23

181 18 13
                                    

hyunjin

minho'nun gelmesini beklerken bir o yana bir bu yana uzanıp durdum, gelirken düzgün bir hediye getirse iyi olur!! sadece kendisini getirse de harika olur ama duymasın şımarır.

telefonda dizi izlerken kendimi dizinin etkisine fazla kaptırmıştır, bir gün diziler yüzünden psikolojim bozulacak gerçekten.

aniden yanağıma bırakılan öpücükle diziye ne kadar daldığımı fark ettim, refleks olarak irkilip kafamı kaldırdığım da benim kedinin bana baktığını gördüm, kedi evine döndü.

"çok dikkatli izliyorsun," dedi beni ittirerek yanıma otururken. "beni görmedin bile inanamıyorum sana!"

"dizim daha önemli canım ya!" dediö gülerek, minho bana kaşlarını kaldırarak 'öyle mi' der gibi baktığında yaklaşarak dudağına kısa bir öpücük bıraktım, geri çekildiğimiz de minho beni kendine çekerek bu sefer öpücük değil tam anlamı ile öpüşme olmuş oldu.

"sonunda geldin." diye mırıldandım, dudaklarımız hala çok yakın her an tekrar öpebilirim.

"beni mi özledin?"

"yapıyoruz bazen böyle hatalar."

"ağzına peçete sokarım."

"ilişkimizi bazen tekrar düşünüyorum." dediğimde aniden dudağıma bıraktığı öpücük ile nefesim kesildi, tekrar neyi düşünüyordum az önce?

"sanırım şu sıra gözden geçirmeye gerek yokmuş." dedim tekrar.

yatakta uzanıp ona döndüğümde o da aynı şekilde uzanıp bana döndü, yatak tek kişilik olduğundan birbirimize oldukça yakın duruyoruz, tekrar mı öpsem acaba?

"biraz uyuyayım mı burada?" dedi minho, gözlerinden uyku akıyordu.

"annen bayağı erken uyandırmış olmalı."

"resmen beni bırakmadı!" dedi söylenerek. "ne bulursa aldı biliyor musun? diyorum biz zenginiz de benim mi haberim yok."

"sakin ol." dedim gülerek, o söylenerek bir şeyler anlatırken ona gülüyordum bu da onu daha çok sinir ediyor.

"gülme ya!" dedi gözlerini kısarak bakarken, evet gidip onu öptüm, çok tatlı dayanamıyorum.

"uykun çok var çenene vurmuş."

"burada uyuyayım biraz, akşam harika olacak."

"ne planların var minho?"

"akşam göreceksin."

"lan söyle."

"akşam."

"pislik."

minho'yu uyurken izlemeye başladım, henüz uyumamıştır gerçi daha yeni gözlerini kapadı, minho'yu dürterek göğsüme yatmasını işaret ettim, gülümseyerek yanıma gelip başını göğsüme yasladı, saçlarıyla oynamaya başladığımda yüzünde kocaman bir gülümseme duruyordu.

***

normal de uykum olmamasına rağmen annemlerin yemeğe çağırması ile uyuduğumu fark ettim, biraz durup minho uyuduğunda kalacaktım ama kokusu ile ben de uyumuştum.

"minho," diyerek dürttüm. "minho uyan yemek yiyecekmişiz."

"ne yemeği ya sabah sabah?"

"minho akşam manyak mısın?"

"akşam mı oldu?"

saat dört-o zaman bile sabah değildi-gibi uyumuştuk şimdi ise havanın kararmasına bir kaç saat kalmıştı.

misafir•hyunho ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin