2. Bölüm ona bağlanmak

311 21 4
                                    

İnsan karşılaştığı insana bağlanırmış bende ona bağlanmıştım.
Onu gördüğümde ona bu kadar bağlanacağıma düşünmemiştim ama yanılmışım.
O benim olmalıydı ve benim olacaktı

...

Mirzan arslan anlatımıyla

Bugün amerikadaki son gününümdü
Yılar sonra tekrar babamın yanına mardine dönecektiğim
Aslında şehrimi de özlemiştim.

Artık mirzan aslanı duyduklarında başlarını eğdiklerini görmek istiyorum uzun zaman ben olmadığımdan rahatılar ama ozamanlara kalmıştı orası benim ve her zaman benim olarak kalacak
Babam bana düşkündür ben ne istersem onu herzaman yerine getirmiştir ve ben ne istersem o olurduğu
Ben şirkete çalışan bir patron değilim ben dünyada tanınan mafya babalarındanım. Ben  mirzan arslanım acımasız zalim olan o adam.

Özel uçağıma binerken hostes çalışanları bana gülümser şekilde selam verirken ben yüzlerine bakmadan  ucağıma binmiştim. Koltuğuma oturmuş elimdeki içki bardağıyla manzarama bakıyorduğum

Saatlerce sonra mardine varmıştım ucağımdan iner inmez adamlarım hazır şekilde beni bekliyorlardığı hepsi başlarını eymiş  arabaya binmemi bekliyorlardığı bana acılan araba kapısına girip koltuğuma otumuş elime bir şarap şişesine bir kadeh dolduruyorduğum  cama baktığımda yüzümde bir sırıtış belirlemiş bütün mardin deki insanlar benim gelceğiden haberleri olmalıydı hepsi merak şekilde gözlerini arabaya dikmişlerdi

Büyüdüğüm eve gelmiştim hiç değişmemişti anılarımın değişmediği gibi... babamın yanında mardinde yaşadığımdan beri o zamandır aklıma akın etmişti. Belki boluklar içinde yaşamıştım ama her zaman bir bedel vardığı ve o bedel babamın beni yetiştirme şekliydi hiç bir zaman ailenin sevgisini tatmamıştım. Babam ben daha 10 yaşındayken Annemi benden ayırmıştı beni küçük yaşımda zalim birine dönüştürmüştü o yaştaki çocukların elerinde oyuncak, kitaplar varken benim elimde silah vermişlerdi çünkü tek çocuktum ve babam öldüğünde tek varis ben olacaktım ağalık görevini bana verecekti mardinin ağısı olarak üstün gözükecektim.

16 yaşıma bastığımda babamın yanında çalışmaya başlamıştım hayatımın yarısı hep babamla geçmişti babamdan yediğim dayaklara hep susmuştum çünkü kimse babama laf geçiremezdi mardinde yaşayan insanlar babamdan korkarlardı belki 16 yaşında bir ergen çocuktum ama insanlara karşı her zaman kendimi kötü tarafımı göstermiştim ve benden korkmaları hep hoşuma gitmişti
Aslında tek istediğim babamdan daha iyi olmaktı. O zamanlarda babamın yanında bir sığıntıdan başka birşey değildim bu yüzden yurt dışında okumaya gitim kendi şirketimi kurmuştum kendi adamlarım vardı ve mafya işleride yapıyordum bunlar hiçbiri babamın yardımıyla olmamıştı ve şimdi en büyük mafya babalarındandım amerikada tanıldığım  gibi türkiyedede ismim biliniyorduğu şimdi ise tekrar babamın yanına dönmüştüm çünkü mardinin büyük ağa olmaya gelmiştim

Düşüncelerimi bölen konağın büyük kapısı acılmasıydı bütün adamlarımla beraber arabalarla içeriye dalmıştık adamlarım benim için kapıları açmışlar arabadan inmemi bekliyorlardığı o sıra  ben bardağımdaki şarap içmeye meşguldüm son yudumu içmemele bardağı burakıp araba inmiştim direk karşımda gördüğüm ilk kişi babamdı elinde altın kaplamalı üzerinde aslan sembolü taşıyan bastonuyla ayakta durmaya çalışıyorduğu beyaz sakaları uzamıştı ama her zamanki gibi iri yapılıydığı arkasında adamlarıyla bana mutlu şekilde bakıyordu elinde bastonuyla yavaş adınlarla yanıma kadar gelip karşıma geçmiş ve dediği ilk şey "ne kadarda büyümüşsüm oğlum benim diyerek bana sarılmıştım karşılık vermek gibi bir niyetim olmasada bende ona karşılık vermiştim.

Siyah Beyaz Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin