Yanına geliyorum meleğim.

225 19 43
                                    

Günler geçip gidiyordu...Ben anlamadan her şey düzeliyor gibiydi.

"Bugün nereye gitmek istersin?"

"Hm. Ben kitap okumaya bir kafeye gideceğim galiba. Sen de Lia ile vakit geçirirsin. Olur mu?"

"Olur. Sen nasıl istersen."

"Teşekkürler."

"Eh ben birazdan gideyim o zaman zaten geç oldu. Sen de kafede gece yarısına kadar durma he."

"Tamam tamam."

"Güven vermedi."

Güldüm.

"Versin versin. Hadi görüşürüz."

"Görüşürüz. Bir şey olursa ara beni saat ne kadar geç olursa olsun."

"Tamam anne."

Bana göz devirip evden çıktı. Kapıyı kapatıp içeri girdim. Artık Kolya'mın sesini çok nadir duyuyordum. Açıkçası onu hâlâ ilk günkü kadar özlüyorum.

Bu düşüncelerden kurtulmam lazım. Hazırlanıp kafeye şimdiden gideyim bari. Belki kafam dağılır.

Odaya gidip üstümü değiştirdim. Halsiz hissediyordum ama yatakta yatıp durmak çok sıkıcıydı. Zaten boş boş oturduğumda hep meleğim aklıma geliyordu.

Kitabımı ve telefonumu alıp evden çıktım.

Kafe yakındı o yüzden arabaya gerek duymadım. Hem gece bir yürüyüş yapmak bana iyi gelecektir.

*******

15 dakikalık bir yürüyüş yaptıktan sonra kafenin önüne gelmiştim. Işıklandırması hoş ve huzur veren tiptendi.

Kapıyı açıp içeri girdim. Pek insan yoktu ama bir kaç kişi de olsa vardı. Tek olmak istemezdim, kalabalığın için de olmayı da.

Boş masalardan bir tanesine oturdum. Kitabımı masaya koydum. Buraya her zaman geldiğim için çalışanlar beni tanıyordu. Ben içeri girince her zamanki kahvemi önüme koyuyorlardı.

"Teşekkürler."

Kahvenin parasını ve garsona verdiğim bahşişi masada ona uzattım. Gülümseyip teşekkür etti ve gitti. Burdaki çalışanlar güler yüzlüydü. O yüzden favori kafem burasıdır.

Kahvemi elime alıp kitabı açtım. Kafede ses yoktu. Arkada sevdiğim klasik müziklerden bir derleme çalıyordu. Huzurlu bir ortam. Tam istediğim gibi.

******

1 bardak, 2 bardak, 3 bardak...En az 7 bardak kahve içmiştim. Kitap okurken zaman ve boşalan bardakları anlayamadım.

"Efendim. Artık daha fazla içmeseniz diyorum. 7 bardaktan çok içtiniz. Bugünlük yeterli."

"Oh, tamam uyarı için teşekkür ederim."

"Ne demek efendim."

Genç çalışan yanımdan gitti. Saate baktım. 12.49 . Rin gece yarısına kadar durma demişti...Telefonum uçak modundaydı. Onu açtım ve Rin'in beni aradığını gördüm. 12.36'da aramış. Mesaj da atmış... Endişlenenmiş olmalı. Onu geri aradım.

"Alo."

"Alo! Salak senin için ne kadar endişelendim biliyor musun sen!?"

"Özür dilerim Rin kitapa dalmışım. Telefonum da uçak modundaydı. Arayınca görmedim o yüzden."

"Bir daha dışarı çıktığında uçak modunda olmasın o zaman. Hatta hiç bir zaman olmasın. Sana ulaşmak istiyorum. Aradığımda duy."

Ölüm (Fyolai)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin