More than just a short time.

135 18 6
                                    


"Goodbye, Goodbye, Goodbye
You were bigger than the whole sky.
You were more than just a short time."

"I never gonna meet
What Could've been
Would've been
What Should've been you."

Taylor Swift-Bigger than the whole sky.

Kitabı çok ama çok dikkatle okursanız Taylor sevdiğimi-aşığım- anlayacaksınız.

Arkadaşlar kitap okundu ama takip eder misiniz oradan duyuru yapıyorum🖤

~☆☆☆~

"Oğlun aradı."

Tony elindeki şeyleri masaya bıraktı ve bana döndü. Eminim ki umursamaz tavırlarımı beklemiyordu. Oldukça büyük hatta neredeyse odadaki tüm oksijeni çekrek bir nefes aldı ve masanın arkasına yanıma geldi

Eli omzumdayken konuştu.

"Sana iyi bir baba değilim. Hayatının hiçbir yerinde olamadım. Orada değildim biliyorum ama şuan buradayım ve deniyorum. Her zaman yanında olmayı deniyorum. Tabiki bu senin için kolay değil, yıllar sonra bir adam çıkıyor, seni Hydra'dan kurtarıyor sonra baban olduğunu söylüyor... senden sonra hiç öz çocuğum olmadı. Peter, kendisi Spiderman. Spiderman dediğimize bakma daha 14 yaşında. Biliyorsun böyle gençlerin eline bir güç geçti mi o gücü kullanmakta zorlanıyorlar. Yardıma ihtiyaçları oluyor, Peter bu gücü aldığında daha 13 yaşındaydı ve ebeveynleri ölmüştü. Bende onu evlat edindim, yani avengers'ın yanında kalabilecek ve güçleri konusunda sıkıntı çekmeyecekti. Bu süre içinde Peter'ın öz çocuğundan farkı kalmadı. İnan bana Myrcella, kıskandığını biliyorum. Ama Peter harika bir çocuk, seni çok sevecek. Senden saklamadım sadece yüz yüze tanışmanızı istedim. Lütfen bana kızma olur mu? Sen her zaman benim kızımın, her evrende."

Öyle miyim?

Çocukluğuma dair hatırladığım nadir şeylerden biri annemdi. Onu hayal meyel hatırlıyorum. Rebecca bana annelik yaptı, ben küçücüktüm beni Hydra'ya götürdüler. Red room da eğitim aldım, hep Rebecca yanımdaydı. O olmasaydı yaşar mıydım emin değilim. En kötü anlarımda ona tutundum, benim için her zaman bir tehlike vardı, görünmez bid tehlike vardı.

Tony'e nasıl bir cevap vermem gerektiğini bilmiyordum. O da bunu anlamış olacaktı ki bana sarıldı. Bu ilk sarılmamızdı. Kollarım havada kaldı sanki ona sarılsam bu an mahvolacaktı. Her zamanki gibi...

~☆☆☆~

Bucky ile antreman yapıyorduk. O 3. Kez bir kum torbasını parçaladı ve ben güçlerimle onu düzelttim.

Bucky yere oturunca gidip yanına oturdum. O derin nefesler alırken ben sakince ellerimi onun eline uzattım. İlk başta ne yaptığımı anlamadı ama yinede elini tutmama izin verdi. Elindeki eldiveni çıkardığımda elindeki yaralara göz gezdirdim. Parmaklarımı yaralarının üzerinde gezdirirken demir elini yüzüme koydu ve yanağımı okşamaya başladı. Demirin soğukluğu ile irkilsemde gözlerimi yaralardan çekemedim.

"Sorun değil. Gerçekten yaralar sorun değil. Alıştım."

"Ama alışmamalısın."

Onun acı çekmesi hoşuma gitmiyor, onun vücudundaki her yara için kalbime kesikler atılıyordu. Daha önce kimse için böyle acı çekmedim, böyle hissetmedim.

~☆☆☆~

Wanda bir köşede Vision'a kaçamak bakışlar atarken Clint, Pietro'yu zor tutuyordu. Elinde olsa Pietro Vision'nun kafasındaki taşı söküp atacaktı. Clint, Natasha'nın yerini benim sayemde bulduğu için mutluydu ama Bucky ortalıkta yoktu.

All too Well-Bucky Barnes-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin