Yirmi Altı

1K 104 2
                                    

James Potter kaç yıllık arkadaşlarından dahası kardeşerinden bir iyilik istemişti. Normal şartlarda Sirius ve Remus hep onu desteklerdi. Fakat bu olaya yani kan büyüsüne ikiside karşı çıkıyordu. James'ın on dört yıl sonra Reven'in karşısına çıkması demek Reven'in psikolojisini altüst etmek demekti. Bir diğer korkuları Reven'in onlarla arasını açmasıydı. Reven onların gerçeği bildiğini öğrendiği anda tüm güveni yerle bir olacaktı.

"Saçmalama" dedi Sirius

"Saçmalamıyorum" dedi James

"James bunu için biraz geç kalmadın mı? On dört yıl kadar" dedi Remus

"Niye bu kadar karşısınız anlamıyorum?" Dedi James

Sirius sinirlendiğini her bir yüz hattından belli ediyordu.

"Onun hayatına girmeye hakkın yok" dedi Sirius

"O şuan çok mutlu ve inan en son isteyeceği şey bir baba"

James yüzünü buruşturdu. O büyüde ne çıkarsa çıksın Reven'e olan bakış açısını değiştirmeyecekti.

"Ne hayatına girmesi? Bana ne onun hayatından. Ben sadece gerçeği merak ettim"

"On dört yıl önce ettseydin merak"  dedi Sirius

"Söz ver" dedi Remus

Sirius karşısındaki Remus'u tanıyamıyordu. Biliyordu ki James gerçekten emin olsun asla Reven'in peşini bırakmazdı.

"Ne dediğinin farkındamısın Aylak?" Dedi hayretle.

"Söz" dedi James

"Söz veriyorum ki Reven'in hatatına girmeyeceğim" diye devam etti.

"Buna asla izin vermem" dedi Sirius

"Reven senin merak edeceğin biri değil, olamaz"

"Lütfen Sirius yıllar sonra senden tek bir şey istiyorum" dedi James

Sirius biraz düşündü.

"Tamam" dedi

"Ama eğer Reven'in karşısına çıkmaya cürret edersen Maria'dan kalırsa ben seni gebertirim"

James huysuzca homurdandı. Şimdiki soru Reven'in kanını nasıl alacaklarıydı? On dört yaşındaki bir kızın kanını almak için gerekli bir baheneye ihtiyaçları vardı. Peki Reven buna inanır mıydı?

...

Reven Hogwarst'ın zindanlarında küçük bir gezinti yapıyordu. Boynuna sarılmış yılanı etrafta korkunç tıslamalar atsada Reven ondan hiç mi hiç korkmuyordu. Onun efendisiydi birde ondan korkacak mıydı?

Birisi Reven'in kolundan tutup boş bir odaya götürdü. Reven gördüğü uzun ve kızıl saçları nede görse tanırdı. Vafız annesi Bella.

Bella, Maria'nın yakın bir arkadaşıydı. Babası Rus Çarı idi. Doğuştan bir prensesti. Rus kraliyet ailesinin veliaht prenses ve İspanya veliaht prensinin sevgili eşiydi.

Bella ve kocası Adrian'ın birbirlerine olan sevgisi Reven'i hep özendirmişti. Maalesef bu çiftin bir çocuğu yoktu ve olamazdı da. İkisininde bedenleri çocuk sahibi olabilecek kadar yeterli değildi.

Bella ve kocası Adrian Reven'i kendi çocukları gibi görüyordu. Nede olsa Reven onlarla büyümüştü.

Adrian'ın babası kral Tomas, İkilinin çocuğu olmayacağını öğrendiğinde ikisinide Amerika'ya sürgüne(?) Yollamıştı. Amerika da Reven ile tanışıp ona aşık olmuşlardı.

||Reven Maria Potter||Where stories live. Discover now