Son Gülüş ( Part 2)

93 22 55
                                    

                 Son Gülüş ( Part 2 )

24.12.2023

"Bir küçücük aslancık varmış. Çöllerde ko-koşup oynarmış."

Duyduğum ses hala bu cehennemde yaşadığıma dair en sağlam kanıttı. Diledim, artık ölmeyi diledim.

Kaçışım yoktu, farkındaydım. Bu depodan ya o yada ben ölü çıkacaktık, hissediyordum.

Kolumdaki yanma hissiyle gözlerimi açtım. Tüm dikkati kolumdaydı. Elindeki bıçakla kolumu çiziyordu.

Gözlerimi açtığımı farketti. Bıçağı havaya kaldırdı. Bıçaktan damlayan kırmızı lekeleri hayranlıkla izledi. "Kırmızı," dedi ve derin bir nefes aldı. "En sevdiğim renktir." Gözleri anında kolumu buldu."Özellikle de koyu kırmızı."

Bana yaptıklarının bir sebebi olmalıydı. Etten püften bahanelerle kimse kimseye zarar vermezdi. Peki bana neden zarar veriyordu?

Ben sadece okuldan evime doğru gidiyordum. Neden beni kaçırmıştı? Neden buradaydım? Bana kimse yardım edemezdi ki burda. Beni kimse bulamazdı ki bu lanet yerde. Babam, bir tek babam bulurdu beni, eğer yaşasaydı.

Gözlerim doldu. Babamı hayal ettim. Annemi hatırlayamıyordum bile. Ne acıydı. Ağlamak istiyordum.

"Hey, canın acıdı yavru ceylan?" Bir damla yaş düştü gözümden. "Ağlama, canım yansın diye yapmadım bak, yemin ederim." Güldüm, dünya yokmuşcasına. Güldüm, delicesine. Güldüm, ağlanacak halime.

"Gülüşün ne kadar güzelmiş öyle yavru ceylan. Tekrar güler misin?" Gülüşüm soldu. Derin bir nefes koyverdim. Artık eve gitmek istiyordum.

Soğuk yanağımda bir o kadar soğuk dudaklarını hissettim. Kafasını anında iteledim. Afalladı. Sessizlik hakimiyetini belli etti.

Kaç dakika sessizce oturduk bilmiyorum. Gözlerim yavaşça kapanmak üzereyken yüzüme çarpılan su ile uyandım. "Uyuma yavru ceylan oyun oynayacağız." Tepki vermedim. Sinirlendi. Sağ elinde olan bıçağı karnıma sapladı. Artık canımın acısını bile hissedemiyordum.

"Evcilik oynayacağız. Sen anne olacaksın ben de baba." Bıçağı tekrar havaya kaldırdı. "Tamam!" dedim cılız sesimle, vücuduma daha fazla zarar vermesin diye. Ölünce cesedimi tanısınlar diye.

"Anne ve babaların çocuğu olur yavru ceylan." Kafasını aşağı yukarı yavaşça salladı. "Bizim neden yok?"

Yaklaştı ve ben daha ne olduğunu anlamadan ellerimi kendi ellerinin içine aldı. Dudaklarına götürüyorken geri çektim. Kafamı hayır anlamında salladım. Memnun kalmışa benzemiyordu.

Sağ eliyle yüzüme sağlam bir tokat indirdi. Üzerime çıktı. Ellerimi yukarıda birleştirdi ve o bunları yaparken vücuduyla beni kıstırdığı için ona engel olamadım.

Bıçağı eline aldı. "Çocuk için yavru ceylan. Beni anlıyorsun değil mi?" İlk önce Sağ bileğime sonra sol bileğime derin bir kesik attı. Yaşlar gözümden tek tek aktı.

Aynısını ayak bileklerimede yaptı. Ona engel olmamı, engelliyordu. Canımı daha fazla yakmak için beni öldürüyordu. Fakat ölü bir bedenin canını yakamazdı. Bilmiyor muydu?

Gözlerim kapandı. Son duyduğum ise o iğrenç melodi oldu. "Bir küçücük aslancık varmış. Çöllerde ko-koşup oynarmış."

Olduğum yerde titredim.Gözlerim bu sahneye tanıklık edemedi.

Gözlerimi açtığımda depoda kimse yoktu. Gitmiş miydi? Bileklerim acıyordu hareket edemez durumdaydım.

Kapının ardından adım sesleri duyulmaya başladı. Bir, iki, üç, dört, beş, altı. Kapı açıldı. Adam geri geldi. Hissediyordum ölecektim. Karşımda ki adam katilim olacaktı.

Sağ elinde ufak bir şişe vardı ve sol elinde bir çakmak. Onlarla ne yapacaktı?

Yanıma bağdaş kurarak oturdu. Bana baktı. Güldü. "Yavru ceylan," dedi ve tekrar güldü. "Ben baba olmak istemiyorum ama sende bebek var."

Yutkunamadım. Benden masumluğumu da almış olamazdı. Bu kadar ileriye gidemezdi. "Onu öldürmemiz lazım yavru ceylan. Beni anlıyorsun değil mi?" Bu adam hastaydı. Tedavi edilmesi gereken bir hasta.

Elindeki şişenin kapağını açtı ve başta karın bölgem olmak üzere neredeyse tüm vücuduma sıvıyı döktü. O döktü, benim canım yandı. Ben ağladım o güldü. İşi bitince bana döndü." Son kez beni güldürdüğün için, teşekkür ederim yavru ceylan." Bu da ne demekti?

"Elimde gördüğün yavru ceylan," Kahkaha attı. "Çakmak ve sana döktüğüm alkol." Kötü bir kabusta mıydım yoksa yaşananlar gerçek mıydı? Kabus olmasını ne çok isterdim.

Kabullendim. Ölümü kabullendim. Gözlerimi iki kez açıp kapattım.

Çakmağı alevlendirdi. Eğildi ve alnımı öptü. "Baba olmak istemiyorum. Beni anlıyorsun değil mi?" Nefesini sesli bir şekilde verdi. "Özür dilerim yavru ceylan fakat bu kadar güzel olmamalıydın."

Gözlerimi yumdum. Gelecek son darbeyi bekledim. Tenimin yandığını hissettim. Son kez adamın o iğrenç gülüşünü duydum ve acı içinde, beni bekleyen sonsuzluğa doğru kulaç attım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 19 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ÎKİ DEFA ÖLÜM(Düzenleniyor)Where stories live. Discover now