Gemi her zaman su alıyordu çünkü ellerinde yeterince gemi malzemesi yoktu. Geminin altına kullanılması gereken malzemeler güverteye kullanılmıştı, alt kısmı suda kalacak nasıl olsa görünmeyecekti ama güverte öyle mi? Bütün çıplaklığıyla gözler önünde olacaktı. Bu yüzden güverteye önem verildi ihtişamlı parlak bir güverte inşa edildi. Dışarıdan bakan herkes geminin epeyce altın mücevher ve değerli hazineler taşıdığını düşünebilirdi. Bütün kaptanlar böylesi bir gemiye kaptanlık yapmak, açık denizlere yelken açmak isterdi. Bu kaptanlarında açıkçası pekte iyi olduğu söylenemezdi çünkü gölde kayık kullanan herkes kendisini kaptan sanıyordu bu aralar. Bazı gerçek kaptanlar bu geminin aslında ne olduğunu çok iyi biliyorlardı. Çünkü kaptanı çok iyi tanıyorlardı. Yaşlı kaptana kendi mürettebatı bilge gözüyle baksa da onun bilgelikle uzaktan yakından alakası yoktu. Gençliğinde öğrendiği bazı şeyleri çenesinin ve çevresinin yardımıyla güce dönüştürmüştü. Açık sularla ilgili tecrübelerisi yok denebilirdi fakat mürettebatı onun mitolojik canavarı nasıl yendiğine dair hikâyeleri her yerde anlatıp duruyorlardı.
Açık denizde bir süre sonra altı ince gemi su almaya başladı ilk başlarda delik yeni olduğu için hiç kimse farkına bile varmadı. Kaptan arada aşağı iniyor deliği macunla kaplıyor, sorun geçti diyordu. Sonra yukarı çıkıp "Ne kadar ihtişamlı bir gemiye sahip olduklarını diğer gemilerin güvertelerini örnek göstererek" dile getiriyordu. Gözden kaçırdığı yada gözden kaçmasını istediği şey diğer gemilerin hiç su almadığı idi. Kaptan zeki bir insandı mürettebatı nasıl kullanacağını çok iyi biliyordu. Zamanla delik büyüdü gemi giderek daha hızlı su alıyordu haliyle batıyorduda. Tayfa bunu fark edip batıklarını dile getirmeye başladı. Kaptan çıktı ve "Büyük balinalar avladıkları için geminin ağırlaştığını bu yüzden öyle göründüğünü söyledi" tayfanın bir kısmı denizcilikle ilgili bilgi sahibi değildi bu yüzden kaptan ne derse inanırdı fakat bilgili olanlar bir şeylerin farkına varıyor "Aslında uzun süredir hiç balina avlamadıklarını bırakın avlamayı hiç balina dâhi görmediklerini" dile getiriyorlardı.
Bunlar kaptanı körlükle itham etmiş sayıldı ve denize atıldılar. Deniz hakkında bilgili olanlar yüzerek diğer gemilere çıktılar ve büyük bir hürmet gördüler. Bizim gemi bir süre sonra iyice battı deniz hakkında bilgisi olanlarda gemiden atıldığı için artık hiçbir şey avlayamadılar. Kaptan zeki insandı tayfa acıkınca seslerinin çıkacağını biliyordu bu yüzden ambarda yıllarca yetecek et olduğunu söyleyip her gün porsiyonları artıyor, Porsiyonların artığını gören tayfa keyifleniyor kaptana adeta tapıyordu. "Açık denizi ondan iyi bilen yok diyorlardı." Ve bir gün ambardaki etler bitti. Açlıktan çalışamayacak hale gelen tayfa artık güverteyi temizlemiyordu. Güverte pislik içinde kaldı zamanla bakımsızlıktan dökülmeye başladı. Mürettebat zamanla açlıktan ölmemek için birbirlerini yemeye başladılar. Taki gemi tamamı ile batana kadar. Kaptan mı? O gemi batmadan başka bir gemiye bindi.
Tayfanın bilgisiz olduğu durumlarda gemiler batar, kaptanlar kaçar.
Bilgili tayfa bilgisiz kaptanı batırır.
