Episode 4 : Patlamaları sever misin?

24 4 36
                                    

K: " Pişt! "

ÇÜ: " Haaaaaa! sen bi and- "

K: " Poz ver bakalımmm. bum! "

Önüme çıkan son çete üyesinin kafasına da sıkmış oldum. Ama heryerden geliyorlardı. Çatışmaya gireli yarım saat olmuştu. Ama hala üsse girebilmiş değildik. Sanki geleceğimizi biliyorlarmış gibi bir hazırlık yapmış olmalılar ki sıradan bir çete bürosunu bu kadar adamla çevrelemişlerdi. Ama yine de sayı olarak yine de biz onlardan daha üstündük. Açıkçası hazırlıklarını tebrik etmek lazım. Sıradan bir mafya çetesine göre gayet iyi.

Çatışma büyük bir hızla giderken önümdekileri hallettikten sonra boşta kalan iki ekip arkadaşım ile aradan geçip binaya giriş yapabilmeyi başardık.

Bina ilk girişte biraz boş duruyordu. Bizi bekleyen birileri her an üzerimize atlayabilirdi. Bu yüzden silahları saldırı pozisyonunda tutarak merdivenleri çıkmaya başladık. İkinci kata kadar hiçbir problem ile karşılaşmadık fakat 2. kata girer girmez yanımızdaki eski ve bozuk olan asansöre iki el ateş edildi. Son anda kendimizi geri çekmeyi başarıp kendimize siper edebileceğimiz yan kolidora açılan duvarın arkasına yarasız geçebilmeyi başardık. Ve silahlı çatışma son mermiye kadar sürdü.

İki kişiyi ateş edecekleri anı yakalayıp kafalarına sıkmayı başarmıştım. Ama 5 ten fazla adam olduğundan eminim ve mermileri bitene kadar da vuramamıştık. Mermileri bittikten sonra geri çekilmeye kalkıştılar. Tabii buna fırsat vermeden onları kovaladık ve bilgisayar odasına benzeyen kolidorun son odasında onları köşeye sıkıştırdık. Ve bu sefer de dövüş başlamış oldu. Ben ve ekibim onları bir güzel pataklayıp öncelikle ötmelerini sağladık. Bize liderin olduğu odayı ve içerdeki teçhizat ve adam sayısını söylediler. Bunu yaptıktan sonra da kurşuna dizdik.

Tarif ettikleri yere gelmiştik. Kapı tam karşımızda duruyordu. Verdiğim işaretle kapıyı kırdık. Ve içeri silahlarla daldık. Girer girmez mermilerden kaçıp ateş etmeye başladık. Sözde lider de masanın altından olanları izliyordu. Sanki bir ara silahı eline alır gibi oldu ama emin değilim.

Ve içerdeki herkesi halletmiş olduk. Lideri vurmamaya özen gösterdiğimiz için hayattaydı. Elleri havada bir şeklide masanın altından kaldırdık. Direnmedi ama küfredip duruyordu.

K: " Geriye sadece sen mi kaldın koca binada? "

L: " Evet, sadece burada adam vardı. Ve onları da hallettiniz. "

K: " Korkarım ki yalan söylüyorsunuz bayım. Burada en az bi bu kadar insan var ve birazdan buraya gelecekler. "

L: " Sen bunu nereden- "

K: " Heh! tam vaktinde geldiniz. Burada ne karıştırdığınızı ve bu kadar insanı ne amaç uğruna öldürdüğünüzü anlatmak için beş dakikanız var! "

L: " Bunu sana anlatacağımızı mı düşünüyorsun bebek surat ?! "

K: " Anlatıp anlatmaman önemli değil zaten. Ben nasılsa öğreneceğim. Esas istediğim detaylar. Planınızı detaylı ve nedeni ile birlikte anlatmanızı istiyorum. Ha, eğer hala anlatmam diyorsan benim de sizi daha çabuk yok etmem gerekecek. "

L: " Ne demek istiyorsun?! "

K: " Patlamaları sever misin? benim çok hoşuma gider. Ortalık paramparça olurken bütün stresimi atarım. Bunu deneyimlemek çok hoşunuza gidecek. "

L: " Sen ne diyorsun lanet olası şey! siz de durmayın orda! onu hemen- "

K: " Beyler atlayın! "

Verdiğim işaretle açık pencereden aşağıya atladık. Ve bu sırada da bir kaç saniye önce bastığım bombanın düğmesi sayesinde binayı havaya uçurmuş oldum. Başından beri bu olanların hepsini kurgulamış, ve yolda planımı diğer ekip arkadaşlarıma anlatmıştım. Biz onları oyalarken diğerleri de binanın altındaki laboratuvara benzeyen yerdeki bütün planlarını ortaya çıkarmış ve delil olabilecek herşeyi getirdiğimiz araçlara koymuşlardı. İnceleme için de polis ekipleri ile beraber çalışacaktık.

The same but differentOnde histórias criam vida. Descubra agora