33. Bölüm (2.Sezon Finali)

389 32 65
                                    

"Hüzün en çok yakışandır aşıklara.
Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık. Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti değil miyiz? Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de."

-Şems-i Tebrizi-

________________________________

Yaşarken ölüm mü varmış
İnsan yaşarken ölümü tadarmış
Aşkı bilmeyenler varmış
Ama asıl ölü onlarmış

Kalp yaşadığını anlamazmış
Her bir yani dört duvarmış
Masmavi gökyüzü dururken
Onlar göğe bakmazmış

Aşk ,nefessiz kalmakmış,
Sararıp solmakmış ,
Sapasağlam dursan da
Yanıp kavrulmakmış...

Aşkı görmemek için kör olmak lazımmış
Sebepsiz tesadüfleri yok iken tevafuklar varmış
Sevgisiz bir ömür yaşanmazmış
Sevgi olmadan hayatta kalınmazmış...

İnsan gerçekten hissetmezse boş bir kağıda tek bir kelime yazamazken yazdığım şiir ile aklımdan çıkmayan Yiğit'in her an yüreğimde olduğunun bilincindeydim.

Göğüs kafesimde olan kalbim onun yanındayken maratona çıkmış gibi hızla attığında kalbimin varlığını o an fark ediyorum ,

Hayatıma onsuz nasıl devam edicem bilmiyorum onsuz nasıl bir hayatım olucak bilmiyorum ama o hayatımda olmadığında göğüs kafesimdeki kalbimin varlığını bir daha hissetmiyecem biliyorum .

Yiğit'ten uzak durmaya çalıştıkça daha da yan yana geliyorduk biliyordum bu tevafuktu ve ben imtihandaydım , ona olan hislerimin de farkındaydım ve uzak durmam gerektiği de bilincindeydim.
Daha da harama bulaşmadan imtihanımı kazanamam bunun için de Yiğit'ten uzak durmam gerekiyordu .

Ablam ve Yusuf abinin aileleri tanıştırma kararlarından ve ailelerin tanışmasından sonra bir hafta geçmişti ve hayırlı olan her işi uzatmamak gerektiğini söyleyip okul tatil olduktan 6 gün sonra nişan kararı almışlardı.

Yani Yiğit'in gitmeden bir gün önce...

Tanışma gününden sonra Yiğit ile hiç konuşmamıştım sadece arada Okulda iken bahçede karşılaştığımız oluyordu ama ben başımı dahi kaldırmadan yanından yürüyüp gidiyordum.

Kerem birkaç defa benim ile konuşmak için yanıma gelse de onu reddedip yanından gitmiştim.

Duygularımın ve hislerimin hiç bir önemi yoktu çünkü artık Yiğit yoktu,

Her insan sevince , nefesi bu kadar daralır mı bilmiyorum ama bana sevdiğin kişi nefesin olucak demişlerdi , peki benim nefesim gidiyorken nefes alabilmeyi nasıl becericektim,

Kalbim bedenime bu kadar ağır gelirken ben nasıl ayakta duracaktım.
Hayat devam ediyordu ben ise yürümeye mecalim kalmadığı için sürükleniyordum .

Bu gün ise Sevda ile okula servisle gelmiştik ,öğlen arasından önceki son dersteydik ama ders Matematik olmasına rağmen dersin hocası tatile erken gidebilmek için tüm yıl izinlerini kullanmadığı ve hepsini tatilden bir önceki hafta kullandığı için ders boştu,

Ne diyim zeki insanın hali başka oluyor,

Zaten burada olsadı da konular bittiği için ders boş geçecekti.

Ben ise dün akşam misafirler gittikten sonra odama geçsem de bir türlü uyku tutmadığı için bütün gece uyuyamamış ve uykusuzluktan gözümü açamayacak bir vaziyette sıramda oturmuştum .

Tevafuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin