(bir sonraki bölüm için 20 oy ve bir kaç oy rica edeceğimm💗)
🌻🌻🌻
Babamların yanına gittiğimizde herkes çok mutlu görünüyordu. Bu benim biraz garibime gitmişti. hatta çok garibime gitti. Gergin bir ortamın olması için birden fazla sebep vardı. Anlaşılan o ki çok profesyonel oynuyorlardı.
Diane Teyze hemen gel işareti yaptı bizi görünce. Arkamda duran Ferdiye baktım ve sonra beraber gittik yanına. "Bizde tam sizin nişanı konuşuyorduk. Her şey istediğiniz gibi değil mi?" diye sormuştu Babam. Başımı salladım. Nişan 3 gün sonraydı ve biz daha Feyzullah Amcayı nişan fikrinden vazgeçirecek kadar kanıt toplayamamıştık. Elimiz kolumuz bağlı tek bir kişinin diyeceklerine güveniyorduk. Daha bir kere bile görüp konuşmadığımız birine. Ne kadar da aptalca değil mi? Tanımadığınız bir insana bu kadar güvenmek. Hayat bizi bazen o kadar çaresiz bırakır ki, mucizelere inanmaya başlarız. Bir mucize olsun diye bekleriz. Olmayacağını bilsekte.
Babamın sorusuna dönüp başımı salladım. "Her şey tamam Babacım. Bu arada ben biraz yorgunum, dinlensem kusura bakmazsınız değil mi?" Dedem, Diane Teyze ve Feyzullah Amcaya baktım sırayla. Hepsi başını salladı. "Yorulmuşsundur tabi, dinlen Kızım. İyi geceler" Dedemden sonra Diane Teyze de bana iyi geceler diledikten sonra tekrar merdivenlere doğru gitmeye başladım. Ferdi orada kalakalmıştı.
"Deniz dur!" Ben 3. basamaktaykem arkamdan koşup geldi. Arkamı döndüm ve hafif aşağıya baktım çünkü ondan uzundum normalin aksine.
"Bir şey mi oldu?" Endişeli duruyordu. Alnında ter damlası vardı. Bir süre lafa giremedikten sonra „Emina'ya nasıl ulaşacağız Deniz?" dedi. Doğru Emina'ya nasıl ulaşacaktık? "Babanın telefonundan numarasını almamış mıydın sen?" O gün telefonuna baktığımızda sanki almasını söylediğimi hatırlıyordum. Başını olumsuz yönde salladı.
"Babandan şimdi alabilir misin? Hazır kafası yerinde değilken. Bu şans elimize bidaha geçemeyebilir Ferdi." Yapmak istemiyor gibi bir hali vardı. "Deniz herkes içerideyken nasıl alayım telefonunu?" Başımı salladım. Haklıydı.
Kısa bir beyin fırtınası sonrası bir anda senaryolar geçmeye başladı gözümün önünden. "Aklıma bir fikir geldi." "Neymiş o?" Dikkatlice benim küçük planımızı anlatmamı izliyordu.
"Oscar'a aday gösterilmeye değer bir performans bekliyorum senden." dedi Ferdi yanımdan ayrılırken. Başımı sallayıp güldüm. Ve planı gerçekleştirmeye koyuldum. Yani odama.
Odamın kapısını kapadıktan sonra anlaştığımız gibi içimden üçe kadar saymaya başladım. Bir..., iki..., üç....
Ciğerlerimin en derinlerinden bir çığlık bastım. Koridordan gelen adım seslerini duyunca hemen yatağımın üstüne çıkıp korkmuş gibi yaptım. "Deniz?! İyi misin Kızım ne oldu?" Babam endişelenmişti. Benim etrafa baktığımı görünce o da odamın her köşesine baktı. "Kocaman bir fare gördüm Baba." dedim ağlak bir sesle. Babamın arkasından gelen Diane Teyze, Dedem ve planın baş rolü, Feyzullah Amcayı da gördüm. Kafası tam olarak yerinde olmadığı için gelmeme ihtimaline karşı bir b planı yapmıştık Ferdi ile ama ona gerek kalmadı sanırım. Umarım Ferdi aşağıda numarayı alabilmiştir, artık kendimi bu kadar rol yaptığım için kötü hissediyordum.
"Kızım bir şey görünmüyor ortada. Emin misin Fare olduğuna?" Babam gerçekten her köşeye baktı olmayan fareyi bulmak için. Ferdiden bir işaret bekliyordum. "Baba eminim gördüğüme şuraya doğru kaçtı." diyip aynanın arkasına işaret ettim. Herkes fareyi ararken bir anda kapıda Ferdi belirdi. Baş parmağını kaldırıp bana göz kırptıktan sonra o da rolüne girip fare arıyordu.
YOU ARE READING
YASAK MAÇ | Kerem Aktürkoğlu / Ferdi Kadıoğlu
FanfictionDeniz Sezen Koç, hayalleri olan genç bir kız, kendini sadakat ve yasak aşk arasında bulurken yapacağı seçimlerin bir başkasının hayatında nasıl sonuçlar yaratacağını tahmin dahi etmiyordu. Fenerbahçe'nin güçlü başkanı Ali Koç'un kızı olarak babasını...