Kupa Bölüm 21

203 19 12
                                    

{Athena Elladora Malfoy}

"Burada birini yakaladım."

Bu Marvolo'nun sesiydi. Ben saçlarımı onun ellerinden kurtarmak için çırpınırken o beni sürüklüyordu.

"Hey! Seherbaz! Onu sen mi yakaladın? Vay be! Demek gerçekten de birileri kasalara girmeye çalışmış,ben her zamanki gibi bunun boş bir ihbar olduğunu düşünmüştüm. Kimmiş?"

"Bilmiyorum. Tanımıyorum. Hırsızın teki işte,ben onu bakanlığa götürüyorum."

"Tamam,ben de geleyim."

Bunu diyen ilk baştaki soruları soran o hareketli seherbazdı. Ben hala saçlarımdan sürüklenirken saçlarımın daha da asılınıp acınasını önlemek için iki elimle birden Marvolo'nun saçımı tutan elinin bileğine yapışmıştım. Sonra saçlarım yukarı doğru sertçe çekirken bir komut duydum.

"Kalk ayağa!"

Marvolo'nun sesiydi bu. Ama hiç Marvolo'nun sesine benzemiyordu. Çok soğuk ve katıydı. Sanki bir duvar gibi.

Denileni yapıp ayağa kalktım. Beni sertçe ve sıkarak kolumdan tuttu ve neredeyse sürüklercesine götürmeye başladı. Yüzüme hiç bakmıyordu ve oldukça hızlı yürüdüğü için tökezliyordum.

Bir süre daha böyle gittikten sonra beni vagona doğru savurdu. Karşı koyabilirdim ama koymadım. Güçsüz ve zavallı bir hava yaratmam gerekiyordu.

Vagondaki sallantılı bir yolculuktan sonra grinngots salonuna ulaştık. Onlarca minik cincüce arasında sürüklenirken boştaki elimle kapüşonumu kapattım. Geveze seherbaz hala yanımızdan yürüyordu. Aynı şekilde sokaklarda götürülürken bir ses duydum.

"Gel"

Seherbazın sesiydi bu. Marvolo'yu çağırıyordu. O tarafa doğru yönlendirildiğimi hissettim. Dar ve kuytu bir sokağa sokulduğumda Marvolo beni bıraktı.

"Neden beni buraya çağırdın? Iııı"

"Frank,adım frank. Frank Mellars. Sen de yeni seherbazlardan olmalısın."

"Evet"

"Sana bir şey söylemek için çağırdım."

"Daha sonra söyleyemez misin?"

"Hayır. Bu şu anla ilgili. Şu getirdiğin hırsız var ya."

"Evet."

"Eğer insanları hırpalamaktan hoşlanıyorsan sinirini çıkarmak için suçlulardan daha iyisi yoktur. Zaten bakanlık suçlulara asl konuşma hakkı vermez. Açığa çıkmazsın. Bunu nadir seherbazlar yapar. Biz onlara "gizli sabıkalılar" diyoruz. İstersen sinirini şundan çıkarabilirsin."

Açıkçası biraz tedirgin olmuştum. Marvolo ölse bana el kaldırmazdı. Ama yine de böyle bir durumda tedirgin olmamak mümkün değildi.

"Hayır,saol. İnan bana istemiyorum. Suçluyu sağ salim teslim etmeyi tercih ederim."

"Ben sana öldüreceğiz demiyorum ki. Azıcık eğleniyoruz sadece. Eğer sen istemiyorsan bana bırak."

Marvolo tam "hayı-" diye başlamıştı ki karnıma gömülen tekme ilk nefesim kesildi. Ağzıma demirimsi bir tat gelmişti. O sırada çakan kırmızı ışık ve bir küüüt sesiyle hafifçe algılarım açılmıştı.

"Athena,iyi misin?" Marvolo beni omuzlarımdan tutup hafifçe sarsarak kendime getirmeye çalıştı. Ama ben onun kolunu tuttum ve yüzümü yere doğru döndüm. Öğürdüm ve gözlerimi açıp baktığımda ağzımdan hatırı sayılır derecede kan çıktığını gördüm. Dudaklarım hala kanla kaplıydı. Bu histen nefret ederek onları kolumun yeniyle sildim. Dudaklarımda kan olması bana geride kalmış yaşları hatırlatıyordu.

Arayış~Tom Marvolo RiddleWhere stories live. Discover now