Seni seviyorum

30 15 0
                                    

"Beni ancak yakan söndürür."

"William Shakespeare"

Bölüm şarkısı; Porsalen kalbim Sena Şener

Bir güne güvende, huzurla, sevdiğım adamla güne uyanmak belkide şu hayattaki en güzel şeydi benim için.

Sevdiğin adam dedim. Gerçekten seviyomuydun bilmiyorum, ama şunu çok iyi biliyorum ki. Onu ne arkadaşım olarak nede üvey kardeşin olarak görüyodum.

Ona karşı bambaşka duygular hissediyodum. O benim şu hayatta değer verdiğin tek şeydi.

Bu hayatta kime çok sevdiysen gitti, kime çok değer verdiysen beni terk etti. Ama biliyodum herkes yapsa bile demir yapmazdı. Buna emindim, bunu hissedebiliyorum.

Demiri uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktım. Ayağa dikilip baştan aşa demiri süzdügümde yüzümde küçür bir tebessüm oluştu. Neden bilmiyorum ama onu saatlerce izleyebilirim, hatta belki yıllarca, hiç durmadan, nefes almadan yapabilirdim.

Komidinin üzerinde ki telefonu mu aldım ve saate baktım. Daha çok erkendi, ben asla bu kadar erken uyanmazdın ama şuan kendimi çok dinç hissediyodum. Gereksiz biz mutluluk vardı içimde.

Kimse benim gibi olmadığnü düşünürsek herkes yatıyodu.

Odadan çıktım. Aşa inmeden önce ilk iremin odasına gittim. Kapıyı uyuduğnu düşünerek yavaşça açtım. Ama düşündüğmün aksine aynanın karşınına geçmis, hazır bir şekilde küpesini takıyodu.

"İrem nereye gidiyosun." Diye sormamla iki elide kulağında küpesini takarken konuşmaya başladı.

"Bizim çocuklarla bir işimiz varda. Sen yorgunsundur kal evde hem demirde evde." Dedi ve küpesini takıp son kez aynada kendine baktı.

"Eğer yardım edilecek bişey varsa bende geliyim." Diye sordum. Asla gitmek istemiyodum, demirle evde kalmak daha cazipti. Oda zaten beni yanıltmayarak kafasını iki yana salladı.

"Yok gerek yok sen evde kal. Biz hemen gidip gelicez." Dedi ve aynanın önünden çekilip yatağın üzerindeki çansanı aldı.

Hızlıca yanıma geldi, yanağıma bir öpücük kondurup göz kırparak odadan gitti. Her ne kadar anlamasamda arkasından küçük bir tebessümle izledim.

Çok garip bir kızdı, ama çok iyi biriydi. Öz annemden daha çok annelik yapmıştı bana. Oysa aynı yaştaydık. Her zaman yanımda olmuştu. Okulunun ilk günü yanıma gelen ilk insandı. O kadar enerjik ve sevecen biriydi ki onu sevmemem mümkün değildi. O kendini her haliyle sevdirebilecek biriydi.

İremin odasından çıkıp aşa indim. Aslında gitmeleri bir yandan iyi olmuştu. Demirle tek başıma kalabilicektim. Neden bunu istediğmi bilmiyodum ama istiyodum.

Mutfağa girdim ve direkt buzdolabınün kapağını açtım. Biraz bakıslarımı buzdolabında gezdirdikten sonra süt ve yumurta aldım. Krep yapıcaktım. Buzdolabının kapağnı kapattım. Elimdeki malzemeleri tezgaha koyduktan sonra bakliyatların olduğu dolabı açtım. Kutunun içinde olan unu aldım ve geri kapattım. Yemek yapmaktan çok anlamazdın ama bazı yemekler vardı benden iyi yapabilen olmazdı.

Mesela krep kolay bir yemek ama benim için çok ayrı bir yeri vardı. Annem sabah evde olmadığında babamla beraber yapardık krepi. Banada öğretmesini istemiştim ve en kısa zamanda öğretirim demişti, öyled oldu öğretti.

Malzemeleri tamamen karıştırıp yağ döktüğüm krep tavasına kepçeyle usulca koydum. En zor yanı tavaya dökebilmesidir. Ve ben artık bu işin ustası olmuştum.

Siyah Beyaz HayatWhere stories live. Discover now