13

142 16 17
                                    

Bir süre sonra, Jaeyun haberlere yine konu oldu. "Ayrılığı atlatmış" başlıklarıyla. Umursadığı yoktu. O sadece olan rolüne devam ediyor ve tedaviye gidiyordu o kadar. Büyüyen yaraları için tekrar tekrar ameliyat olmuştu, görüntüsünün değişeceğinden korkuyordu. Korktuğu olmamıştı, zirve dönemindeki görünümüyle devam ediyordu. İyileştikten sonra eskisine göre daha da aktif olmaya başladı ve tv programları, film teklifleri, defileler ve daha fazlasına katıldı. Hayranlarına karşı her zaman en iyi şekilde görünmeyi amaçlasa da, o iyi değildi.

Çünkü sadece sizin sevdiğiniz şeyleri yapıyorum.
Röportajlara çıkıyor,  duymak istediklerinizi söylüyorum.
Şuna bak? Böyle şeyleri duymaktan hoşlanıyorsunuz, değil mi?
Bunları ben isteyerek söylemiyorum, siz bana söyletiyorsunuz.
Ben sizin şekillendirdiğiniz şekilde yaşayan biriyim.
Ünlüler genelde çekici bulunur. Çünkü ünlülük bir kanser gibidir, bir tür çarpıklık.
Benim ağzımdan duymaya bayıldığınız şeyler benim için bir şey ifade etmiyor.
Ben böyle dediğim için öyle düşünmek istiyorsunuz sadece.

_________________________________________

"Garip olan sadece yüzü ve fiziksel görünüşü değil, sözleri de garip. Hiçbir odağı yok."
"Yine mi Jaeyun, Dedektif Hye?
"Evet. Baksana. Normalde insanlar konuşurken onların geçmişi, kişiliği, büyüdükleri çevre hakkında bilgi edinebilirsin. Ama onun söylediklerinde, belli olan hiçbir şey yok. Söyledikleri ve hissettikleri bir buz dağının görünen ucu gibi. Derine indiğimizde her şeyi görebiliriz ama o, görmemize izin vermiyor. Yüzü ve mimikleri de öyle. Birçok farklı şeyin birleşimi gibi gözüküyor.  Kendine ait hiçbir şeyi yok, istenen şeylerden oluşmuş hayali biri gibi. Güzelliği resimlerin bir montajı gibi. Başka bir deyişle arzularımızın vücut bulmuş hali!"
"Onunla fazla ilgileniyorsun."
"İlginç insanları sevdiğimi biliyorsun."
"Şu intihar eden klinik yöneticisinin eşi boşandıktan sonra kendine bir klinik açmış. İnsanlara hayal ettiği her şeyi sunma vaadiyle. Çok pahalıymış ancak inanılmaz rağbet görüyormuş. Bekleme listesinin iki yılı doldurduğunu söylüyorlar. Batı ve doğu ilaçlarının bir karışımını kullandıkları söyleniyor. Başta onları vergi kaçırma şüphesiyle inceliyorduk. Ama adları başka bir soruşturmaya daha çıktı. Ölü fetüsler, organlar ve yasa dışı ilaçlar içeren bir davada. Bir gün Jaeyun'la karşılaşabiliriz. Bu davayla ilgili. O güzel canavar, bu kliniğin gizli vip müşterisi. "

_________________________________________

Yemek masasında oturmuş işlerimden bahsediyorduk. Annem bir anda ailesinden bahsetmeye başladı. Bu pek sık olan bir şey değil. Ailesi de benimki kadar gizli tutulan bir şeydir normalde.

"Anne...aileden konu açılmışken... onlara para göndermiyorsun, değil mi?"
"Tabii ki gönderiyorum. Her ay hesaplarına yatırıyorum."
"Hayır, yalan söylüyorsun. "
"Söylemiyorum. Gerçek şu ki... Bakım masrafların çok tutuyor. Sen olarak bilinen bu ürünü üretmek çok masraflı. İlk yatırımını bile yatıramadım daha. Bu yüzden payının az olması kaçınılmaz."
"Ama..."
"Jaeyun! Bana güvenmediğini mi söylüyorsun? Acınası bir halde olmana rağmen seni yanıma almışken. Seni yaratmışken?"

Ahh... yine başlıyoruz. Evet, işte bu. Elimi kolumu bağlayan sözler.

"Seni bu hale kim getirdi sanıyorsun Jaeyun?"
"Ha?"

Doktorun sözleri aklımda yankılandı.
"Bu seçimi yaparak şu anki haline dönüştün. "
Bu doğru. Kendimi kendim yarattım. Seçimi kendim yaptım. Annem sayesinde değildi. Anneme ait değilim. Onun bir eşyası değilim. Ben kendime aitim.

"Jaeyun! beni dinliyor musun sen?"
"Ha?"
"Lütfen anla. Seni bir iş antlaşması için yetiştirmedim ben. Sen benim 'hayalimsin'."

Annemin bu sözlerini duyunca zihnim yine bulanıklaşıyor ve başım dönmeye başlıyor.  Ona karşı çıkacak veya kendimi savunacak gücü kaybediveriyorum. O bana ne yapıyor?

_________________________________________

"Mi-hi,  seni seven biri var mı?"
"Ahh Jaeyun! Erkek arkadaşım var elbette!"
"Ne güzel. Beni seven hiç kimse yok."
"O nereden çıktı? Sen tüm dünyadaki en güzel ve en popüler oğlansın! Herkes sana hasta oluyor! Milyonlarca insan!"
"Ama...Onların hiçbiriyle tanışmadım ya da konuşmadım.  Ve o kadar insanla konuşmak imkansız zaten. Korkunç...tanımadığım insanların beni tanıması. Eğer beş ya da on kişi olsa, onlarla konuşup soru sorabilirdim. Ama çok fazla kişi olduğunda ister istemez korkuyorsun."
"Ben yine de yanındayım Jaeyun!"
" Sadece profesyonel olarak, değil mi?"

_________________________________________

"Anne... bu da kim?"
"Bu kim biliyor olmalısın Jaeyun. Gençlik dergilerinden, Park Sunghoon. Bizim için yeni bir yüz. Onu kapabilmek için çok uğraştım! Daha 15 yaşında ama şu görsele bak!"
"Memnun oldum Jaeyun. Senin büyük bir hayranınım. Seninle aynı ajansta olmak benim için onur verici."

_________________________________________

sonunda dusundugum o kisiyi de sokabildim

helter skelter, heejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin