23.Bölüm:Gerçekler

50 36 8
                                    

Sonunu bilmediğim bir hikayenin içindeyim ve bu hikayede herkes yalan söylüyor...

Gerçeklere açılacak olan kapı nihayet açıldı. Karşımda, siyah gömlekli ve beyaz etekli, sarışın, uzun boylu bir kadın çıktı. Galiba bu kadın evin hizmetçisiydi.

"Merhabalar hoşgeldiniz, kime bakmıştınız?" diye sordu hizmetçi kadın naif ses tonu ile.

Ne diyeceğimi on - on beş saniye düşündüm. Ardından pat diye;

"Ben Ayaz'ın sevgilisiyim. Bir şeyleri öğrenmek için geldim."

Bunu söylediğim an bir tane adamın sesini duydum.

"Aysel kim o?" dedin sesin sahibi ve doğruca kapıya doğru ilerledi ve kapıya ulaştı.

Tam karşımda, gri takim elbiseli, kırk yaşlarında bir adam vardı. Adam bana anlamsız gözler ile bakarak;

"Siz kimsiniz?" diye sordu.

"Ben Ayaz'ın sevgilisiyim."

Adam birkaç dakika boyunca yüzüme anlamsız bir şekilde baktı. Daha sonra sert bir ses tonu ile;

"Ne istiyorsun?"

"Konuşmak." dedim sakin bir ses tonu ile. "Gerçekleri konuşmak."

"Ne gerçeğinden bahsediyorsun sen!?"

"Ayaz'ın gerçekleri." dedim ve içeri girdim.

İçeriyi göz gezdirdiğimde, oldukça büyük ve lükstü ama bizim evimiz dahada büyüktü, bu eve göre.

Adam sinirli ses tonunu devam ettirdi.

"Sen kimsin de benim evime bu şekilde giriyorsun!?"

Karşımdaki adama elimi uzattım.

"Ben Asya. Asya Demir. Poyraz Demir'in kızıyım."

Adam bir süre uzattığım elime baktı. Daha sonra oda elini uzattı ve;

"Ben Ersan Vural."

"Ersan Vural" diye geçirdim içimden. Bu adam Ayaz'ın soyadı ile aynı soyadı taşıyordu.

Ersan Vural'ın tavırları şok içindeydi ve bir yandan endişeliydi.

"Buyurun Asya. Geç otur. Belli ki seninle gerçekleri konuşma vakti geldi." dedi Ersan Vural biraz ilerideki koltuğu eli ile göstererek.

"Bencede." dedim Ersan Vural'a bakarak, "Gerçekleri konuşma vakti geldi."

Ersan Vural ile koyu yeşil rengindeki koltuklara oturduk. Tam karşımda Ersan Vural oturuyordu.

"Bir şey içer misin?" diye sordu Ersan Vural.

"Hayır. Teşekkür ederim. Artık her şeyi öğrenmek istiyorum."

Gerçekleri öğrenmek bu saatten sonra benim en büyük hakkımdı. Aylardır Ayaz'a deliler gibi aşıktım. Kalbim onun için, bizim için atıyordu ama onun kalbi söylediği yalanlar için atıyordu.

"Bakın Ersan Bey," diye girdim söze.
"Dün Ayaz'a, 'Sencede bu iş fazla uzamadı mı Ayaz?' diye mesaj atmışsınız. Bu mesaj neyi açıklıyor ve hangi iş fazla uzadı?"

Ersan Vural derin bir nefes verdi ve bir süre etrafa göz gezdirdi.

"Ersan Bey artık anlatacak mısınız!? Çünkü, ben artık çok bunaldım ve yoruldum!" diye bağırdım.

Yıllardır çektiğim acı, aylardır kandığım yalanlar... Her şeyin en beterini, en dibini gördüm ben. Kendimi, Ayaz'ın yanına hep dipten kurtulmuş hissederdim, halbuki Ayaz'ın yanında dahada dibe batıyormuşum.

Diğer Yarım (Bitti) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora