19.

1.9K 143 36
                                    

Donutçı Emir:
Yunuss

Donutçı Emir:
Biliyorum bugün
kütüphanede
buluşacaktık ama
ben dışarı çıkmak
istemiyorum

Donutçı Emir:
Şey sen bana gelsen?

Donutçı Emir:
Olur mu?

Yunus çevrimiçi
Görüldü
Yunus yazıyor

Yunus (🐬):
Olur tabii
sorun değil

Yunus (🐬):
Konum atarsın
o zaman

Yunus (🐬):
2 gibi gelirim
uygunsa

Donutçı Emir:
Olurrr

Donutçı Emir:
*konum 📍*

-♡-

Koltuğun üzerindeki yastıkları düzeltmek ile uğraşan anneme bakıyordum. Yunus ile konuştuğumuzu ve arkadaş olma kararımızı anlatmıştım ona. Şimdide gelecekteki Damadı geleceği için evi toparlıyordu.

"Oğlum, ocaktaki çorbayı karıştır."

"Tamam, anne. Sen ne zaman gideceksin?"

Mutfağa doğru ilerleyerek konuşmuştum. Daha sabah olduğu için annem evdeydi. Ordaki eleman açıyordu lokantayı sabahları. Annem de öğlene doğru gidiyordu. Zaten hemen evin altı olduğu için zorlanmıyordu.

"Çok mu meraklısın gitmeme, eşşek sıpası. Şu yemekler hazır olsun giderim. Sakın çocuğa yemek yedirmeden gönderme."

"Tamam, anne. Bir de önlük bağlayıp 'uçak geliyor' diyeyim tam olsun."

Son kısmı sessizce mırıldanırken, çorbanın taştığını görünce korkudan ne yapacağımı bilemedim. Ardından beynim yine çalışmaya başlayınca ocağın altını kıstım.

"Anne, çorbanın altını kapattım. Giymeye gidiyorum."

Odama giderken bağırarak konuşmuştum. Olduğum yerde bir kaç saniye durup cevap vermesini beklesem de cevap gelmemişti. Omzumu silkerek odama girdim.

Dolabımın önüne durunca açtım ve elime bir mavi kot pantolon aldım. Üzerime de bir bej rengi sweat giydim.

Banyoya adımlayıp aynanın önünde durdum ve saçlarıma olduğu kadar şekil vermeye çalıştım.

"Oğlum, ben gidiyorum. Yemek ocakta, ısıtıp yersiniz."

"Teşekkürler, anne. Kolay gelsin."

Kapının kapanma sesi ile mutfağa ilerledim. Burdaki masada çalışsak daha iyi olurdu, benim odamdaki masama ikimiz oturamazdık. Masanın üzerindeki danteli ve üstündeki meyve tabağını alıp tezgaha bıraktım.

Bir bez ile masanın üzerini silip tekrar odama gittim. Test kitaplarımı ve kalem kutumu elime alıp aşağıya indim. Masaya elimdekileri bırakıp bir de iki şişe su ve iki bardak koydum. Her şey hazırdı.

Tam elime telefonumu almış, saate bakacakken kapı çalmıştı. Heyecan ile nefesimi tuttum ve hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledim.

DONUT | TEXTİNGWhere stories live. Discover now