Küçük Kaçamak

1.4K 95 292
                                    

Taksiden inen ikili evde değildi, çünkü Alican; Barbaros'a onu özlediğini ve uzun zamandır sadece ikisinin zaman geçiremediğini, olan olaylardan dolayı yorulduğunu söylemişti.

"Ya hayatım, yanımızda araba yok. Hava soğumaya başlayacak ceketimiz yok ve ev çok uzak bizim ne işimiz var şu an sokağın ortasında?"

"Benim sevgilim beni özlemiş ben tabi ki bir şeyler yapacağım bunun hakkında."

Telefonundan haritalara girdiğini gören Alican ona güldü ama cidden anlamıyordu. Sadece içinden geçenleri söylemişti, Barbaros'un cidden onu taksiden indireceği aklının ucundan dahi geçmemişti.

"Aşkım sen bekle burda. Hatta bize bir şeyler alabilirsin abur cubur falan. Ben yarım saate kalmaz geliyorum, tamam mı?"

Alican gözlerininin büyümesini engelleyemedi.

"Yarım saat mi?"

"Hadi Ali, hadi benim yakışıklı sevgilim."

Barbaros telefonuna bakarak uzaklaşırken Alican'da markete ilerledi yavaşça. Acelesi yoktu, koskoca yarım saati vardı.

Alican, yolun üstünde duran tekelden bir şeyler aldı ve ödemeyi yapıp çıktı.

Kısa süre sonra önünde siyah, büyük bir araba durunca anlık gerildi. Camları filmiydi, filmli camlar yasaklı değil
miydi diye düşünmeye başlasa da şu anda saçma olduğunu fark ederek bir kaç adım ilerleyerek arabayı geçti.

Arabanın çalışma sesi, sonrasında ise yanında yavaş yavaş ilerlemeye başlaması ile Alican öfkelendiğini hissetti.

Poşetin sapını iyice bileğine doğru sardı ve kafasını yana çevirerek arabaya bakmaya başladı.

"Pişt! Hayırdır birader?"

Yüzündeki ciddiyet, eline sardığı siyah poşet ve içindeki cam şişelerin birbirine vurma sesiyle beraber yavaştan soğumaya başlayan havanın verdiği ürperti ile Alican anlık nasıl bir ortamda olduğunu sorguladı.

Üstündeki açık mavi bol gömlek rüzgar ile hafiften havalanıyordu, saçları da dağılmıştı ve arabadan hala ses gelmemesi onu gerse de bir yandan kendini kavgaya hazırlamıştı.

Arabadan yükselen şarkı sesiyle anlık şaşkınlık ile ne yapacağını bulamadı. Sonrasında arabanın camı yavaşça açıldı ve gözünde kadın gözlüğü olan bir Barbaros ile ağzı açıldı şok ile.

"Mavişim mavilendim kapına kilitlendim, pas tutmuştu yüreğim seninle yenilendim."

Barbaros orta parmağı ile gözlüğü hafifçe indirdi ve konuştu.

"Beyefendi Merhaba."

Alican rahatlamanın verdiği derin nefes vererek onun bu oyununa eşlik etti.

Role girerek tavırlı cevap verdi.

"Buyrun?"

Barbaros gülümsedi ve dudağını yalayarak konuşmaya başladı.

"Bir şey soracaktım... şu karşıdaki dağları siz mi yarattınız acaba?"

Alican gülmemek için yanaklarının içini ısırdı ve cevap verdi.

"Tövbe haşa! Yaratmak Allah'a mahsus münafık."

Kendisi yürümeye başladı, Barbaros ise ayağını hafifçe gaz pedalına bastırdı ve Ali'yi takip etmeye başladı.

"Cennetten mi düştünüz acaba, bu üstünüzdeki bez parçası sırtınızdaki kanat izlerini saklamak için mi!"

MasterChef All-star | Alican & Barbaros Where stories live. Discover now