🍥 ;; 7

119 6 2
                                    

Kaveh sabah olduğunda Alhaitham'ı uyandırır ve kahvaltı hazırlarlar. Kaveh çorbayı yaparken Alhaitham masayı hazırlar. Hızlıca kahvaltı yapıp evden çıkarlar. Kaveh Alhaitham ile dışarı çıkınca kapıya siyah bir araba gelir.

"Bu kimin arabası??"

"Şey- Bu Faruzan'ın arabası. Onun yanına geleceğimizi söyleyince bu arabayı göndertti buraya."

"Anlıyorum."

İkisi arabaya binerler. Yol boyunca heyecanlı bir şekilde konuşurlar. Hastaneye geldiklerinde Faruzan'ın yanına giderler. Faruzan kağıda birşeyler karalıyordur. Alhaitham ve Kaveh içeri girince hemen çantasına koyar defterini.

"Hoşgeldiniz!!"

"Hoşbulduk!!"

Kaveh Faruzan'a sarılır.

"Ooo~ Senin karnın çoktan büyümüş. Cinsiyeti belli mi?"

"Daha değil.."

"Eğer kız olursa ismini Nahida koysanıza."

"Ha? O isim nerden çıktı?"

"Annem küçükken bana ninni söylerdi. Ninnideki küçük kızın ismiydi. Annesi onu çok severdi ama bırakıp gitmişti işte.. Nasıl anlatacağımı bilemedim ya. Siz beni anladınız.."

"Söz veriyorum. Eğer kız olursa ismi Nahida olacak."

Faruzan gülümser. Kaveh yaptığı çorbayı verir Faruzan'a. Hemen Faruzan kaşıklamaya başlar. Çorbayı bitirince Faruzan ikisine yine akıl vermeye başlar. Kaveh ve Alhaitham yine başladı diye düşünürken Faruzan sinirlenir. Bağrışma başlayınca Alhaitham Faruzan'ı zor susturur.

Kaveh ve Alhaitham bebeğin cinsiyetinin kız olduğunu öğrenince Faruzan'a haber verirler. Faruzan mutluluktan havaya uçarken Alhaitham ve Kaveh sözünü tutar. Fakat Kaveh ilginç bir şekilde erken doğum yapar. Alhaitham bunu Kaveh'in durmadan hamilelik ağrılarından yakınmasından kızlarının bıktığını düşünüp çıktığını düşünür.

Kaveh ve Alhaitham küçük bebeği alıp Faruzan'ın yanına giderler. Faruzan yeşil gözlü kıza bakıp gülümser. Sıkıca sarılır ve öper. Gözleri dolarken yine annesini hatırlar.

Cyno ve Tighnari akşam olunca Kaveh'lere uğrar heyecanlı bir şekilde. İkisi Nahida'yı severken Tighnari heyecanla hamile olduğunu söyler. Kaveh ve Alhaitham tebrik ederken Cyno kız istediğini söyler. Hatta ismini bile çoktan bulmuştur. Kızının ismi "Collei" olacaktır. Kaveh bu ismi nereden bulduğunu sorduğunda bir çiçekten ürettiğini söyler. Kaveh anlamayınca "Collei" ismindeki espiriyi yapar.

"Anlarsın ya! "Calla Lily". Okunuşu"Collei" gibi-"

"Cyno. Senin ben belanı sik-"

Alhaitham Kaveh'in ağzına elini koyunca Tighnari ben bıktım dermiş gibi gülümser. Cyno ben ne yaptım mk bakışları atar.

Alhaitham o gece eğlendikten sonra yatacağı zaman telefon alır hastaneden. Faruzan'ın öldüğünü duyar. Gözlerinden yaşlar akarken Kaveh görür ve ne olduğunu söyler. Alhaitham anlatınca herşeyi ağlamaya başlar. Alhaitham Kaveh ve Nahida ile Faruzan'ın artık ona bıraktığı arabası ile hastaneye gider.

Kaveh ve Alhaitham son kez Faruzan'a bakmak isterler. Vücudu ne kadar soğuk olsada yüzündeki o sıcak gülümseme silinmemiştir. Kaveh ve Alhaitham kırgın bir gülümseme ile gülümserken birkaç gün sonra cenaze işlemleri yapılır ve Faruzan'ı annesinin yanına gömerler.

4 yıl sonra ;

"Anne nereye gidiyoruz?"

"Bizim için önemli olan birisinin yanına."

"Kim ki merak ediyorum!"

Alhaitham Nahida'yı kucağına alır.

"O aramızdan gitti ama çok değerli birisi bizim için. O seni çok seviyordu."

"Ya ben niye hatırlamıyorum!!?"

"Çünkü sen daha yeni doğmuştun."

"Off! Hani ben herşeyi bilirdim."

"Biliyorsun ama işte-"

"Hadi acele etsene Alhaitham! Yağmur başlamadan gidip dönelim."

"Haklısın."

Üçü hazırlanıp arabaya binerler.

"Merak ettim o ablayı iyice."

Kaveh gülümser. Nahida meraklı bir şekilde düşünürken Alhaitham arabanın torpidosundan bir fotoğraf çıkartır ve Nahida'ya uzatır.

"O mavi saçlı ablayı göreceğiz işte."

"Bak ben onun yanındayım. Baban solunda duruyor."

"Ben nerdeyim?"

"Annenin karnında."

"Of ya! Yine küçük olduğum için fotoğraflarda gözükmemişim."

Kaveh ve Alhaitham kahkaha atar. Mezarlığa varınca beraber yürürler. Faruzan'ın mezarlığına gelince Alhaitham ve Kaveh ağlamamak için zor durur. Nahida Alhaitham'ın kucağından inip mezarlığa ilerler. Faruzan'ın ismini okumaya çalışır.

"Ya bu yanındaki kadın kim? Onu ismini okuyamıyorum."

"Annesi o."

"Annesi de mi gitmiş."

"Evet."

Nahida ikisinin mezarına bakar.

"Çiçek koyabilir miyiz?"

"Tabii.."

Alhaitham hızlıca etraftan papatya toplar.

"Bunlar sana Faruzan abla. Bunlarda sana annesi."

Kaveh ağlamaya başlayınca Nahida sarılır hemen. Alhaitham ikisine sıkıca sarılır ve mezara bakar.

"Ne demek istediğini şimdi iyi anlıyorum aptal.."

pleasure - haikavehWhere stories live. Discover now