Aşk Ve İktidar

Bölüm 6: Kaktüs (~Benimle dans et~)

(oy vermeyi unutmayın.)

Kaktüs bile çiçek açıyor, sen hep dikensin.

Kaktüs bile çiçek açar, beni neden sevmedin?

Elimi yavaşça Izuku'nun çıplak omuzlarına değen peruğuna götürdüm. ardından onun beyaz elbisesine baktım. elimi biraz yukarı götürüp yüzüne gelen saçları kulaklarının arkasına attım. Kulaklarına yaklaşıp sıcak nefesimi verdim ve fısıldadım.

"Beyazı siyahla kirletebilirsin ama siyahı beyazla temizleyemezsin."

biraz geri çekilip gülümsedim.

"Beyaz sana çok yakışıyor."

Izuku

neden bir anda bana bu kadar yaklaşmıştı? bu benim kalbimi daha çok hızlandırıyordu. seslice yutkundum ve ister istemez geri çekildim ve kafamla onayladım. yüzüm kızarmaktan ateş gibi yanıyordu

gülümsemesini devam ettirirken elimi tuttu ve yürümeye başladı. ben de kapalık olmasın diye yanında yürümeye başladım. utançtan daha önüme bile bakamıyordum. gözlerim yerde, düşüncelere dalmıştım.

ben neden böyle bir işe girişmiştim? bu yaptıklarım hiç benlik değildi. doğru ya... henüz Yakut kralı'nın ismini dâhi bilmiyordum. kafamı hafif kaldırıp baktım Yakut Kralı'na baktım.

"Adın neydi..?" dedim.

Bana bir süreliğine tuhaf bakışlar attı ardından "Katsuki.." diye mırıldandığını duydum. Katsuki? isim bana çok tanıdık gelmişti ve doğrulamak için sorarcasına "katsuki?" dedim. o da kafasıyla onayladı. ben de kafamla onayladım ve önüme döndüm.

Ben senin eserinim, Katsuki. ama sen hiçbir zaman beni olduğum gibi kabul etmedin. Gönül de bu ya zaten, ota da konar boka da.

Katsuki

beraber bir süre yürüdük. ardından, burada en çok gidilen bara girdik.

ben şarap almaya garsonlardan birinin yanına gitmiştim. barın içerisi bizim dedikodularımız ile doluştu: "Bu Yakut Kralı'nın eşi mi? Flört mü ediyorlar? Eşi de ne tatlıymış..."

bu seslerden sonra kafamı Izuku'ya çevirdim. kafasını yere eğmiş tatlı kızarmasıyla parmaklarıyla oynuyordu.

hoşuna mı gitmişti yoksa sinirden miydi bu tatlı kızarması?

garsonlardan birinden büyük iki bardak şarap aldım ve bir tanesini Izuku'ya verdim. aldığım şarabı mideme tek içişte indirdikten sonra Izuku'ya baktım. yavaş ve küçük yudumlar alıyordu. bu kadar kibar olmak için çok mu çalışmıştı?

aramızda büyük bir sessizlik oluşunca çalgıların yanına gittim ve cebime sokuşturduğum paraları adama uzattım. adam paradan memnun bir şekilde şarkıyı durdurdu.

Izuku

Müzik durduğunda bardaki insanlar homurdanmaya başladılar. çok geçmeden Katsuki yanıma geldi. çalan senfoniden sonra "Haydi güzelim, benimle dans et." diyerek şarkının adını mırıldandım. henüz başta anlamasam da sonradan bir şarkıdan bahsettiğini anlamıştım. bu şarkı hem Yakut hem de Zümrüt Krallığı içerisinde geleneksel bir şarkıydı fakat Zümrüt Krallığında Victoria benimle evlendiğinde bu kurallar biraz değişmişti.

Katsuki yüzüne kocaman bir gülümseme koyup elimi tuttu ve beni piste çekti.

şarkı sözlere bulanıp, dans ettiğinde biz de başlayacaktık.