Avengers, Assemble!

44 7 16
                                    



((((MEDYADAKİ MÜZİĞİ AÇMANIZI YAZDIĞIM YERDE AÇARSANIZ SEVİNİRİM)))

*5 gün sonra*

-Kree'leri en iyi sen tanıyorsun ve bize en kötü ihtimalin ne olacağını söylemiyorsun?!

Clint ve Carol yine kavga ediyordu. Clint'in durumdan bezdiği gayet iyi anlaşılıyordu.

-Eğer lafımı kesip benim hatamı bulmaya çalışırsan ve etrafına nefret kusarsan kimse hiçbir şey anlamamaya devam edecek. Farkındaysan kurtarmamız gereken bir dünya var.Her neyse dinle ya da dinleme ben devam edeceğim.

Her neyse dinle ya da dinleme ben devam edeceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
.
.
.
.
.
.

Natasha'dan

Bugün üsse döneli tam 10 gün oldu ve herkes berbat durumda. Ben dahil herkes olayların 4 yıl önceki savaştaki gibi olacağından korkuyor. Haklı olarak. Kimsenin savaşacak hali yok ama biz savaşmazsak insanların özgürlüğünün sonu gelecek. Yani savaşmaya mecburuz. Ve zamanımız gittikçe daralıyor. Kree'ler yakında dünyaya inip saldırılarını karadan yapacaklarını duyurdu. Teknolojileri gerçekten de çok ileri. Eğer Dünyanın içine girerlerse ya dünya patlar -ki bu onların işine gelmez- ya da insanların yarısından fazlasını öldürüp gerisini köle yaparlar. Ben bu düşüncelere dalmışken sırrımda bir el hissettim. Steve gelmişti yanıma:
-Selam Cap.
-Tatlı aşk sözlerinden Cap'e geçiş ha? Sanırım işini kabullenmişsin tekrardan.
-Steve, durum gerçekten de çok ciddi. Farkında değilmiş gibi davranma bu bizim savaşımız. Bu özgürlük savaşı. Biliyorum kaybetmekten korkuyorsun. Emin ol bem de senin korktuğun kadar korkuyorum. Seni bi daha kaybedemem Steve. Lütfen.

Steve hiçbir şey demedi. Sadece dudaklarıma ufak bir öpücük kondurup kucağıma yattı.Ben de onun saçlarını okşuyordum. Benim için cennet buydu. Sarışınımın yanı. Yüzümde anlam veremediğim bir gülümseme belirdi ve o an her şeyin düzeleceğine inandım. Steve'in kulaklarıma yanaştım:
-Sonsuza kadar senin Kızıl'ın olmaya devam edeceğim Sarışın.
Yüzündeki gülümseme beni daha da yüreklendirdi. Evet, yarından itibaren savaş hazırlıkları başlamalı,her şey düzelecek hissediyorum.

.
.
.
.
.
.

Bütün ekip tekrar toplanmıştı. Fakat tanımadıkları biri daha vardı. Bu genç kadını sadece Clint ve Natasha tanıyordu. Kate Bishop. Yelena Kate'i görür görmez atladı:

-Ah Tanrım! Bir daha gözüme gözükme demiştim. Şimdi seni öldürmek zorunda kalacağım.
Natasha yargılayan bakışlar ile kız kardeşine bakıyordu. Demek ki Kate'i tek tanıyan Clint ve kendisi değildi:
-Yelena ekip sayıca azken ve Kate'in hiçbir suçu yokken neden böyle yapıyorsun? Artık Red Room'a çalışmadığını hatırlatırım.
-Tamam sustum. Poser :D
Natasha gözlerini devirerek Yelena'ya bakış attı ve sustular. Ardından Clint konuşmaya başladı:

-Öncelikle yaptıklarımdan dolayı üzgünüm fakat hala haksız olduğunu düşünüyorum Carol. Her neyse. Bu Kate. Kendisi benim gibi bir okçu. Her ne kadar henüz çaylak olsa da bize katkısı olabileceğini düşündüm. Kendisiyle karışmaması gereken işlere karıştığı için tanıştım. Yani bize yardımcı olabilecek biri.

-Selam millet. Aman tanrım metal bir kolun mu var!? Tanrım, bu çok havalı!

Bucky umursamaz ve bitkin bakışlarla genç kadına bakıyordu:
-Emin ol hiç havalı değil. Ayrıca burada neden etrafımız deneyimsizlerle çevrili!?
-Adamım sakin ol!

Bucky Sam'e onu her an boğazlayabilirmiş gibi baktı. Ve Clint'e bir açıklama bekler gibi baktı fakat kimseden bir cevap alamadı.

Thor uzun bir süre sessizliğini bozarak konuştu:
-Eğer biri ne yapacağımız hakkında bir şey demezse harika biraları olan New Asgard'a döneceğim millet.

Strange konuşmaya başladı:

-Bence bir kaptan seçmeliyiz ve sanırım çoğu kişi o kaptanın kim olduğunu biliyor.

Thor sırıtarak:
-Tabii ki biliyoruz. Değil mi? Hey neden hepiniz Rogers'a bakıyor? Millet, Thanos'un kellesini koparan o değil benim!

Steve her zamanki tavrını koruyarak:
-Cidden kafayı sıyırmış devasa mor titanın kellesini koparan bir tanrı varken neden benim gibi yaşlı bir adamı seçiyorsunuz? Benim oyum Thor'a.

-Steve daha önce takım kaptanı oldun ve harika yönettin. Seninle bir sürü savaşa katıldım seni gayet iyi biliyorum. Ayrıca cidden takımın kaptanı bu kendini beğenmiş egoist "tanrı" mı olacak!?

-Adamım sakin ol lütfen!

-Sam, eğer bir daha benimle bu şekilde konuşursan seni metal olam kolumla gözümü bile kırpmadan boğarım!

-Çocuk gibi kavga etmeye devam edecekseniz benim Wanda ile derslerim var. Oraya geçeceğim. Takımda olgun düşü-

((((burada medyadaki şarkıyı açınnn)))

Bu sırada bir portal açıldı ve telaşlı bir halde Wong ekibe bakarak konuşmaya başladı:

-Kree'ler. Geldiler. Şu an için sadece ufak bir bölge. Ama adımlarını attıkları yerde katliam oluyor. Acele etmeliyiz. Strange, benimle gelip ayna boyutu açmalısın.

Strange Wong' un açtığı portaldan geçerek gitti. Ve artık tartışacak zaman kalmamıştı. Ve durumu kurtaran yine Steve'di:

-Avengers, toplanın! Şu andan itibaren savaştayız! Özgürlük Savaşında!

-Avengers, toplanın! Şu andan itibaren savaştayız! Özgürlük Savaşında!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Avengers:Özgürlük Savaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin