↳ the mistress and the princess | daemon targaryen⁵

137 26 27
                                    

Ella ve Daemon'a veda ediyoruz :(

Keyifli Okumalar!

Üzerindeki elbisenin ona ait olacağı bir hayatın ihtimalini çocukken bile hayal edememişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Üzerindeki elbisenin ona ait olacağı bir hayatın ihtimalini çocukken bile hayal edememişti. Ella Waters, leydi ya da zengin bir tüccarın kızı değildi.

Değersiz olduğu öğretilmişti ona.

Onun şartlarında doğan her kız aynı gerçeği bilerek büyürdü. Gerçeklerin ağırlığı, düşlerini engellerdi. Dahası beliriverirdi hayatlarında. Kötülerin kılık değiştirdiğini bilirlerdi mesela. Bazen evlerine gelmiş yabancı asker olurdu bu kötü, bazen de bir kap süt istemek için kapılarını çalan çiftçiydi. İstedikleri daima kızlar olurdu. Güzel, çaresiz ve değersiz kızlar... Kimsenin onları koruyacağı olmazdı. Bu yüzden kendilerini korumak için çocuk yaşta büyürlerdi. Çiftçi adama kapı açmaz, askerden kaçarlardı. Taşra, başkentin karanlık sokaklarından daha tehlikeli idi. Orada hızlı koşan yaşardı sadece.

Ella hayatta kalmayı böyle öğrenmişti.

Kaçabilmişti.

Taşrada kalan kızların hayali ise fazla zarar görmeden ölebilmekti. Altınlar, işlemeli elbiseler, hizmetçiler veya bir prens hiç uğramazdı düşlerine. Soylu hayatlar onlar için bir masal, şölenler haber aldıkları yankılar, zenginlik ise bir çiftçinin bahçesinden yakayı ele vermeden çalabildikleri bir avuç erik olabilirdi ancak. Samandan yatağında uyuyan küçük Ella'nın hiç tahmin bile edemeyeceği bir hayatı yaşıyordu onu hâlâ unutmamış olan yetişkin hâli. Ne kurtulduğunu hissediyordu, ne de bir korku kalbini acıtıyordu artık. Çünkü yeterince hızlı koşmuştu zamanında.

Kaçarak yakalanmıştı.

Hayatında onu seven bir prens vardı.

Tanrıların armağanıydı.

Geride bıraktığı üç yıl çabuk geçmişti. Artık işlemeli elbiseler giyiyor, nazik parmaklarında ve gerdanında değerli mücevherler taşıyor, banyosunu bir hizmetçi hazırlıyor ve her gece Prens Daemon Targaryen'in yatağında onun resmi olmayan eşi olarak uyuyordu.

Şehirdeki köhne dairesinde bir bebek ve huzursuz günleri ile başlayan kent macerasının, soylularla aynı kaledeki yaşantısına döneceğini ona söyleseler sinirlenirdi. Alay mı ediyorsun derdi, terslerdi Pigrun yolundaki yaşlı falcı kadını. Çünkü hayal kurmazdı. Ella'yı senelerdir hayatta tutan da zihninde hayallere yer vermemesiydi. Taşrada da, şehirde de gözünü hep açık tutup tedbirli yaşamıştı. Kendisini korumak başkaydı, bebeğini korumak başkaydı. Tek başına olsaydı her şey daha farklı olabilirdi belki de. Fakat Olena vardı. Küçükken ona uzanmış tüm ellerden korumalıydı bebeğini. Sokaklar yeteri kadar kötü niyetlerle doluydu. Başta, kadın tüccarlarından sakınmıştı bir başına yaşayan varlığını. Sonra şehir muhafızlarından kaçmıştı, bebekleri çalan dilencilerden Olena'yı korumak için uykusuz geceler geçirmişti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 22 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

born to be wild • one shotsWhere stories live. Discover now