Bir vampirin kucağına düştüm. Burada kalmam için her şeyi yapabilecek bir vampir...
Bir gece ansızın duyulan o ses
Kulağımı tırmaladığında,
Ne olacağını bilemedim
Ve kaçtım kucağına.
Beni kullanıyor, hemde kanımın son damlasına kadar.
Çünkü ben on...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🕸
Gözlerime vuran ışıklarla kaçan uykum aklıma gelenlerle adını sanını almış da gitmişti. Gözlerim fal taşı gibi açıldığında yatakta doğruldum.
Hala aynı yerdeydim. Saten yatak örtüsünün üzerinde, bu devasa odada. Demek rüya değildi, ben gerçekten vampirlerin aşık attığı bir yerde sıkışıp kalmıştım.
Hani böyle söylediğiniz yalanı başkaları daha da abartır ve siz rezil olursunuz ya işte içimde öyle bir utanç var.
Neden bilmiyorum ama bu duyguyu çok yoğun hissediyorum, odadan dışarı çıkıp kimseyle göz göze gelmek istemiyorum. Sanki ayıp bir şey yapmışım gibi geliyor.
Ne yapmıştık?
Ben bir şey yapmamıştım, o beni yalamıştı!
Pislik herif. Bu gün buradan defolup gidiyorum. Senin kan bankan falan olmayacağım. Sadece kanımı içseydi belki bir nebze iyiydik! Bu resmen taciz.
Koşarak aynanın karşısına açtığı dev deliklere bakmaya gittim. Boynum acıdan kaskatı kesilmişken parmaklarımla üzerinden geçip deliklerin büyüklüğü öğrenmeye cesaret edemeyeceğim kadar acıyacağından emindim.
Saçlarımı önümden sırtıma atıp iyice yaklaştım aynaya. Ee delik falan yoktu?
Ben acaba komple tırlattım mı? Yoo gayet de saraydayız hala.
Evet tırlatmışım. Ne sarayı ne?!
Isırıklar nereye kayboldu?
Dur bi saniye... Boynumu bu yüzden mi yalamıştı?
Odanın koca kapısı açıldığında aynadan göz göze geldiğim hizmetçinin de benim de gözlerim şaşkınca açıldı.
İçeri nasıl böyle dalabiliyor?!
'Ay bir dakika. Ben kimim ki? Ne çabuk alıştım insanlara üstten bakmaya...' diyen iç sesimi kulak arkası ettim.
Ne alakası var çünkü bunun benimle? Kimsenin odasına bu şekilde dalınmaz. Misafir olmamla bir alakası olmamalı.
"Hanımefendi... Uyandınız mı? Ben de başınızdaki bezi değiştirmeye gelmiştim."
Başımdaki bez mi? Yatağa kaydığında bakışlarım yastığın yanına düşmüş ve orada bir ıslaklık bırakmış bezi gördüm.
"Ateşiniz vardı, doktor bir sürü pekmez ve şurup verdi onları getirmeliyim. Lütfen beni burada bekleyin hanımefendi!" diye uyarıda bulunup koşar adım elindeki küçük kapla odayı terk etti.
