phone line||changjin

Son||Ben kediysem sende vampirsin||

Changbin gözlerini açar açmaz gülümsemişti. Demek ki dün gece olanlar bir rüya değildi ki kanıtı olarak Hyunjin'e sarılmış bir şekilde uyuyordu. Hyunjin başını Changbin'in uzattığı koluna yaslamış elini tutarken, Changbin diğer kolunu Hyunjin'in beline dolamış bir şekilde arkasından sarılıyordu. Hyunjin'in uzun saçlarına bir öpücük kondurdu. Bunun üzerine Hyunjin bacaklarını daha çok kendine çekerek Changbin'in kolları arasında daha minnacık bir hal aldı.

Changbin öpücüklerini kondurmaya devam ediyordu. Hyunjin'in koluna, omzuna, sırtına minik öpücüklerini bırakırken Hyunjin ona doğru dönmüştü.

Hyunjin"Yeni uyanmış halini görmeyi her zaman çok seviyordum ama bu sefer farklı sanki."

Changbin gülümseyerek Hyunjin'in karışık saçlarını düzeltti.

Hyunjin"İç çamaşırı giymeyi akıl edebilmemiz güzel."

Changbin güldü.

Changbin"Sabaha kadar sürebilirdi o yüzden iyi oldu evet. İyi misin?"

Changbin elini Hyunjin'in belinden kalçasına kaydırarak hafifçe okşadı.

Hyunjin utançla başını Changbin'in kaslı göğsüne gömmüş ve cevap vermemişti.

Changbin"Tamam kedicik, bir şey demedim."

Hyunjin"Yaaaaaa."

Hyunjin yüzünün domatese döndüğünü hissediyordu.

Changbin"Ne?"

Hyunjin elini Changbin'in sırtında gezdirdi.

Hyunjin"Asıl senin sırtın iyi mi? Bu yüzden kedi dedin."

Changbin"Hayır aslında başka bir... neyse aşkım utanmasın daha fazla."

Hyunjin"Bence de sus."

Changbin"Biz böyle yatıyoruz iyi hoş ama saat kaç?"

Hyunjin"Bugün Minho şirkete izin verdi aşkım, düğün günü ya."

Changbin"Aaa doğru. Biz hediye almadık."

Hyunjin"Alırız daha sabahın körü değil mi?"

Kapının çalmasıyla Changbin'in saate bakması bir olmuştu.

Changbin"Aşkım öğlen olmuş. Jeongin geldi kesin, halimize bak."

Hyunjin güldü.

Changbin"Seni ciddiyete davet ediyorum."

Hyunjin"Ben açarım bebeğim."

Hyunjin kalkıp hızlıca üzerini giyinmiş ve kapıya koşmuştu.

Changbin"Hyunjin önce fondotenle boynunu... çok geç artık."

Jeongin'le sarıldılar.

Hyunjin"Hoş geldin kuzucuk."

Hyunjin Jeongin'in çantasını aldı.

Jeongin"Hyung bugün futbol maçım var geleceksiniz değil mi?"

Hyunjin"Tabii ki geleceğiz."

Jeongin kısaca Hyunjin'i süzdü.

Jeongin"Tişörtünü ters giymişsin."

Hyunjin"Bu ters giyiliyor ya çok önemli değil."

Jeongin"Hyung!"

Hyunjin"Ne oldu!? Bir yerin mi ağrıyor? Ağrı kesici filan ister misin?"

Jeongin"Asıl sen içmelisin hyung boynuna ne oldu öyle!"