kaldırıldı. 14. Bölüme kadar okuyacağınız her şey eskiden yazılmıştır. 2k okumaya ulaşan ve rekor kıran hikayemi tekrardan yayınlamaya çalışıyorum🖤

___________________________________

Avenger bu sefer gerçekten haddini aşmış ve Hydra'nın 10 üssü patlamıştı, ama belki Avengers için iyi bir haberdi ama Hydra için hiç iyi bir haber yoktu. Bu nedenle Hydra ajanları Pierce'ın bütün temel girişini dinliyorlardı.

"Rezalet. Tek kelimeyle rezaletsiniz. Hepiniz hayal kırıklığısınız. hem kış askerini kaybettik hem Maximoff ikizlerini kaybettik hem de 10 üssümüzde patladı. Artık yeter, onlara karşı koyacak güç belki bizde yok ama birinde var."

Pierce öfkeyle bağırıyor. Rumlow dışında hiçbir ajan kimden bahsettiğini anlamamıştı, çünkü bahsedilen kişi bir sır hatta bir efsaneydi. O kadar önemli ve güçlü biriydi, Kış askeri gibi katliamlar için kullanılmaz, Maximoff ikizleri gibi avengers ile savaşmazdı. Bahsettiği kişi Lady death. Herkesin korktuğu bir isimdi. Black widow kadar iyi dövüşürdü. 5 yaşından beri Hydra tarafından eğitiliyordu, güçlerinin kaynağını Pierce bile bilmiyordu.

"Ama efendim-"

"Sakın benim fikirlerimi sorgulamaya kalkma Rumlow yerini bil."

Rumlow anında geri çekildi ve Pierce odadan çıktı. Rumlow kıyametin geleceğini düşünüyordu. O da biliyordu o kızın kaosun habercisi olduğunu.

___________________________________

Avengers Tower.

Natasha ve Steve antrenman salonunda, Wanda ve Pietro mutfakta, Clint evinde, Tony ve Bruce laboratuvar da, Bucky ise odasındaydı. Kısaca herkes bir yerdeydi. Yerde kapana kısılan kızıl ajan, sarışın adamın koluna 3 kere vurdu. Adam mesajı anlayıp geri çekildi ve kızıl ajana elini uzattı, ajan bıkkınlıkla kalkarken adam sırıtıyordu.

"Biraz daha çalışmalısın Nat."

"Sadece bir seferlik bir şeydi Steve."

"Nedense bu haftaki 4. bir seferlik bir şey, Kafanı dağıtan bir şey mi var Natasha?"

"Hayır sadece dalgınım."

Kızıl ajan odayı terk ettiğinde sarışın asker arkasından bakakaldı. Kızıl ajanı sadece antrenmanlar da görebiliyordu diğer bütün anlarda Kadının bir işi oluyor ve ortadan kayboluyordu. Asker ilk başta kadının ondan kaçtığını düşündü ancak sonradan fazla paranoya yaptığını fark etti.

"Karalar bağlamışsın bunak."

Odaya ani hızla giren Pietro, Steve'i korkuttu. Stark bu çocuğa hız yapmayı yasaklamamış mıydı?

"Sana hız yasak değil mi Pietro?"

"Kurallar çiğnemek içindir hem ben böyle atıyorum enerjimi. Yakalayabilirseniz durdurun."

"Neden geldin?" Adam gülerek sordu.

"Stark herkesi toplantı odasına bekliyor."

Steve onaylar şekilde başını salladı ve Pietro saniyeler içinde yok oldu. Steve, Maximoff ikizlerini(özellikle Wandayı) çok seviyordu, onlar daha çocuktular belki ama oldukça başarılıydılar ve Wanda oldukça güçlüydü. Steve, Wanda'yı yenebilecek biri olduğuna inanmıyordu.

20 dakika sonra

Steve salona girdiğinde Bucky dışında herkes buradaydı. Wanda'nın yanındaki yerini alırken "O nerede?" diye sordu gözleriyle Bucky'nin sandalyesini işaret ederek. Wanda, Bucky'i çok seviyordu, Bucky'nin içini açtığı nadir kişilerdendi fakat her ne kadar Bucky çok mesafeli davransada Wanda ona şefkat ile yaklaşıyordu. "Kendini iyi hissetmediğini söyledi, ona biraz zaman tanımalıyız." dedi genç kız sakin sesiyle. Steve tam konuşacakken odaya açılan portal ile susmak zorunda kaldı. Doktor Strange, Buradaydı. Bu adamın mahremiyete saygısı yok mu?

"Sonunda Büyücüde teşrif edebilidiğine göre başlayabiliriz."

"Bir daha bana öyle seslenirsen seni evrenin boşluğuna bırakır ve günlerce düşmeni sağlarım Stark." Tehditkar bir sesle konuşmasına rağmen masanın ucundan bir kahkaha geldi ve fesatlık tanrısı sırıtarak "Önermem." dedi.

"Konudan sapmayalım." Stark ciddiyetle konuşmaya başladı, o ilk defa bu kadar ciddiydi. "Bildiğiniz gibi harika bir başarıyla Hydra üsslerini yok ediyoruz. Bu sefer Türkiye adında bir ülkedeki Hydra üssünü çökertecektik ama bir sorun çıktı. Loki'nin asası ve tesseract bizde olmasına rağmen Hydra'nın bu üssünde bir koruma kalkanı vardı. Jarvis ve ben bu kalkanı oldukça araştırdık ama hiç bir şekilde giriş yolu aynı zamanda bir kaynak bulamadık. Bula bildiğimiz tek şey Büyüydü. Büyü dendiğinde aklıma gelen tek isim Starnge olduğu için onunla konuştuk ve o da iyice araştırdı hatta içeriye portal açmayı denedi fakat başaramadı. Güçleri o kadar ileri gidemiyordu bu kalkan onunda güçlerini kullanmasını engelliyordu. Biz bu konuyu iyice düşündük ve bunu sadece bir cadının veya büyücünün yapabileceğine karar verdik." diye açıklama yaptı Stark. Steve duruşunu dikleştirip "Cadı diye bir şey yok." dedi. Stark ve Strange aynı anda gözlerini devirdi. Kızıl ajan araya girip sanki kendi kendine konuşuyormuş gibi Steve'e bakmadan "Gerçekten mi bu kadar şeyin arasında sadece ona mı takıldın?" diyerek Steve'i azarladı o sırada oldukça ciddi duran Vision duruşunu dikleştirdi ve "Bir fikrim var." var diyerek sessizliğin bozdu. Bu sefer Pietro göz devirirken, Wanda 180 derece dönerek beden dili ile dikkatinin tamamının Vision'da olduğunu belirtti. "Eğerki bunu yapan bir cadı veya herhangi bir insan ise, içeride yapıyor olmalı ve bay Strange'in büyüsünü bile engelliyorsa oldukça güçlü biri olmalı. Onu sadece Loki ve Starnge gibiler yenebilir-" Vision konuşurken Pietro oldukça sıkılmış olacak ki sözünü kesti "Sadede gel robot." Wanda kardeşine sinirli bakışlar yollarken Vison devam etti. "Ben de tam oraya gelmiştim Pietro. Dediğim gibi birinin içeriden bu büyüyü yapan kişiyi bulması ve onu engellemesi gerekiyor. Bay Strange bunu yapabilir ancak kimse ona inanmaz çünkü o bir kahraman fakat Loki bu görev için oldukça uygun bir kişi yani bana göre Loki içeri sızıp bu kişiyi engelleye bilir. Ayrıca ben tam olarak bir robot değilim yani bazı duyguları hissedebiliyorum." Loki dışında masadaki herkes onaylar sesler çıkardı. "Beni saçma planınıza alet etmeyin." Loki sinirle konuşunca Thor destek verirsecisine elini omzuna koydu.

"Şuan istediğimiz her şeyi yapmak yapmak zorundasın eğer ki yapmazsan Odin seni sürgüne yollar."

All too Well-Bucky Barnes-Where stories live. Discover now