15.Bölüm- ATEŞİN BAŞINDA

1.1K 102 113
                                    




İyi okumalar!

MONARCH

Kadınlara her daim nazik olan bir adamdım ama Serel beni çok zorluyordu.

Makyajsız vaziyette kızarık burunla karşımda dikiliyordu, onu içeri almamı veya bir şey söylememi bekliyordu muhtemelen.

Bunu yapacak mıyım? Tabii ki hayır.

Hiçbir şey söylemeden kapıyı açtığım gibi suratına kapadım, tekrar çalmaması için ne yapmam gerektiğini düşünürken koridordun başından bana doğru gelen Yeşim'i gördüm.

"Kim gelmiş?"

Yanıma yaklaşınca onu kolundan tutup kendime çektim ve fısıldadım.

"Serel manyağı burda."

"Yok artık, niye gelmiş?"

"Ne bileyim kapıyı suratına kapadım."

"Sen ciddi misin, bunu yaptın mı?"

"Ne gülüyorsun kızım içeri mi alsaydım?"

"Çekil şurdan." dedi ve beni itip kapı deliğinden baktı.

"Hala burda ve yüz ifadesi hiç hoş değil."

"İçeri mi alsak?"

"İstemiyorum, duygu sömürüsü yapmaya geldi ve Ülfet'in aklını karıştıracak."

"Öldürsek mi?"

"Saçmalama Monarch, öldürülmesi gerekseydi ben yapardım zaten."

"Hala orda mı?"

"Gitmiyor ama kapıyı da çalmıyor, bir fikrim var."

Telefonunu cebinden çıkarıp ben geldiğimde çalan şarkıyı baştan oynattı ve hızla salona doğru koşturdu.

"Noluyor niye şarkı açtın?" diye sordu Ülfet.

"Ay çok sıkıldım sizde hiç konuşmuyorsunuz, biraz çalsın." dedi neşeyle.

Gerçekten rezalet.

Kapı zili çalmadı ama kapı yumruklanmaya başladı, Yeşim hızla bana döndü ve işaret verdi.

"İçeriden soğuk geliyor kapıyı kapatıyorum." dedim.

"Kapı mı çaldı yine, kim gelmiş ki?"

"Üst kata gelmişler hocam karıştırmışlar."

"Üst katta kimse oturmuyor ki?"

Yeşim'in aferin salak der gibi baktığını hissediyordum ama çabucak toparladım.

"En üst kata demek istedim, çok acıktım hadi başlayalım." dedim ve baş köşeye yerleştim.

Şarkı sesi çok işe yaramasa da dikkat dağıtıyordu, Serel'in gitmesini bekliyordum.

Bir süre sonra kapıyı çalmayı bıraktı ve gittiğine ikna oldum, Yeşim'de aynı şeyi düşünmüş olacak ki müziği kapadı.

Sofrada Yeşim'in hazırladığı sucuklu yumurta ve kahvaltılıklar vardı, sandalyede asılı duran börek poşetini açtım.

"Hocam sizin sevdiğiniz börekten aldık." diyerek şirince uzattım.

Ülfet poşeti açarken Yeşim'in kıskanç bakışlarını gördüm, sen daha dur.

OTOPSİWhere stories live. Discover now