Cute Omega |tk

MİNİK OMEGA -35

Merhaba kizlarr 🙋🏻‍♀️

Nasilsiniz bakalim??

Ay bu bolum cok uzun oldu umarim begenirsinizz🤕

Bol bol oy ve yorum istiyorum kirmayin beni💞

İyi okumalar asklarimm 💗
_______________________

Taehyung, bir elinde meyveli yoğurt kabı diğer elinde de bir kaşık ile sehpanın üzerine koyduğu telefonundan çizgi film izliyordu.Şişmiş karnına koyduğu çikolatalı kap kek ise sonradan yenmeyi bekliyordu.

Saat gece yarısına geliyordu. Ve bu saatte aşerdiği şeyleri alması için kocasını dışarı göndermişken kendince oyalanıyordu. Yarın doktora gidip bebeklerinin cinsiyetini öğreneceklerdi bunun için çok heyecanlıydı hatta geç bile kalmışlardı.

Fakat o henüz çizgi filminin bölümü bitirmeden ve canının çektiği erikleri yemeden uyumayı istemiyordu.

Koltuğun üstünde değilde yerde oturup sırtını koltuğa yaslarken şiş karnı yüzünden zor da olsa elinde ki boş kaseyi ve kaşığı sehpaya bırakmıştı.

Karnının üzerine koyduğu kekin kağıdını sıyırıp biraz önce Jungkook 'un öpmesinden kaynaklı olarak şişmiş dudaklarını büzerek yemeye başlamıştı.

Çok fazla yiyordu. Ağzını asla boş bırakmıyor sürekli canının çektiği o şeyleri yeme derdine düşüyordu. Yanakları aldığı kilolardan dolayı tatlı bir tombulluğa bürünmüşken "şişko" olduğu için ağlayıp kocasından ilgi istemeyi de göz ardı etmiyordu.

Taehyung hamileliği boyunca karnında bebek taşıyan başka bir bebeğe dönüşmüştü. Şiş karnı ve giydiği şortları, dar olmasından dolayı yukarı sıyırdığı ince askılı çiçek desenli atletleri ile evde Jungkook nereye gitse peşinden dolaşıyor sürekli ilgi istiyordu.

En olmadık şeylere ağlıyor, en saçma şeylere kahkahalar ile gülüyordu. Jungkook 'un sağlığı için verdiği yemekleri yememek için naz yapıyor en sonunda ise Jungkook 'un kucağında aynı yemekten iki tabak yerken buluyordu kendini.

Yalan yoktu. Taehyung hamileyken bile çok güzeldi. Ve bu çekilmez şımarık halleri Jungkook için sadece güzelliğine katılan tatlılıktan başka bir şey değildi.

Bitirdiği kap kekin kağıdını sehpanın üzerinde duran kasenin içine koyup bir süre etrafına baktı. Çizgi filmin bölümü bitmişti.

Ve şuanda hala marketten dönmeyen eşini -on beş dakika geçmesine rağmen- çok özlemişti. Gözleri yavaştan dolarken kızarmış dudaklarını büzerek yanaklarını istemsizce daha da ortaya çıkardı.

Giydiği ince ve dar atletinin hafif açıkta bıraktığı göbeğini daha da açıp karnını iyice ortaya çıkardı. Çıplak karnını okşayıp dolan gözlerini kırpıştırırken kendi kendine konuşmaya başladı.

"Baban bizi terk etti bebeğim. Bak hala gelmedi. Yapacak bir şey yok sana tek başıma bakmak zorundayım. Ama... Ama benim param yok."

İlgi istemesinden dolayı ne dediğini bilmemesi ile ağzından çıkan kelimelere ağlamaya başladı. Jungkook sadece on beş dakikadır yoktu ve bebeğine tek başına bakmak zorunda da değildi arkadaşları vardı.

Ve o fakir falan hiç değildi.

Öyle ki açtığı minik pastanenin birkaç şubesi bile ona yeter de artardı. Fakat sadece ağlamak için sebep arıyor olması tüm bunları görmemesine sebep olmuştu.

Kendi kendine karnını okşayıp ağlarken açılan kapıyı ve elinde iki koca poşet ile içeri giren eşini görmemişti.

Jungkook ise yerde koltuğun önünde ağzı hafif çikolataya bulanmış şekilde karnını okşayarak ağlayan bedeni görünce korku tüm bedenini sarmıştı. Elindekileri dökülmesini önemsemeden yere bırakıp hızla eşinin yanına koşup diz çöktü.