8

894 160 18
                                    

"Ses çıkarmadan otururum dediğinde gerçekten ses çıkarmayacağını düşünmemiştim." elindeki bardaklardan birini Soobin'e uzattı ve Soobin bardağı alınca yanındaki mindere yerleşti. Ortalarına da Soobin'in gelirken aldığı cips paketini yerleştirdi ve paketi açarak yemeye başladı. Soobin ise hala kıpırdamadan ve ses çıkarmadam oturuyordu. Gözlerini devirdi ve "Ses çıkarabilirsin Soobin." dedi. Bunu belirtmesiyle Soobin başını salladı ve önündeki cipsten bir iki parça da kendisi aldı.

"Beni eve kabul etmeni beklemiyordum." dedi ağzı dolu olmasına rağmen konuşmaya çalışırken. "Etmem için beş saat başımı şişiren sen değil miydin?" Yeonjun kolasından bir yudum aldı ve Soobin'e ters ters baktı. "Öyle ama ne bileyim inatçısın işte sen."
"Neden buradasın peki?"

Yeonjun'un sorusuyla bakışlarını ona çevirdi. "Nasıl yani?"
"Neden teksin? Bana kaldığına göre gerçekten yalnızsın sanırım." kendi kolasından içerken başıyla onun da içmesi için Soobin'in kolasını işaret etti. "Değilim."
"Ee o zaman?"
"Seninle yürümek istedim, isteyemez miyim?"

Yeonjun bıkkınlıkla gözlerini devirdi ve bardağını bir kenara bıraktıktan sonra vücudunu tamamen Soobin'e döndürüp minderin üzerinde bağdaş kurdu. "Anlamamak için götünü yırtıyorsun ama biz seninle arkadaş falan değiliz Soobin." dedi uyarırca. "Benimle yürümek falan isteyemezsin." Soobin'in bakışları kendi bakışlarıyla buluştuğunda gözlerini kısa bir anlığına kaçırmak istedi ancak yapmadı.

"Değiştiremeyeceğim bir şey için benden nefret etmen çok saçma." dedi Soobin ciddiyetle. "Ne yapayım sekiz yıl öncesine geri dönüp önünden mi çekileyim?" Belki de ilk kez ciddi görünüyordu. "Hayır saçma falan değil." diyerek karşılık verdi Yeonjun. "Anlamıyorsun ve asla anlamayacaksın işte."
"Anlat o zaman." Soobin'in sesi bir anlığına çok az da olsa yükseldiğinde Yeonjun şaşkınlıkla baktı. "Senden nefret etmem seni neden bu kadar ilgilendiriyor?"

Soobin güldü. "Çünkü benden nefret ediyorsun." benden kelimesini vurgulayarak konuştuğunda Yeonjun gözlerini devirdi. "Dibimde olmazsan bundan rahatsız olmazsın ama sen bok varmış gibi sürekli dibimde bitiyorsun Soobin."

Kenara bıraktığı kolasını aldı ve bir yudum içtikten sonra tekrar eski yerine bıraktı. "Babama ait olan bir yerde çalışmaya başlayan sensin, evimize yemeğe gelen sensin, benimle dakikalar boyunca yürüyen sensin ve evime gelen yine sensin. Bundan rahatsızlık duymana rağmen senden nefret ettiğini her seferinde belirten birinin dibinde olacak kadar aptal mısın sen?"

"Hayır sadece seninle iletişim kurmaya çalışıyorum."
"Neden?"
"Öyle işte."

Sabır dilercesine gözlerini yumdu ve çok geçmeden geri açtı. "Sessizce oturma fikrin mantıklı gelmeye başladı, konuşma." Soobin'in onu izlediğini biliyordu ancak bir kez bile ondan tarafa dönmedi ve umursamazca cips yemeyi sürdürdü.

"Sadece nasıl düzelteceğimi söyle Yeonjun."

Beklemediği bir anda hiç beklemediği bir çaresizlikle kurulan cümle yüzünden inadını kırıp Soobin'e döndüğünde içinde bir şeylerin kırıldığını hissetti. "Ne?"
"Benden sonsuza kadar nefret mi edeceksin?"
"Evet." dedi hiç düşünmeden.

Soobin'in yüzüne yerleşen buruk gülümsemeyi izledi bir süre. "Tamam." dedi ve hiçbir şey olmamış gibi cips yemeye başladı. Yeonjun ise şaşkınca onu izliyordu. En sonunda bakmaktan sıkıldığı için önüne döndü ve televizyonu açıp odada ses olmasını sağladı. İzliyor gibi görünüyordu ancak aklı Soobin'deydi. Soobin için de durum ondan farklı sayılmazdı.

"Ne zaman gideceksin?" diye sordu ve Soobin gözlerini bir saniye bile ekrandan çekmeden cevapladı. "Canım ne zaman isterse."
"Burası benim evim."
"Bu da benim kendi kararım."

Sinirle gülse de Soobin umursamadam oturmaya devam etti. Televizyondaki Barbie filmine odaklanmış görünüyordu. Komik gelmiş olacak ki Yeonjun televizyona değil de Soobin'e bakmaya başladı. Ardından bir anlığına göz göze geldiklerinde bakışlarını kaçırdı ve filme döndü.

"Kola doldursana." Soobin filmi izlemeye devam ederken bardağını Yeonjun'un yüzüne uzattığında Yeonjun sinirle nefes verdi. "Kalk kendin doldur."
"Olmaz film izliyorum."
"Bardağı kafana geçirirsem görürsün filmi."
"Başımı şişirdin."

Şaşkınlıkla Soobin'e baktı ve en sonunda pes edip uzattığı bardağı alıp ayaklandı. Giderken ters ters bakmayı da ihmal etmedi. Ancak arkasını döndüğünde Soobin'in gülerek onu izlediğini görememişti.

back for more • yeonbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin