1

348 7 26
                                    

Bu sabah yine alarm yüzünden kalktım, gözlerimi zar zor açmıştım gece uyuyamadım çünkü yatağımı aradım. Herkes kendi yatağında yatmak ister sonuçta değil mi?

Zar zorda olsa yataktan kalktım ve odamdaki banyoya ilerledim. Üvey babam zengin bir iş adamıydı dolayısıyla evi de baya lüks 3 katlı bir villaydı.

İlk katta büyük salon mutfak ve yemek odası bulunuyordu 2. Katta ben ve Onur denilen üvey abim olan çocuğun odası ve birde burdada küçük bir mutfak bulunuyordu. En üst kattada annemgilin odası ve üvey babamın çalışma odası vardı.

Banyodan çıktım ve gardıroptan giyeceğim kıyafetleri alıp üstümü giydim saçımıda son kez aynada şekil verip odadan çıktım merdivenlerden inip seslerin olduğu yemek masasına ilerledim herkes uyanmış kahvaltıya inmişti.

İçeri girdiğimde keyifli bir şekilde kahvaltı yapan annem ve uvey babamla oğlunu gördüm. "Günaydın" dedim gayet sevecen bir şekilde. Onlarda bana dönüp aynı şekil karşılık verdiler. Masaya doğru yürüyüp annemin yanındaki sandalyeye oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladım.

Masada herkese göz gezdirdim. Onurla göz göze gelince ondan bakışlarımı çekmedim. "Okuyor musun?" Dedi. Bende "evet" dedim. "Hangi okulda okuyorsun?" Dedi. Üvey babam araya girdi "seninle aynı okulda okuyor" dedi. Hemen ona dönüp baktım. "Nasıl kaydimi oraya mi aldınız ben okulumdan memnundum" dedim.

Onur bana bakıp "benim okulda güzel" dedi. Babam araya girdi "onur ardaya sahip çıkman için onun kaydını oraya aldık, kendi okulunda bazı sorunlar yaşadığını öğrendik." Hemen babama dönüp araya girdim "ben okulda sorun yaşamadım, kendi okulumda okumak istiyorum" dedim. Annem araya girdi gülen yüzle şunları söyledi "oğlum en azından onur derslerinde yardımcı olur" dedi.

Karşı çıkmak zorunda kaldım çünkü benim derslerim iyidi! Tembelde değildim. "Benim derslerim çok iyi birisinin yardımına ihtiyacım yok!" Dedim. Sesim fazla çıkmış olabilir ama anlamıyorlardı beni. Babam araya girdi "annenle saygılı konuş" dedi. Hemen şunu söyledim "bana karışmaya hakkın yok" dedim. İleri gitmiş olabilirdim. Annem araya girdi "arda lütfen sorun yaşatma" dedi.

Sinirle çantamı alıp evden çıktım daha fazla burda durmak istemiyordum. Onurda pesimden çıktı yandan bakış attım. "Neden böyle davrandın?" Dedi. Umursamazça "seni ilgilendirmez" dedim. Daha fazla soru sormayıp önden yürümeye başladı okulun yolunu bilmediğimden dolayı mecbur onu takip ettim.

Okula vardigimizda herkes bize bakıyordu. Büyük ihtimalle onur okulun popüler çocuğuydu yada beni ilk kez gördükleri içindi. Yanımıza bir çocuk geldi aslında benim yanıma değilde onurun yanına geldi. "Onur naber kardeşim ya mesajlarıma hiç bakmıyorsun" dedi. "Meşgul biriyim efe biliyorsun babamın şirketi var bir yandan onunla uğraşıyorum" dedi. "Sorun değil knk bende birşey oldu sandim" dedi sonra bana döndü. "Merhaba ben efe" dedi  "arda bende memnun oldum" dedim. Sanırım ilk gunden bir arkadaş edindim bu güzel haberdi.

Okulun içine girdiğimizde sınıfımı aramaya başladım. Efe bana döndüğünde şunu söyler "sınıfını aramakla yardımcı olabilirim" dedim. "Olur aslında bulamadım" dedim. "Bana deseydin hemen buluruz şimdi" dedi. Sınıfımı bulduk hemen yerime geçtim hocayı beklemeye başladım.

3 dakika sonra hoca sınıfa girdi "günaydın gençler" dedi. Sınıfta gözlerini gezdirince beni buldu. "Yeni arkadasimiz gelmiş sanırım kalk bakalım tanıt kendini" dedi. Hemen ayağa kalkıp tanıttım kendimi "adım arda 21 yaşındayım grafit okuyorum"  dedim. Sınıfta bazı kişiler fisildaşmaya başladı hoca bana döndü. "Bende Fırat matematik hocasıyım" dedi. Hocamız kiloluydu kumral saçları vardı boyuda çok uzundu. Anlaşılan iyi birine benziyordu ama hocaların hiçbiri iyi birisine benzemez. "Otur yerine, herkes defterlerine başlasın!" Dedi herkes duysun diye sesini yükseltmişti.

Üvey abimNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ