13.Bölüm: Gizli Seans

101 44 7
                                    

"GİZLİ SEANS"

🌸🦋

Bölüm Şarkısı: Stay The Night - Claptone, TENDER

Neşe'nin mesajını okuduktan sonra telefonu kapatıp komodine bıraktım. Normalde Neşe'nin her bir mesajına önem verir, hemen cevaplardım ama Neşe son birkaç gündür tanıdığım o Neşe değildi. Ne sorunu olduğunu biliyordum. Resim yeteneği yoktu ama şu anda harika bir resim çizmesi gerekiyordu. Bu işe girerken tüm riski de göze almalıydı, benim yardım edebileceğim bir şey yoktu.

Yatağımdan kalktığımda saati kontrol ettim, seansıma daha vardı. Mutfakta bir şeyler atıştırdıktan sonra hastane kokusundan da sıyrılmak adına duşa girmeye karar verdim. Sarılı elimle duş almak zordu, özellikle ona su değdirmemeye çalışmak daha zordu. Rutin bakım işimi tamamladıktan sonra mutfakta kendine çay dolduran annemin yanına gittim. Benimle konuşmuyordu, onu bunun için de suçlamıyordum.

"Aydan Hanım bugün olacak seansa yarım saat önceden gitmeni istiyor. Bornozlu durma, giyin."

Annemin söyledikleri karşısında kaşlarımı çattım. "Neden erken gitmem gerekiyor?"

"Dün olanları anlattım, ondan." Annem çay bardağını alıp yanımdan geçtiğinde onun arkasından salona gidişini izledim. Aydan'a dün olanları neden anlatmıştı ki? Bir anda olup bitmişti işte, uzatmanın anlamı neydi? Bunları düşünmek istemiyordum.

Alnımı ovalayarak mutfak fırınının önüne geldim. Annemin fırının içine koyduğu portakallı kurabiyelerden üç tane aldım, birini ağzımda tutarken diğer ikisini elimde tutuyordum. Odama doğru gittiğim o koridor yolunda çoktan ağzımdaki kurabiyeyi yemiştim.

Üzerime sıradan bir kazak, pantolon giydikten sonra saçlarımı kuruttuğumda evden çıkmaya hazırdım. Çok fazla makyaj seven biri değildim ki zaten makyaj yapmasını da bilmiyordum ama damar yolu açılan elimin üzerindeki morluğu ve delikleri kapatsam iyi olabilirdi. Annemin odasına gizlice sızdım, fondötenini elimin üzerine yaydıktan sonra artık çıkmak için hazırdım.

Belki seans sonrasında kütüphaneye uğrayabileceğimi düşünerek çantama birkaç tane kitap koyduktan sonra evden ayrıldım. Annem ile aramız açıktı, o yüzden giderken sadece 'ben çıkıyorum' diye seslenmiştim. Evin önüne indiğimde bizim sokağı dönen Kemalettin Bey'i görmeyi beklemiyordum. Beyaz minik arabayla evimin önünde durduğunda camı da indirmişti. "Ekin Bey psikolog seansı için de seni evden almamı istedi hanım kızım, geç mi kaldım yoksa?" diye sorunca başımı sağa sola salladım. "Hayır geç kalmadınız da buna gerek yoktu. Ben kendim giderdim."

"Olmaz öyle şey, Ekin Bey böyle istiyor."

"Sizin seanstan haberiniz olmadığını düşünüyordum, geçen gün konuştuğumuzda şaşırmıştınız seanstan bahsedince," dediğimde bakışlarını anlık yola çevirdi, tekrar bana doğru döndü.

"Sen anlatınca ben de sordum kızım. İnkar eder gibi oldu ama sonra kabullendi. Merak etme senin söylediğini bilmiyor. Takip ettim dedim." Şu an rahatlamış hissediyordum. Ekin'in gizli sırrını ifşa etmiş gibi olduğumdan bunu öğrenirse bana kızabilirdi.

Kemalettin Bey'e seansı söylemem konusundan daha önemli bir şey varsa o da seansa erken gitme konusuydu. Seansa Ekin'den önce gittiğimi Ekin'e pek söylemek istemiyordum. Altını deşerse dün gece yaşadıklarımı öğrenirdi ve ben bunu bilmesi taraftarı değildim. Bana acıyabilirdi...

Dudaklarımın arasında küçük bir nefes bırakıp söze girdim. "Teşekkür ederim ama seansa daha var. Öncesinde bir yere uğramam gerekiyor. Sizi de yormak istemem."

Kelebeğin RüyasıDove le storie prendono vita. Scoprilo ora