Bölüm2: KURALLAR

26 10 0
                                    

BÖLÜM 2: KURALLAR

Ateşli günlerden sizlere merhaba! Seviyorum sizi.

~P

Hepimiz tetikte bekliyorduk adeta diken üstündeydik diyebiliriz. Karel demirin yanında durmak gerçekten hem sıkıcı hem de tehlikeliydi. Adam dan âdete ben tehlikelin adıyım diyordu.

Gelen konuklar ile konuşuyor, hallerini soruyordu, bir ara gözleri benimle kesişse de üstünde durmamıştı. Gözlerimi göremezdi çünkü gözlük takıyordum. Sonra görürsün gözlerimi bebeğim.

Poison elmasına sahip olduktan sonra...

Kulaklığımdan gelen ses ile hemen elimi sağ kulağıma attım, biri bir şeyler söylüyordu ama kulaklıktan cızırtından başka bir şey gelmiyordu. Kulaklığıma bir kez daha dokunduğumda ses tamamen gitti. Siktir bu iyiye işaret değildi.

Asker adama baktığımda ise aynı sorunun onda da olduğu gördüm bu işte bir terslik vardı, bir şeyler yanlış gidiyordu hissediyordum. Dışarıya bozuntuya vermemek için yüzümdeki ifadeyi yok etmeye çalıştım.

Karel Demir yanındaki iş adamıyla sıkıcı konuşmasına devam ederken, birden kulaklığımdan gelen tiz ses ile seslice bir küfür savurdum, bu sırada da Karel bey ile göz göze geldim. Ettiğim küfrü duymuş mu diye yüzünü inceledim.

Ve bingo! Tabi ki duymuştu beni adamın tam yanındaydım.

Özür niteliğinde kafamı bir kere yere eğip kaldırdım ama suratında sert ifade silinmemişti, ne olmuş küfür ettiysem sanki kendi hiç etmedi. Yani sanırım etmiştir. Hangi erkek küfür etmezdi ki?

~P

Korumacılık oynamaya kaldığımız yerden devam ediyorduk. Sıkılmaya başlamıştım elmas ise hala ortaya çıkmamıştı ne zaman çıkacağı ise meçhuldü korumalar olarak bizlere de talimat verilmiyordu.

Neden diye sormak istesem de sustum çünkü bu dikkat çekerdi. Birkaç dakikanın ardından Karel demir ailesi ile tekrar salona geldiler yüzlerinde ki ifade o kadar sertti ki hiçbir tepkileri anlaşılmıyordu.

Bu kaşlarımı çatmama sebep oldu bir boklar dönüyordu ama çözemiyordum. Ama ne olursa olsun benim çözemeyeceğim hiçbir soru yoktu olmamıştı da.

Boynumu iki kere çevirip kütlettim bu iş sandığımızdan da zor olacaktı, ama unuttukları bir şey vardı ben zor oyunları severdim.

Asker çocuk yanıma geldiğinde adını sormayı bu sefer akıl ettim ve yanına yaklaşıp onu kolumla dürtükleyip '' şşt baksana asker sana sürekli asker demek zorunda olmak sıkıcı bu yüzden bana adını söylemelisin.'' Dedim.

Asker çocuk kafasını bana çevirip ne diyor bu diye bakışını attı ama sorumu cevaplamak için biçimli dudaklarını araladı '' adım Tarık Ayşim hanım Tarık şimdi başka bir soru sormayacaksan dikkatimi dağıtmayın ve ayrıca kendi dikkatinizi de dağıtmayın'' deyip önüne döndü hah! Küstaha bak ben efendice adını soruyorum bana çok konuşuyorsun imajı sergiliyor.

Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Hoparlörden ses geldi kafamızı sesin geldiği yöne çevirdiğimizde sesin sahibi Karel demirin babası olduğunu gördük, ne konuşacağını merakla bekledik

''Saygı değer misafirlerim hepinizi burada görmekten mutluluk duyuyorum, buraya gelerek beni ne kadar mutlu ettiğinizi bilmenizi isterim'' deyip yutkundu içimden seni yalaka yaşlı bunak dedim. Bunların hepsi şov.

Konuşmasına kaldığı yerden devam eden Karelin babası adı neydi hah Asım Demir '' size sunacağımız ailemiz adına gurur duyduğumuz elması POİSON adlı elması sunacağız'' deyip ellerini iki yana açıp selam verircesine sahneden uzaklaştı ah ne banal bir hareketti bu.

Asilzade - 1(Poison)Where stories live. Discover now